Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdem Kaypak, sinüzitin kış döneminde daha yaygın hale gelmesinin altında yatan nedenlerin çevresel faktörlerden bağışıklık sistemi zayıflığına kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsadığını söyledi.
Kış ayları, soğuk havanın ve değişken çevresel şatların etkisiyle sağlık sorunlarının daha sık görüldüğü bir zaman dilimi olarak öne çıkıyor. Bu dönemde özellikle sinüzit vakalarında belirgin bir artış gözlemleniyor. Sinüzit ise sinüs boşluklarının iltihaplanması sonucunda gelişiyor ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir hastalık olarak tanımlanıyor.
Medline Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdem Kaypak, sinüzitin en bilinen belirtileri arasında burun tıkanıklığı, baş ağrısı, yüz bölgesinde basınç hissi ve burun akıntısı geldiğini belirterek, “Bu hastalığın kış döneminde daha yaygın hale gelmesinin altında yatan nedenler çevresel faktörlerden bağışıklık sistemi zayıflığına kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsıyor” dedi.
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdem Kaypak, bu etkenleri anlatarak şu korunma önerilerinde bulundu:
1. Soğuk havanın etkisi
Kış aylarında düşen sıcaklıklar, sinüslerdeki mukusun kurumasına ve yoğunlaşmasına neden olur. Bu durum, sinüs kanallarının tıkanmasına yol açarak bakterilerin çoğalması için uygun bir ortam oluşturur. Ayrıca soğuk hava damarların daralmasına neden olduğu için sinüslerin kendini temizleme mekanizması da zayıflar. Bu nedenle sinüzit oluşma riski kış aylarında artış gösterir.
2. Üst solunum yolu enfeksiyonları
Gribal enfeksiyonlar ve soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu hastalıkları kışın çok daha sık görülür. Bu hastalıklar, sinüs kanallarında iltihaplanmayı tetikleyerek sinüzitin ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Özellikle viral enfeksiyonlar, sinüzitin en yaygın nedenlerinden biri olarak bilinir ve bu enfeksiyonların kış aylarında zirve yapması sinüzit vakalarını da artırır.
3. Kapalı alanlarda fazla zaman geçirme
Soğuk havalar nedeniyle insanlar, daha fazla kış aylarında kapalı alanlarda zaman geçirir. Kalabalık ortamlarda virüs ve bakterilerin yayılma ihtimali artar. Bunun yanı sıra, yetersiz havalandırma ve kuru hava da sinüslerin kurumasına ve tahriş olmasına yol açablir. Bu durum, sinüslerin enfeksiyonlara karşı savunmasız hale gelmesini kolaylaştırır.
Kış döneminde bireylerin bağışıklık sistemi genellikle yılın diğer aylarına göre daha zayıf olur. Güneş ışığına daha az maruz kalma, düşük D vitamini seviyelerine ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına kapı aralar. Bağışıklığın düşmesi ise sinüslerin enfeksiyonlara karşı direncini azaltır ve sinüzit vakalarının artmasına katkı sağlar.
5. Kış mevsimine özgü alışkanlıklar
Kış aylarında kullanılan ısıtıcılar ve klima gibi cihazlar, ortam havasını kurutarak sinüs mukozasının tahriş olmasına neden olabilir. Ayrıca, kışın sık görülen ani sıcaklık değişimleri, sinüslerin dengesini bozarak enfeksiyon riskini artırır. Bu nedenle kışa özgü yaşam tarzı alışkanlıkları, sinüzit gelişimine istemeden de olsa zemin hazırlar.
Korunmak için neler yapılabilir?
Kaypak, sinüzit tedavisinin genellikle burun spreyleri, ağrı kesiciler ve bol sıvı tüketimini içerdiğini ancak kronik vakalarda antibiyotik veya daha ileri tedavi yöntemleri de gündeme gelebildiğini söyledi. Kaypak, hastalıktan korunmak için şu önlemlerin alınması gerektiğini söyledi:
“Gribal bir enfeksiyon durumunda tedavinizi geciktirmeyin. Burnunuzu sürekli açık tutmaya çalışın ve düzenli olarak temizleyin. Alerjiye neden olabilecek etkenlerden kaçının. Islak saçlarla açık havaya çıkmayın. Doğrudan rüzgara maruz kalmamaya özen gösterin. Yaşadığınız ortamı nemlendirin.”