Katarakt önlenebilir körlük nedenlerinde ilk sırada

Alcon, Dünya Görme Günü nedeniyle gelenekselleşen bilgilendirme toplantılarının beşincisini Ankara’da  Türk Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Osman Şevki Arslan sözcülüğünde gerçekleştirdi....

Abone Ol
DÜNYADA KÖRLÜK NEDENLERİ ARASINDA BİRİNCİ SIRADA Toplantıda Prof. Dr. Osman Şevki Arslan, göz bebeğinin arkasında bulunan ve görmeyi sağlayan doğal göz merceğinden kaynaklı hastalıkların en çok görüleni olan katarakt ve katarakt cerrahisinde astigmat yönetimi hakkında bilgi verdi. Dünyada körlük nedenleri arasında birinci sırada yer alan kataraktın göz merceğinin bulanıklaşarak daha az ışık geçirmesi ile oluştuğunu söyleyen Arslan, astigmatizmanın da göz yüzeyinin düzensizleşmesine bağlı olarak geliştiğini belirtti. KATARAKT TEŞHİSİ KONULANLARIN YÜZDE 40’INDA ASTİGMATİK KIRMA KUSURU DA BULUNUYOR Dr Arslan: ‘’İlaç veya gözlükle tedavisi ve ilerlemesinin durdurulması mümkün olmayan katarakt için tek tedavi yolu ameliyat olarak kabul ediliyor. Günümüzde FAKO (Fakoemülsifikasyon) adı verilen rutin cerrahi teknikle bulanıklaşan mercek, ultrasonik titreşimlerle küçük parçalara ayrılarak aynı anda emiliyor. Ardından merceğin çevresindeki zarın içine yapay göz içi lens yerleştiriliyor. Hastaların ihtiyaçlarına bağlı olarak tek odaklı ve çok odaklı lens seçenekleri bulunuyor. Katarakt teşhisi konulanların yüzde 40’ında astigmatik kırma kusuru da bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Osman Şevki Arslan, torik göz içi lens ile kataraktla birlikte astigmatın da ortadan kaldırılabildiğine dikkat çekti. Arslan “Katarakt ameliyatı olanların yaklaşık yüzde 38’i ameliyat sonrası kalan astigmat nedeniyle gözlük takmak zorunda kalıyor. Bu hem sağlık, hem de ekonomik açıdan büyük bir kayıp yaratıyor” dedi. ‘’HER İKİ GÖZ KUSURUNDAN KURTULABİLEN HASTA ORANI YÜZDE 3’LERDE KALDI’’ Astigmatı da olan katarakt hastalarının sadece yüzde 3’ü tek operasyonla her iki göz kusurundan da kurtulma şansı yakalıyor. Türkiye’de her iki göz kusuruna da sahip hastaların sadece yüzde 3’ünün bu tedavi yöntemine ulaşabildiği biliniyor. Torik göz içi lens kullanılmayan hastalar bir başka operasyon daha geçirmek veya ömrü boyunca gözlük kullanmak zorunda kalıyor.  Türkiye’de geçen yıl 465 bin katarakt operasyonu gerçekleşti. Astigmatı da bulunan 176 bin 700 operasyondan sadece 6 bininde torik göz içi lens kullanıldı. Her iki göz kusurundan kurtulabilen hasta oranı yüzde 3’lerde kaldı. Torik göz içi lens konusunda hastaların bilinçlenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Osman Şevki Arslan, hastaların yaşam kalitesinin iyileştirilmesi anlamında bu rakamın artırılmasının önemli olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Arslan, operasyon öncesi hastaları astigmatları ve tedavi seçenekleri ile ilgili doktorlarına danışmaları konusunda uyardı.  ‘’ARTIK YAPILAN OPERSYONLARLA HASTALAR BIR DEFADA IKI SAĞLIK SORUNUNDAN DA KURTULABİLMEKTE’’ Dr Arslan, yeni tedavi yöntemleri ve gelişmelerle birlikte büyük ölçüde gözlük bağımlılığından kurtulunabileceğini söyleyerek şunları dile getirdi; “Türkiye’de son on yılda katarakt hastalarının ameliyat edilme oranları yaklaşık on kat artışla 465 bin seviyelerine ulaştı. Bugün ülkemizde sadece sayısal anlamda değil, bilgi, teknoloji ve donanım açısından da batı ile aynı düzeyde ilerliyoruz. Aynı zamanda astigmatik kusurların da torik göz içi merceklerle tedavi edilmesi konusunda da yol almalıyız. Artık yapılan operasyonlarla hastalar bir defada iki sağlık sorunundan da kurtulabilmekte. Bu şekilde büyük ölçüde gözlük bağımlılığından kurtulabilmek ve daha net bir görüşe sahip olmak mümkün” (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)