Kamusal Alan- Özel Alan

Abone Ol

Jürgen Habermas’a göre kamusal alan yurttaşların bir araya gelip iletişime geçtiği ortak bir konuşma/tartışma alanıdır. Habermas, kamusal alan kavramıyla, herkesin, tüm yurttaşların erişebileceği bir alanı kastetmektedir. Ancak Habermas’ın kamusu daha çok burjuva kamusunu içermektedir.

Hannah Arendt ise kamusal alan ve özel alandan, etik değerler çerçevesinde bahseder. Onun çalışmalarında kadın kamusu dışlanmaz, insanlık durumu ön planda tutulur. Arendt’e göre toplumun, yani hanenin veya ekonomik etkinliklerin kamu alanına çıkışlarıyla, ev idaresi ile daha önceden ailenin özel alanına dahil olan bütün meseleler, kolektif bir mesele haline gelmiştir. Modern dünyada bu iki alan birbirine karışmıştır.

Her iki düşünürün kamusal alan ve özel alana dair ortaklaştıkları noktalardan biri, insanın kamusal alan ve özel alandaki faaliyetlerinin politik yönüdür.

Günümüzde ne yazık ki kamusal alanda kadınların varoluş mücadelesi zorlu yollardan geçmektedir. Toplumsal cinsiyet rolleri, kadını daha çok özel alana sıkıştırmış, kamusal alanda varolma mücadelesini de olabildiğince engellemiştir.

Değişen ve dönüşen satın alma pratiklerimizle beraber canlanan e-ticaret, sanıyorum ki, toplumsal cinsiyet rollerini dağıtırken kadınları genel itibariyle özel alana sıkıştırmakta pek mahir olan eril aklın, daha kolay kabul edebileceği bir zeminde, kadınlara bir kapı aralamakta.

Çankaya Belediyesi de, İş ve İstihdam Merkezi aracılığıyla düzenlediği mesleki eğitimler ile, kadınların meslek sahibi olmalarına ve gelir elde etmelerine destek veriyor. Özel alan ile kamusal alan arasında sıkışıp kalan, baskıya direnen kadınların kabuklarını kırabilmeleri için, haftanın 5 günü toplamda 536 saat dikiş eğitimi alıp başarıyla tamamlayan kursiyerlere, ürettiklerinin satışını yapabilmeleri ya da kooperatifleşebilmeleri için, e-ticaret eğitimi de veriliyor.

Bu vesileyle ilk etapta yine özel alanlarında üretip, e-ticaret ile ürettiklerinin satışını yapan kadınların, bu alanı genişleterek başka alanlarda ve çok daha güçlü şekilde var olacaklarına sonsuz inançla ve o kabukların, cam tavanların kırılacağı umuduyla…