Ankara’da 100’ü aşkın işletmenin bir araya gelerek kurduğu Kafe-Bar-Restoran Çalışanları ve İşletmecileri Dayanışma Platformu (KABARE), uzun zamandır kapalı kalan işletmelerin bir an önce açılması çağrısında bulundu. Pandemi ile birlikte yok olmanın sınırına geldiklerini söyleyen Platform Üyeleri, “AVM, otel, spor salonları açıkken mekânların kapalı olması bir ayrımcılıktır” açıklamasında bulundu.
Ayrımcılığın bir an önce durdurulması gerektiğinin altını çizen Kabare Platformu Üyeleri, yaklaşık bir yıldır zor durumda olduklarını belirtti. HES kodu ile işletmelerini açmak istediklerini söyleyen Üyeler, “Kapalı olmamıza ve para kazanamamamıza rağmen doğalgaz-elektrik ve su faturaları gelmeye devam ediyor. Ödeyemezsek aboneliklerimiz iptal ediliyor. Aboneliğini dondurmaya çalışanlardan ise kapalı kaldıkları kadar ayın haracı talep ediliyor. Yaşadığımız bu sıkıntılar 8 milyon insanın sıkıntısıdır” dediler.
‘Kapatma ya da sahip çık’, ‘Ya bizi de açın ya da haklarımızı bize verin’ sloganları ile mağduriyetlerini dile getirmeye çalışan Platform Üyeleri, müşterilerine; ‘Sabret gönül, elbet biter bu hasretlik!’ mesajını göndererek hak mücadelesinde kendilerine destek olmalarını istediler.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Kafe-Bar-Restoran Çalışanları ve İşletmecileri Dayanışma Platformu (KABARE) 2021 Ocak ayında Ankara'da kurulduk.
“AMAÇLARIMIZDAN BİR TANESİ DE AYRIMCILIĞIN DURDURULMASINI SAĞLAMAK”
Bu platformu kurmanızın amacı nedir?
Mekân sahipleri ve işletmecileri olarak pandeminin yarattığı ortak dertlerin ve sıkıntıların çözümü için bir araya geldik ve bir toplam mekân çalışanlarının da desteği ile platforma evrildik. Amacımız;
-Mekân sahiplerinin ve çalışanların yaşadığı özlük hakları ihlallerine dair bir kamuoyu oluşturmak
-Mücbir Sebep sayılmayan pandemi yüzünden iflas ve darboğaza sürüklenen esnafın sesini duyurmak
-Birçok AVM, otel, spor salonu açıkken mekânların kapalı kalması konusundaki ayrımcılığı durdurabilmek.
“BİZİM YAŞADIĞIMIZ SIKINTI 8 MİLYON İNSANIN SIKINTISIDIR”
Platformun içinde kaç tane işletme yer alıyor? Nasıl bir araya geldiniz ve bu fikir nasıl oluştu?
Platformumuzun içinde Ankara'dan 100’ü aşkın işletme yer almaktadır. Önceki yıllardan beri devam eden Kızılay ve Çankaya bölgesi esnafının bir araya gelme çabaları sayesinde oluşmuş bir toplam var idi. Bu toplamın yaptığı çağrı ile bir araya geldik. Fikir ise artık olmazsa olmazdı. Yaşadığımız zorluklar ve sıkıntılar bu ülkede 8 milyon insanın yaşadıkları. Bu duruma karşı örgütlenmek ve kamuoyu oluşturmak zaruri oldu.
“PANDEMİ, BİZİ YOK OLMANIN SINIRINA GETİRDİ”
Pandemi siz işletmecileri nasıl etkiledi? Biraz temel sorunlarınızdan bahseder misiniz?
Pandemi deyim yerindeyse bizi yok olmanın sınırlarına kadar getirdi. Salgının psikolojik ve sosyolojik gerilimi bir yana yalnız bırakılmışlık uğraşmak ve sorumluluğumuzdaki çalışanları da ayakta tutabilmek hiç kolay olmadı.
-Salgının mücbir sebep sayılmamasından kaynaklı birçok esnaf hacizlik durumda.
-TAPDK uygulaması ve yıllık harcı salgın yüzünden ertelenmedi ve tüm alkollü mekan sahipleri mekanlar kapalı olmasına rağmen bu haracı ödemek zorunda bırakılıyor.
-Kapalı olmamıza ve para kazanamamamıza rağmen doğalgaz-elektrik ve su faturaları gelmeye devam ediyor. Ödeyemezsek aboneliklerimiz iptal ediliyor. Aboneliğini dondurmaya çalışanlardan ise kapalı kaldıkları kadar ayın haracı talep ediliyor.
