Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı 2020 yılı Covid-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Programı kapsamında 21 Nisan 2020 tarihinde sözleşmesi imzalanan, Bartın Üniversitesi’nin yararlanıcı olduğu “In-Vitro Ilaç Tarama Sisteminin Oluşturulmasına Yönelik Main Proteaz Enziminin Rekombinant Olarak Üretilmesi” projesi başarıyla tamamlandı. Bartın Üniversitesi laboratuvarlarında 3 ay süren çalışmaların ardından Koronavirüs (Covid-19) tedavisinde kullanılacak önleyici ve tedavi edici ilaçların testleri için gereken kritik öneme sahip “3CLpro” adlı enzim rekombinant DNA teknolojisi yöntemleriyle yerli olarak üretildi. Salgınla mücadeleye katkı sağlayabilecek önemli bir adım Bartın Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Dursun Kısa gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgiler vererek, “İn-Vitro İlaç Tarama Sistemlerinin Oluşturulmasına Yönelik Main Proteaz Enziminin Rekombinant Olarak Üretilmesi projesi kapsamında önemli bir başarı elde ettik. Covid-19 salgınıyla mücadelede kullanılacak ilaçların in-vitro inhibisyon çalışmalarında kullanılacak enzimlerden biri olan main proteaz enzimi (3CLpro), rekombinant DNA teknolojisi yöntemleriyle yerli imkânlar kullanarak üretimini gerçekleştirdik. Virüsün replikasyon sistemi ile ilişkili önemli bir enzim olan ve ilaç çalışmalarında inhibisyon denemelerinde kullanılan 3CLpro enzimi, anti-viral ilaçların hedeflerinden biri olduğundan salgınla mücadelede önemli bir yer teşkil etmektedir” dedi. Proje kapsamında yerli imkânlarla üretilen main proteaz enzimi ile salgınla mücadelede tedavi ve önleyici ilaçların üretiminin daha da hızlanması öngörülmektedir. Haftalık 100 rxn üretimi gerçekleştirilebilen 3CLpro enzimi ile birlikte diğer çalışmaların da ara verilmeden devam ettiği görülen laboratuvarda, ayrıca akademisyenler tarafından virüsün replikasyonunda rol alan ve anti-viral ilaç hedeflerine yönelik bir diğer enzim üretim çalışmalarına da başlandığı ve kısa süre içerisinde bu enzimin üretiminin hedeflendiği beyan edildi. Farklı enzimlerin üretiminde ihtiyaç duyulan altyapılar büyük oranda benzerlik gösterdiğinden, çeşitli sektörlerde ithalat yoluyla temin edilen enzimlerin sağlık, gıda, farmasötik, kozmetik, deterjan, tekstil, hayvan besleme, deri ve yem sanayi gibi uzun vadede yerli üretimine katkı sağlama potansiyeli bulunuyor. Projenin başta farmakolojik çalışmalar olmak üzere kozmetik, deri, tekstil ve veterinerlik alanlarında yapılacak diğer çalışmalara da altlık oluşturacağı öngörülüyor. İHA