Ankara’nın Keçiören ilçesinde bulunan bir apartmanda 2 kişinin ölümüne neden olan ilaçlamayla ilgili 3 kişi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame hazırlandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Keçiören'deki bir apartmanda 2 kişinin ölümüne, yol açan ilaçlamayla ilgili ikamet sahibi ile ilaçlama yapan 3 kişi hakkında, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölüm ve yaralanmasına sebebiyet verme" ve "zehirli madde imal ve ticareti" suçlarından iddianame hazırlandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede beyanına yer verilen İbrahim Çatuk, ilaçlama sertifikasının bulunduğunu, olay günü de adı geçen adrese giderek ilaçlama yaptığını söyledi. Yabancı uyruklu şüpheli Ramadan Abass Aden'le anlaştıktan sonra Ulus'tan tahta kurusu için etkili ilaç olan alüminyum fosfiti aldığını aktaran Çatuk, sonra özel ekipmanlarını giyerek tabletleri yatak odası, oturma odası ve salonun belirli noktalarına koyduğunu söyledi. Ayrıca odaların kapısını kapatıp dışarı sızmaması için kapıların etrafına, anahtar deliğine kadar komple bant yapıştırdığını ifade etti.
“Bildiğim tüm tedbirleri uyguladım”
Ev sahibine eve 3 gün girmemesi gerektiğini söylediğini iddia eden Çatuk, "Ben bu işlemi uzun süredir yapmamıştım. Bildiğim tüm tedbirleri uyguladım. Sahip olduğum sertifika tahta kurusu ilaçlaması için kullanılan ilacı kullanmaya yeterli değildir. Bu ilacı kullandığım için pişmanım. Ürünü Ulus'ta satan şahısların yönlendirmesiyle aldım. Benim ilaçlama yaptığım dairede ölen ve yaralanan olmamıştır. Karşı dairelerdeki oturanların yaralandığını ve üçüncü gün iki kişinin vefat ettiğini öğrendim. İlacı satın aldığıma ilişkin herhangi bir belgem ve fatura yoktur” beyanına yer verdi.
Şüpheli Burak Akça da ifadesinde, olay günü ilacı almak için önce Ulus'a, ardından olayın yaşandığı binaya gittiklerini söyledi. Dairenin kapısında beklediğini, içeri girmediğini söyleyen Akça şunları dile getirdi:
"Babamın işi yapıp dışarı çıkmasından sonra arabayla Keçiören'e geçtik. Benim de babamla aynı ilaçlama sertifikasına sahibim. Henüz dosyaya sunmadım.”
Yabancı uyruklu Aden ise beyanında Türkiye'de eğitimi için bulunduğunu, eşi ve çocukları ile birlikte ilaçlamanın yapıldığı 7 numaralı dairede kiracı olarak oturduğunu dile getirdi. Tahta kuruları nedeniyle dairesini ilaçlatmak istediğini ifade eden Aden, telefonda konuştuğu şahsın kendisine ilaçlama için bir eleman göndereceklerini, söylediğini aktardı.
Ayrıca hazırlanan iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Solunması halinde öldürücü olan bu ilacı şüpheli Çatuk'un nerede ve ne şekilde temin ettiğini açıklayamadığı anlaşılmıştır. Aden'in ise Çatuk'un uyarısı üzerine ilaçlanan konutunda kalmadığı ancak bu konuda bina yönetimini veya daire sakinlerini hiçbir şekilde bilgilendirmediği belirlenmiştir. Dolayısıyla her 3 şüphelinin de 2 kişinin ölümü ve çok sayıda kişinin yaralanması eyleminde tedbirsiz ve dikkatsiz davrandıkları, istememelerine rağmen öngörebilecekleri bir sonucu ortaya çıktığı anlaşılmıştır."
'İddianamedeki cezalar belli oldu"
Mahkemenin iddianameyi kabul etmesi durumunda Çatuk "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet verme" ve "zehirli madde imal ve ticareti" suçundan 3 yıl 2 aydan 23 yıl 6 aya kadar, Aden ve Akça ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet verme" 3'er yıldan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle hakim karşısına çıkacaklar.
‘İddianame’
Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan iddianameye göre, 14 Haziran tarihinde Keçiören Sancaktepe Mahallesi'nde bulunan apartmanın 7 numaralı dairesinde ikamet eden yabancı uyruklu şüpheli Ramadan Abass Aden, konutunda haşere olması sebebiyle internetten bulduğu şüpheli İbrahim Çatuk ile irtibata geçti. Çatuk, şüpheli Burak Akça ile Aden'in ikametine giderek, evin ilaçlanması konusunda anlaştı. Çatuk aynı gün Akça ile alüminyum fosfit içeren ilacı evin belirli köşelerine koydu ve 3 gün konutun kullanılmamasını söyledi. İlaçlamanın ardından Aden, apartman yönetimine ve bina sakinlerine haber vermeden evden ayrıldı. Bir sonraki gün 10 numaralı dairede ikamet eden Veysel, Türkan ve 10 yaşındaki kızları Elif Sude Sabancılar mide bulantısı ve kusma şikayetiyle hastaneye başvurdu. Gıda zehirlenmesi zannedilip taburcu edilen aileden Türkan ve Elif Sude Sabancılar, durumlarının ağırlaşması üzerine bir süre sonra tekrar götürüldükleri hastanede hayatlarını kaybettiler. İlaçlamanın yapıldığı bina ve yan bina sakinlerinden 13 kişi de kusma, bulantı baş dönmesi gibi şikayetlerle hastanelere başvurarak tedavi gördüler. Adli Tıp Kurumu anne ve kızın alüminyum fosfit zehirlenmesi sonucu öldüğünü belirledi.
İHA