''ROMAN KÜLTÜRÜ, SON DERECE EĞLENCELİ FİGÜRLER İÇERİR''
Özel olarak roman kültürüne ve roman havasına da değinen Keskin, ''Roman havası, sadece romanların değil herkesin çok hoşuna giden bir kültür. Çünkü 9/8'lik ritim halkımızın gerçekten sevdiği aksak bir ritimdir. Roman kültürü, son derece eğlenceli figürler içerir. Sadece roman havası değil, roman kültürünün kostümleri de çok renklidir. Bu sene HSM bünyesinde roman havasına özgü özel kostümler yaptıracağız. ''şeklinde konuştu.
Biz oryantalle roman havasını ayırıyoruz diyen Keskin ''Normalde oryantal Arap ritimleriyle yapılan bir çalışmadır. Bugün belly dance , göbek dansı diye geçen oryantal farklı, roman havası farklıdır. Roman havası tamamen farklı bir kültürün dansıdır. Bugün oryantal çalışmalarına baktığımızda roman havasını oryantalin alt başlığı olarak veriyorlar aslında bu yanlış bir uygulamadır. Tamamen farklıdır.Ritmi, havası, oyunu farklıdır.Biz Roman havasını, halk oyunlarının bir alt başlığı olarak ele alıyoruz. Roman havası ağırlıklı olarak Trakya, Balkan tarafının ritimlerinin olduğu bir danstır aslında. Tam da halk oyunları olarak sınıflandıramayacağımız bir dans türüdür çünkü içinde devşirme hareketleri de içerir, yeri gelir doğaçlama hareketler içerir.Roman havası tek başına bir yöre olarak karşımızda değildir misal Trakya'da Silivri yöresi tam bir yöredir. Halk Oyunları Federasyonunca bu dansın figürleri,oyunları, müzikleri, kostümleri her şeyi belirlenmiştir ama roman havası öyle değildir. Roman havasını daha popüler bir dans olarak düşünmek gerekir, kendi kendini geliştirmektedir, roman havasında dans içerisinde herkesin farklı bir figürü ve tavrı olabilmektedir. Bir doğrusu yoktur. 'Roman havasının doğrusu budur' diye kimse diyemez.Genel karakteristiği 9/8'lik olsa da her oynayan kendinden bir şey katar ve roman havası her yeni müzikle beraber tekrar gündeme gelmektedir.
''HAFTADA BİR STRES ATMAK İSTEYEN HERKESİ ÇALIŞMALARIMIZA BEKLİYORUZ''
HSM'de roman havası kursunu 2 aylık periyotlar halinde vermekteyiz diyen Keskin, ''Kişi, haftada 1 saat buraya roman havalarını öğrenmek için 8 haftada gelebilir,kendini geliştirmek adına devamlı da gelebilir.. Bizler her iki ayda bir koreografi ve müzikleri değiştiriyoruz. Her 2 ayda bir, farklı bir müzikle farklı bir sahne düzeniyle dans çalışması yapıyoruz. Dans çalışmalarımızın sonunda her sene Ocak ve Haziran ayında ya MEB Şura Salonunda ya da Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nin büyük salonunda gösteriler sergiliyoruz. Bu kapsamda her türlü dans gruplarımız yeteneklerini ve öğrendiklerini binlerce insana sahneleyebiliyor.Buraya gelip haftada bir stres atmak isteyen herkesi çalışmalarımıza bekliyoruz.'' dedi.Keskin, sözlerine şöyle devam etti:
Bir dans eğitmeni olarak şuna değinmeden geçemeyeceğim. Şuan için Ankara'da popüler danslar çerçevesinde birinci sırayı oyun havaları almış durumda.. Özellikle Erik Dalı ve Bahçe duvarından aştım gibi parçaların da popülerliği sayesinde Ankara'da dans kursuna yazılmak isteyenlerin çoğunu oyun havası grupları oluşturuyor. Hemen ardından zeybek, roman ve halay çalışmaları geliyor. Onlara da yoğun ilgi var. Bu ara evlenen çiftler özellikle düğün dansı kapsamında zeybek istiyor. Son olarak da horonlara ayrı bir ilgi var.Horon çalışması hem kilo verdirmesi açısından hem de tempolu ve eğlenceli oluşundan dolayı insanların dikkatini çekiyor. HSM'de Trabzon, Rize ve Artvin çalışmaları 3 ayrı horon eğitimi olarak devam ediyor.Rize horonu tulum eşliğinde 2 aylık bir çalışma süresini kapsıyor.Artvin ,tam yöre çalışması olduğu için daha uzun bir dönem çalışmasını gerektiriyor. Trabzon horonu da en az 9 ay süren, kemençenin eşlik ettiği gösteri hedefli bir çalışmayı oluşturuyor. En çok tercih edilen dans türlerini ayırmak zor çünkü Ankara; dansı, kültürü ve sanatı seven bir şehir. Ankara, her ilden göç alması ve kozmopolit yapısı itibariyle her türlü dans ilgi görüyor.
''HSM'NİN AMACI HALK OYUNLARIMIZI 7'DEN 70'E HERKESE ÖĞRETMEKTİR''
HSM olarak bizim başlıca görev ve misyonumuz kendi kültürümüzün yayılması ve halk oyunlarımızı 7'den 70'e herkese öğretmektir. Her yaştan insanı kucaklayan, kapsayan bir organizasyon gerçekleştiriyoruz. Şu tarz şeyleri sıkça duyuyoruz. '' Yıllar önce ailem izin vermediği için halk oyunlarına gidemedim ya da bu işe okulumdan dolayı vakit ayıramadım '' diyenler oluyor. 40 yaşındayım, 50 yaşındayım ama yine de halk oyunlarını öğrenmek istiyorum diyen insanlar da buraya geliyorlar ve haftada 1 saat stres atıyorlar son derece de mutlular.Öğrenmenin yaşı yok. Dans insanın hayatında mutlaka olmalı. 1 saat dahi olsa dans, insanı stresinden, kaygılarından ve günlük hayatın koşturmacasından sıyırıp uzaklaştırıyor. Dans etmek aynı zamanda hem spor hem de güzel bir kültürdür. Dans, bir anlamda tutkudur.Çocuk, genç , yetişkin fark etmeksizin herkesi hayatında bir kere bu ortamı görmeye davet ediyorum.
(Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)