Karun Hazineleri

Tarihte bugün 1993 yılında New York Metropolitan Müzesi “Karun Hazineleri” ni Türkiye’ye gönderme kararı verir. Peki nedir, neden önemlidir Karun Hazineleri? Kârûn antik ismi...

Abone Ol

Tarihte bugün 1993 yılında New York Metropolitan Müzesi “Karun Hazineleri” ni Türkiye’ye gönderme kararı verir. Peki nedir, neden önemlidir Karun Hazineleri? Kârûn antik ismi ile Krezüs bir Lidya kralıdır. Antik Çağda ondan daha zengin birisi söz edilmemiştir. Mitoloji de Karun o kadar çok altın meraklısıdır ki her tuttuğunun altın olması için yalvardığı ve Tanrıların onun bu isteğine cevap verip kabul ettiği söylenir. Bu isteği ona pahalıya patlar ve çok zengin olmasına rağmen, acı içinde kıvranarak öldüğü söylenir. Parayı ilk defa Lidyalılar bulmuştur ve bu parayı basan ise zamanın Kralı Krezus, Ortadoğuda onun ismi Karun olarak bilinmektedir.

Lidya ülkesini Kroisos (Karun) Milattan önce 540 ile 560 yılları arasında kral olarak yönetmiştir. Bu dönemde edindiği kendine ait olan çok değerli altın ve heykellerin olduğu hazinesine Karun Hazinesi veya Karun Hazineleri denmektedir. Uşak ilinin 25 kilometre batısında, İzmir Karayolunun üzerinde bulunan Güre Köyünde bulunan bir tümülüste 1960 yıllarında bulunup, 1993 yılında geri alınan eserlerin toplu adı. Bazı kaynaklarda Lidya Hazinesi veya Lidya Hazineleri olarak da anılırlar.

Antik dönemin tarihçisi Heredot, Lidya İmparatorluğundan bahsederken, 3 kabilenin yönettiği ve bunlardan sonuncu kabilesi olan ve 141 yıl boyunca egemen kalmış Mermandlar zamanında Lidya her yönden gelişmiştir. Milattan Önce 7. yüzyılın başlarında parayı bulması ve yaygınlaştırması ile siyasi ve ekonomik yönden de zirve yapmıştır. Aslında zenginliklerin en önemli nedenlerinden biride Tmolos (Bozdağlar) dağlarından çıkan ve Hermos (Gediz) nehrine karışan Sart deresinin alüviyonları içerisindeki altındır. Karun Hazinesi Tarihçesi burada başlamaktadır.

1965 ile 1968 yılları arasında defineciler tarafından Lidya Krallarına ait tümülüsler bulundu. Toptepe, İkiztepe ve Aktepe tümülüsleri ayrı ayrı Lidya Krallarına ait olduğu düşünülmektedir. 1965 yılında ilk soygun Toptepe tümülüsüne yapıldı. Definecilerin 5 kişi oldukları ve tünel kazarak mezar odasına ulaştıkları ve bu eserleri şimdiki zaman parası ile 65 bin liraya satmışlardır.

1966 yılında ise ikinci soygun İkiztepe tümülüsüne yapılmıştır. Bu sefer 11 kişi ile yapılan soygun, 150 parça kadar olmuş. Bu parçalar ise 160 bin liraya satılmış.Güre Köyünde yapılan 3. soygun ise 1968 yılında Aktepe tümülüsüne yapılmış. Burada Resim ve kabartma eserler 40 bin liraya satılmış.

Bu Hazine ise ilk defa gazeteci Özgen Acar’ın New York’daki Metropolitan Müzesi’nde 1985 yılında farkedilmiş. Dönemin Kültür Bakanlığına şikayet edilip, 1987 yılında ise ülkeler arası mahkemede dava görülmüştür. Yaklaşık olarak 40 milyon dolar masraf edilerek 1993 yılında Türkiye’ye bu eserler getirildi.  Tüm eserler Karun Hazinesi adı altında Uşak Arkeoloji Müzesinde sergilenmeye alınmıştır.

1996 yılından sonra artık eserler sergilenmektedir ama beklenen ilgi ne yazık ki halen görülmemiştir. Müzede 35 bin 573 eser olduğu ama hepsinin sergilenmesinin ise yer açısından mümkün olmadığı söylenmekte. Yaklaşık olarak yüzde 10 sergilendiği söylenmektedir.