Türkiye Barolar Birliği ve Mobbing İle Mücadele Derneği tarafından düzenlenen “Tüm Yönleriyle Mobbing Sempozyumu” geçtiğimiz günlerde Ankara’da gerçekleşti. Sempozyumda yer alan Mobbing ile Mücadele Derneği Genel Başkanı İlhan İşman, “Bu güne kadar mağdur olmuş kişilerinin deneyimleri ve yaşadıklarını da dikkate alarak, kapsamlı bir çalışma ile ülkemize has müstakil bir mobbing kanunu çıkarılmalıdır” ifadesini kullandı. Tüm Yönleriyle Mobbing Sempozyumu, geçtiğimiz günlerde Ankara-Avukat Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Sempozyumun açılışına, TBB Başkan Yardımcısı Av. Ünsal Toker, TBB Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Necdet Basa, Mobbing İle Mücadele Derneği Genel Başkanı İlhan İşman, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Metin Demir, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Direktörü Numan Özcan, Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Süleyman Arslan ile çok sayıda davetli katıldı. Sempozyumun açış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Av. Ünsal Toker, mobbingin, psikolojik taciz kavramının uluslararası literatürde yaygın olarak kullanılan şekli olduğunu söyleyerek mobbing’in, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi maalesef ülkemizde de aşağılama, damgalama, dışlama, izolasyon gibi eylemlerle varlığını sürdürdüğünü dile getirdi. Mobbing ile Mücadele Derneği Genel Başkanı İlhan İşman ise, sempozyumda gerçekleştirdiği konuşmada şunlara yer verdi: “Mobbing ile mücadele ülkemiz adına, beşeri sermayemiz olan deneyimli birikimli kalifiye insan gücümüzü koruma, kollama mücadelesidir. Çünkü mobbing; çalışma barışını ortadan kaldıran, onurlu çalışma hakkını ayaklar altına alan, bir işyeri kanseridir. Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör işyerlerinde gerçekleşen psikolojik taciz, çalışanların itibarını ve onurunu zedelemekte, verimliliğini azaltmakta ve mağdurun sağlığını kaybetmesine neden olarak çalışma hayatını olumsuz etkilemektedir.” “SAĞLIKLI BİR TOPLUMUN YOLU SAĞLIKLI DÜŞÜNEN, SAĞLIKLI BİREYLERDEN GEÇER” “Mobbing ile mücadele; İşyerlerinde verimliliği azaltan, insanları çalışmaktan alıkoyan, yalnızlaştıran, mutsuz eden, psikolojik rahatsızlıkları çoğaltan, anti-depresan kullanımını artıran, mutsuzluğunu evine, ailesine taşıyan mağdurlarla; toplumsal bir yaraya, kangrene dönüştüren, evlilikleri sonlandıran; intihar ve cinayetlere neden olabilen; insanların, haklarını hatırlatma, hukuklarını koruma, kollama mücadelesidir. Sağlıklı bir toplumun yolu sağlıklı düşünen, sağlıklı davranan, sağlıklı bireylerden geçer. Mobbing akıl ve ruh sağlımızı tehdit eden bir işyeri kanseridir.” “Kamu ve özel sektördeki mobbingin durdurulması için, her gelişmiş ülkede olduğu gibi hiç vakit kaybetmeden, dünyadaki iyi uygulama örnekleri, ülkemizin sosyal ve kültürel birikimleri ve de bu güne kadar mağdur olmuş kişilerinin deneyimleri ve yaşadıklarını da dikkate alarak, kapsamlı bir çalışma ile ülkemize has müstakil bir mobbing kanunu çıkarılmalıdır.” “İLO’NUN ÇALIŞMA YAŞAMINDA ŞİDDET VE TACİZLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ, ÜLKEMİZ İÇİN BİR UMUT IŞIĞI OLMUŞTUR” “2019 yılı Haziran ayında imzalanan İLO’nun Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizle Mücadele Sözleşmesi, ülkemiz için bir umut ışığı olmuştur. İLO tarafından imzalanan 190 sayılı işyerlerinde şiddet ve tacizi önlemeyi amaçlayan uluslar arası sözleşme ve tavsiye kararı, ülkemiz tarafından onaylanmalı ve etkin bir biçimde uygulanmalıdır. Bu konudaki açık çağrımızı tekrarlıyoruz.” KAHVECİ: MOBBİNG, DUYGUSAL BİR SALDIRIDIR Sempozyumda söz alan Türkiye Kamu- Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise konuşmasında ; “Gerek kamu gerek özel sektörde çalışma hayatının önemli sorunlarından birisi olarak kabul edilen mobbing, her kademedeki çalışanın karşılaşması muhtemel bir olumsuzluktur. Türkiye Kamu-Sen olarak özellikle kamuda Mobbing uygulamalarının her geçen gün biraz arttığını müşahede ediyoruz. Mobbing, özellikle kontrol mekanizmasının yetersiz olduğu, liyakat ve adalet ilkelerinin zedelendiği ortamlarda sıkça görülmektedir. Çoğunlukla güçlünün güçsüze karşı sistematik olarak baskı uygulaması durumunu ifade eden Mobbing bize göre bir insanlık suçudur. Mobbing, duygusal bir saldırıdır ve yaş, ırk, cinsiyet ayırımı gözetmeden; taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir kişiye ya da gruba yönelir. Rasgele olmayıp kasıtlı ve planlı olan “mobbing”in amacı, kişiyi ya da grubu iş yaşamından dışlamak, pasif hale getirmek ve yıpratmaktır. “Dileğimiz ve çabamız, çalışanlarımızın her türlü baskıdan uzak, güvenceli işlerde, verimli ve mutlu bir şekilde istihdam edilmeleridir. Bu düşünceler çerçevesinde mobbing uygulamalarının bütün yönleriyle tartışılacağı bu panelin, hem psikolojik tacizin boyutlarını ortaya koyması hem de ülkemizin 190 sayılı ILO sözleşmesini onaylaması bakımından değerli sonuçlar doğuracağını umut ediyoruz.” Rozita Merve HAMİDİ CİZRELİ
Editör: TE Bilisim