Tarım ve Orman Bakanlığı, sokak hayvanları sorununa çözüm bulmak amacıyla yeni bir uygulamaya başlamıştı. Bu kapsamda bir yönetmelik yayınlanmış, kedi, köpek ve gelinciklerin kimliklendirilmesi ve kayıt altına alınması zorunluluğu getirilmişti. Bunun yanında mikroçiplenmemiş hayvanların sahiplerine de 6 bin 72 TL para cezası öngörüldü. Ancak bu uygulama da başka bir sorunu beraberinde getirdi. Kanun kapsamında tanınan sürenin kısalığı ve ceza miktarının yüksekliği hayvansever derneklerinin itirazlarına neden oldu. Dernekler ve Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri binlerce ev hayvanının sokağa atılacağı uyarısında bulundu.
Hayvan Kurtarma Derneği Başkanı Zekiye Taş Köklü, tepki gösterenlerden birisi. İnsanların artık sorumluluk almaktan çekindiğini dile getiren Köklü, şunları söylüyor:
“Mikroçipi taktırdıkları zaman sokağa bırakamayacaklar. Para cezası var. Çipin maliyetinden çok bu boyutu insanları endişelendiriyor. Artan mama, tedavi giderleri büyük bir endişe yaratıyor hayvanseverlerde. Mikroçip takıldıktan sonra bu giderleri karşılamak zorunda herkes. Mikroçip taktırma zorunluluğu, hayvanların terk edilmesine sokağa atılmasına neden oluyor maalesef.”
Hayvanseverlerin ekonomik açıdan zor durumda olduğunu da dile getiren Köklü, “Biz çocuklarımız gibi gördüğümüz için ölene dek bakmaya and içtik; ama şartlar imkansız ötesi oldu. 80 bin TL mama borcumuz var ve yine mama yetiştirmekte zorlanıyoruz. 70 bin TL de klinik borcu ile boğuşuyoruz” diyor. Köklü, şöyle devam ediyor:
“Yeni yılla birlikte de 300 hayvana çip ücreti bulmaya çalışacağız. Kara kara düşünüyoruz. Aileden kalan mal varlığı varken, onun da sonuna yaklaştık. Hayvanlara sahip çıkmak ödüllendirilmeli teşvik edilmeli zorlaştırılmamalı. Hep dediğimiz, belediyeler kısırlaştırma yaptığı hayvana çip takmalı ki kim nereye hayvan atıyor bilelim.”
Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Başkanı Nesrin Çıtırık’ın da tepkisi şöyle: “Çipleme kimliklendirme yönetmeliği, sahipli ve diğer hayvanlara darbe indirecek bir uygulamadır. Bu yönetmelikle hayvan sahiplerine çok ağır cezalar ve zorlamalar getirildiği için çok yakın bir zamanda onbinlerce sahipli hayvan sokaklara terk edilecek. Bunun yanında, Türkiye’de 1200 belediyede bakımevi olmadığını, bir kısmında veteriner hekim olmadığını bile bile, bir yerde ‘yaralı mağdur hayvan olduğu zaman’ bu hayvanları belediyelere götürün deniliyor. Soruyorum, veterineri barınağı olmayan belediyelere bu hayvanlar nasıl götürülecek.”