-Yukarıda belirttiğimiz gibi oteller, AVM'ler ve spor salonları hatta kayak merkezleri bile açıkken Kafe-Bar-Restoranların(alkollü-alkolsüz) kapalı olması ayrımcılığı
-Yaptıkları yardımları hatırlatmanın ötesinde (ki o yardımlar giderlerimizin %10’u bile etmezken ) hiçbir sahip çıkma hamlesinde bulunmayan devletin biz esnafı çürümeye bırakması
“AVM'LER YA DA KAYAK MERKEZLERİ KADAR TOPLUM SAĞLIĞINA TEHLİKE DEĞİLİZ”
Devlet tarafından herhangi bir destek aldınız mı? Ne tür destekler bekliyorsunuz?
Devlet bazı yardımlar yapıyor tabi ki. Ama bunlar göstermelik olmanın ötesine geçemiyor. Mekânlarda çalışanların bazılarına (aynı mekânda çalışma süresi kıstası koyarak) aylık 1168 ila 1680 lira arasında çalışanların işsizlik maaşlarını karşılıyor. Mekânlara ise yeni yılda başlattıkları kira için 1000 lira, artı destek için de (ki o da birçok esnafa çıkartılmıyor) 750 liralık bir destek verildi. O da sadece 1 aylık. Beklediğimiz destek, yukarıda belirttiğimiz sorunların çözülmesi. Esnafa sahip çıkılması, sahip çıkılamıyorsa da mekânların açılması. Emin olun bizler AVM'ler Ya da kayak merkezleri kadar toplum sağlığına tehlike değiliz.
“MEKÂNLARA UYGULANAN YÜKSEK VERGİLENDİRME DURDURULMALI”
Temel talepleriniz nelerdir?
1- Kafe-Bar-Restoran Çalışanları ve İşletmecilerinin özlük haklarının düzeltilmesi
2- TAPDK Uygulamalarının pandemi süresince geri çekilmesi
3- Elektrik-Su-Doğalgaz faturalarının düzenlenmesi, mekanlara uygulanan yüksek vergilendirmenin durdurulması ve abonelik aç-kapalarındaki hak ihlallerinin durdurulması
4- 05:00 mekanları olarak anılan bar ruhsatlı işletmelerle ilgi hukuksuzluğun sona ermesi. Gereken statü düzenlemelerinin yapılması. “Birimiz Kapalıysak Hepimiz Kapalıyız” sloganı etrafında diğer statüye sahip işletmelerin; bar ruhsatlı işletmelerle tam anlamıyla dayanışma içinde olarak ortak hareket etmesi
5- Devlet ve hükümet kanadından uygulanan kısıtlamalardaki mekan ayrımcılığına son verilmesi. Otel ve turizm ruhsatlı yerlerde her türlü aktivitenin yapılabiliyor olması ve AVM’lerin açık olması örneği üzerinden hukuki ve idari eşitliğin sağlanması
6- Yok sayılmaya ve yok edilmeye çalışılan gece hayatı ve hizmet sektörünün toplumsal hayattaki yeri ve işlevinin vurgulanacağı; kent merkezinin kaydırılmaya çalışılmasının durdurulması. “Kızılay” ve “Tunalı” gibi merkezi yerlerden uzaklaştırılmaya çalışılan sektörel merkezlerin varlıkları için mücadele verilmesi. Bu hususta yerel birimlerin(belediye, emniyet) karar alma ve uygulama sürecinin değiştirilmesi
“YA BİZİ DE AÇIN YA DA HAKLARIMIZI BİZE VERİN”
Uzun bir zamandır kapalısınız, buradan hükümete ve müşterilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Hükümete çağrımız çok açık; "Kapatma ya da sahip çık.” Toplum sağlığını emin olun hükümetten daha fazla önemsiyoruz. Açılmamız gerçekten tehlike ise kapalı kalırız. Ama Otel barlarının açık olduğu, Kayak merkezlerinde partilerin yapıldığı ve spor salonlarının dolu olduğu bir durumda mesajımız çok nettir: "Ya bizi de açın ya da haklarımızı bize verin!"
Müşterilerimizi çok özledik. Onların da bizi özlediğinin farkındayız. Mesajımız çok nettir: " Sabret gönül, elbet biter bu hasretlik!". İçinde bulunduğumuz süreçte bizi desteklemeleri (ki çok fazla destek alıyoruz) ve bu hak mücadelesinde yanımızda olmalarını istiyoruz.
Haber: Kadir GÜRHAN