Günümüzde birçok kadın ve erkek estetik kaygılarla kaşlarını şekillendirmekte veya aldırmaktadır. Ancak bu uygulamanın dini boyutu da merak edilen konular arasındadır. "Kaş aldırmak günah mı?" sorusu özellikle İslam dini çerçevesinde sıkça gündeme gelmektedir. Bu konuda en çok başvurulan kaynaklardan biri de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın açıklamalarıdır.
KAŞ ALDIRMAK GÜNAH MI?
Kaş aldırmanın dinî açıdan uygun olup olmadığı, çeşitli mezhepler ve yorumcular arasında farklı değerlendirmelere tabidir. Bazı görüşlere göre kaş aldırmak, doğal yaratılışı değiştirmek anlamına geldiği için uygun bulunmaz. Bu yorumlar, genellikle Nisa suresinin 119. ayetinde yer alan "yaratılışı değiştirme" ifadesine dayanır. Diğer bir grup ise, kişinin kendini daha iyi hissetmesi ve temiz bakımlı olması için yapılan işlemleri hoş karşılamaktadır.
Diyanet İşleri Başkanlığı, kaş aldırma konusuyla ilgili olarak Hz. Muhammed’in şu hadisini temel almaktadır:
"Allah, kaşlarını incelten ve aldıran kadınlara lanet etmiştir." (Buhari, Libas, 84; Müslim, Libas, 120)
Bu hadise dayanan görüşe göre, kişinin Allah tarafından yaratılan fıtratını değiştirmesi haram sayılmakta ve bu değişikliklerin ciddi dini sorumluluklar doğurabileceği belirtilmektedir. Özellikle kaş aldırmanın veya inceltmenin estetik kaygı dışında, başkalarına hoş görünmek amacıyla yapılması eleştirilmektedir.
Ancak bazı İslam alimleri, kadının eşi için süslenmesi amacıyla yapılan kaş düzeltme işlemlerinin caiz olabileceğini savunmaktadır. Bu noktada niyetin ön plana çıktığını vurgulayan yorumlar mevcuttur. Kaşın tamamen alınması yerine, şekil verme ya da fazla kılların temizlenmesi gibi işlemlerin bazı mezheplerce "mekruh" yani hoş karşılanmayan ama haram da olmayan bir davranış olarak değerlendirildiği de belirtilmektedir.
Sonuç olarak:
- Estetik kaygılarla yapılan kaş aldırma işlemleri, İslam'ın genel yorumlarında mekruh veya haram olarak değerlendirilir.
- Ancak eş için süslenmek niyetiyle ve ölçülü şekilde yapılırsa, bazı alimler tarafından caiz görülebilir.
- Diyanet, bu konuda hassas olunması gerektiğini ve dini hassasiyet taşıyan bireylerin konuya dikkatle yaklaşmasını tavsiye etmektedir.
- Her bireyin, inançları doğrultusunda konuyu değerlendirmesi ve gerektiğinde bir din âlimine danışması önerilir.
