Evlilik programlarına yapılan eleştiriler her geçen gün artıyor. Eleştiri artsın azalsın o önemli değil. Eleştirinin niteliği ve bağlandığı sonuç önemli… Sonuca gelirken eleştirmeye başlayan kesim, artık bu programın izleyicisi olmayan kişiler tarafından değil de gerçekten izleyicisi olan taraflardan yapıldığında daha kıymetli oluyor. Kıymetli olmasının yanında gerçekçi de oluyor. Çünkü bir olayı en iyi anlatan taraflar her zaman içindekilerdir. Dışarıdan bakılan gözün tarafsızlığı, içeriden bakılan göz kadar ikna edici değildir. Peki ne oldu da evlilik programlarının izleyici kesimi bile bu tarz programları eleştirmeye başladı? Olaylar aynı, kişiler aynı… Evlilik güzel ve değerli bir kurum. Bu programlar evliliği zaten amacından fazlasıyla saptırdı. Aşk meşk zaten hak getire... Aşk dediğimiz şey insan hayatındaki en yüce duygu. Bu kadar basit değil açıkçası. Aşk denilince illa ikili ilişkiler de anlaşılmamalı. Aşkın tanımı yoğun sevgidir. Yani anneye babaya duyulan sevgi de aşktır, evde ki kediye duyulan sevgi de aşktır. Şimdi bu kadar bağlayıcı ve yükseklerde tutulan bir duygunun bu kadar ezilmesine neden izin verdik? Aşk bizi affetmez böyle yaparsak… Maddiyatla ölçülemeyecek yegane duygu, evlilik programlarında maaşlı elemana dönüştü resmen… Toplumun kafası mı aydınlandı aşk konusunda diyeceğiz de maalesef mevzu o değil… İzleyici kesimin eleştirmesinin sebebi, gerçekler ortaya çıktı ve sıkıldılar. Bu kadar tutkuyla ve merakla izledikleri şeyin, belli bir para karşılığı yapıldığı öğrenildi. Eleştiriler de arttı haliyle… Gerçi bu tarz programları bir kere izleyen birinin kurmacadan ibaret olduğunu anlaması çok da zor olmasa gerek. Gelelim ‘Kısmetse Olur’ programına. Bu işler kısmet işi dedik dedik, kısmetsiz olduk çıktık. Kısmetse olsa da olmadı derken kafalar iyice karıştı. Oyuncular yapım ekibinden çıktı, yarışmadan kaçanlar oldu, arka planda yaşananlar herkes tarafından bilindi derken gizemini yitirdi. Sonuçta çekiciliğini kaybetmesi oldu. Tabi bu izleyen kesimin tümüne bağlayamayız yine de en çok izlenen programlar arasında kendisi ama olmayan gerçekçiliğini yitirmesi hoş olmadı. İzleyenlere, neyini izliyorsunuz diyenlerin sayısı arttı. Gerçi televizyonculuğa çok da gerçekçilik bekleyerek yaklaşmamak gerekiyor. Çünkü adı üstünde eğlence dünyası… İnsanlar eğlensin diye yapılıyor kimse babasının hayrına katlanmıyor o eziyetlere, haksızlık da etmemek gerek…

Editör: TE Bilisim