GÜVENCESİZ ÇALIŞANLARIN KADROYA GEÇİRİLMESİ
Güvencesiz çalışanların kadroya geçirilmesi konusunun sözleşmede yer almadığını söyleyen Gezen, ‘’Merak ediyoruz: Bu kazanımlar arasında 4/B’liler, /C’liler, kamuda asli işleri yapan taşeron firma çalışanları başta olmak üzere güvencesiz çalışanların kadroya geçirilmesi var mıdır? Ek ödemelerin emekliliğe ve emekli aylığına yansıtılması var mıdır? Vergi dilimi ve ek gösterge adaletsizliklerini ortadan kaldıran tek bir cümle dahi var mıdır? Yoksa geçmiş dönemde yaptığınız gibi, 258 sayısına amaç, kapsam, taraflar, ‘üzerinde çalışma yapılacak konular’ gibi maddeleri de ekleyerek mi ulaştınız?’’ ifadelerini kullandı.
KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen sözlerine şöyle devam etti, ‘’Rakamlarla arasının çok iyi olmadığı anlaşılan konfederasyon yönetimi kümülatif yalanlar söylemeye devam etmektedir. 2018 yılı için %4+%3,5 artışı kümülatif %7.64; 2019 yılı için %4+%5 artışı ise kümülatif %9,20 olarak göstererek emekçilerin aklıyla dalga geçmeye devam etmektedir.
Fakat bizler biliyoruz ki altı aylık dilimler halinde yapılan artışlar, bu artışın bir kerede / kümülatif olarak yapıldığı durumda cebimize girecek artışın büyük bir bölümünü daha cebimize girmeden çalmak anlamına gelmektedir. Üstelik ilk teklife göre %50 artış muştulayan konfederasyon kendi teklifini dahi baz almamakta, hükümetin teklifine referansla konuşmaktadır. ‘’
EK ÖDEMELER DÜŞÜRÜLDÜ
Ek ödemelerin 500 TL’den 150 TL’ye düşürüldüğünü hatırlatan Gezen, ‘’4/C’liler ve 4/B’liler başta olmak üzere güvencesiz çalışanların kadroya geçirilmesi talebi şöyle dursun, adeta bu istihdam biçimini kabul edercesine, meşru görerek 4/Clilere geçen dönem verilen 150 TL üzerine konulan kısmi rakamlardan ‘kazanım’ diye bahsedilmektedir. Oysa bilindiği üzere 4/C’lilerin davayla kazandıkları 450-500 TL ek ödemeleri geçtiğimiz toplu sözleşme ile 150 TL’ye sabitleyen yandaş konfederasyon yönetimidir’’ şeklinde konuştu.
ENFLASYON FARKI AÇILDI
Memur-Sen’in kamu görevlilerinin sorunlarına çözüm üretmekten uzak olduğunu belirten Gezen, ‘’Vergi dilimi adaletsizliğinin sürdüğü, hedeflenen ve gerçekleşen enflasyon arasındaki farkın açıldığı, geçmiş kayıplarımızın hiçbir şekilde karşılanmadığı bir ortamda yapılan artış hiçbir şey ifade etmemektedir.
KESK’i sadece masadan değil, işyerlerinden, alanlardan uzak tutmak için her türlü hukuksuzluğun devreye sokulduğu bu son “toplu sözleşme” sürecinde, sendika olmanın asgari koşullarını dahi taşımayanların kamu emekçilerinin temel sorunlarına çözüm üretmekten ne kadar uzak olduğu bir kez daha teyit edilmiştir’’ dedi.
EMEKÇİLER ONURLU BİR YAŞAM TALEP ETMEKTEDİR
Türkiye’de Toplu Sözleşme sisteminin iflas ettiğini söyleyen Gezen, ‘’Bu süreç, KESK olarak en başından beri karşı çıktığımız, gerçek evrensel toplu sözleşme sistemi ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, tekli sendikal rejimin ve siyasal iktidarın son sözü söylemesinin dayatıldığı “Türkiye Tipi Toplu Sözleşme Sisteminin” iflas ettiğini bir kez daha ispatlamıştır.
Ülkenin kamu emekçilerinin ve emeklilerinin grev hakkının yasal güvence altına alındığı, sendikal hak ve özgürlüklerin önünü açan, konfederasyon ve sendikaların demokratik bir şekilde temsiline imkan tanıyan evrensel gerçek toplu sözleşme sistemine olan ihtiyacının yakıcılığını ortaya çıkarmıştır.
Bu ülkenin kamu emekçileri, emeklileri sadaka değil, emeğinin karşılığında onurlu bir ücret, onurlu bir yaşam talep etmektedir. Ve bunu fazlasıyla hak etmektedir. Yoksulluk sınırına uzak, açlık sınırına yakın bir yaşam mücadelesi sürdürmeye terk edilen kamu emekçileri ve emekliler kimseden sadaka ya da fedakarlık değil, hakkı olanı istemektedir’’ diye konuştu.
KESK olarak hükümetten taleplerini bir kez daha dile getiren Gezen, ‘’Emekçiler haklarını, OHAL ve KHK rejimine sırtını dayamış, emekçilerin hakkını gasp etmek için bu rejimi kullanan, bütçe fazlalarından sadece emekçilere pay ayırmayan, iş güvencesini tamamen ortadan kaldıran iktidarın önünde ekoseli ceketini ilikleyenlerle değil, gerçek bir sendikayla alabilirler.
Bunun için KESK olarak sendikalı, sendikasız tüm kamu emekçilerini insanca yaşamaya yetecek ücret, güvenceli çalışma ve güvenli gelecek için verilecek mücadelede yan yana omuz omuza olmaya çağırıyoruz.
Tüm kamu emekçilerini, insanca yaşanacak ücret, herkes için iş güvencesi, OHAL ve KHK rejiminin kaldırılması, tüm ihraçların aynı kadro ve unvanları ile göreve iadesi, emeğin özgürleşmesi için verilecek mücadelede emeğin gerçek tarafında yer almaya çağırıyoruz’’ şeklinde konuştu.
(Zeynep Namlı)