Çevre Şehircilik Bakanlığı, Ankara İl Müdürlüğü, tanık mekan olan, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin tescillenmesine ilişkin açtığı dava devam ederken, 2016 yılında yıkılan Kumrular İkamet Sitesi’nin olduğu alana ilişkin 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği yaptı. Bu plan değişikliğine göre 400 metre mesafede Maltepe Camisi olmasına rağmen, 4 bin metrekarelik alanda bir ibadet alanı öngörülüyor.
Dava açacağız
Mimarlar Odası Ankara Şubesi kentsel ölçekte “Cumhuriyetin temsil yapıları, tanık mekanlarını yıkarak ibadethane yapmak ihtiyaçtan değil, ideolojiktir” diyerek plan değişikliğini yargıya taşıyacaklarını ifade etti.
Kumrular sokakla Necatibey Caddesi köşesinde bulunan alandaki plan değişikliğine ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, şunları söyledi:
“Son dönemde ideolojinin mekan yansıması olarak, en önemli bellek alanlarına, ibadethaneler yapılarak alan ibadet kullanılarak ticarileştiriliyor. Kültürel mirasımız ihtiyaçtan değil ideolojik olan bu camilere kurban ediliyor. İller bankası Tescilli kültür varlığı iken, arkasındaki caminin görünüşü etkilediği için yıkıldı. Oysa bu alanda yürüyüş mesafesinde 14 camii bulunmaktaydı. Şimdi de İller Bankası'nın bağlı bulunduğu bakanlığın araştırma uygulama birimini yıkıldıktan sonra oraya cami yapılmak isteniyor. İdeolojik hesaplaşma mekan üzerinden devam ediyor”
400 metre mesafade cami var
“İbadet alanı öngörülen alana 400 metre mesafede Maltepe camisi bulunmakta. Muhtemelen caminin altını otopark yapacaklar. Nerede büyük ölçekli ve yakınında cami olduğu halde yapılan cami varsa arkasında mutlaka bir rant süreci gelişiyor” diyen Candan, alanda daha önce ticaret öngörüldüğünü ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin dava açtığını da anımsattı.
Kültürel mirasımız cami ve avmlere kurban ediliyor
Candan, Kumrular İkamet Sitesi’nin TÜBİTAK kapsamında yapılan sivil mimari bellek çalışmasında tescile değer yapılar arasında yer aldığını da hatırlatarak, şunları dile getirdi:
“Kumrular İkamet Sitesi’nin korunması için 2015 yılında tescil. Dava devam ederken 2016 yılında bina yıkıldı. Yapıldığında konut olarak kullanılan, daha sonra Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü olarak işlevlendirilen yapı aynı zamanda, imar mevzuatının şekillenmesinin, kanunların ve yönetmeliklerin yazıldığı tanık mekan. Bir dönem kentleşme ve imar tarihi bu binada yazılmıştı. İller Bankası ile koordineli çalışmaların yapıldığı Bayındırlık Bakanlığı binasının yıkılmasından sonra, arazi otopark mafyasının kullandığı bir alan haline geldi. Bir süre boş kalan arazinin şimdi de Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan plan değişikliğiyle ibadet kullanımında olması öneriliyor. Ankara’nın kültürel miras ve modern değerleri camilere kurban ediliyor”
Candan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bunun ideolojik bir yaklaşım olduğunu Ağahan Mimarlık Ödülü sahibi TBMM Camisi’nin yıkılmak istemesinden de okuyoruz. Bir yandan gelenekselle moderni birleştiren, sadeliği ve dinginliği ile inancın 1400 yıl önceki camisini günümüze yorumlayan TBMM Camisi’nin tescili kaldırılarak yıkımına gün sayılırken bir yandan da ihtiyaç dışı alanlarda camiler yapılıyor. İnançların arkasına gizlenerek rant ilişkileri kurgulanıyor”
Haber Merkezi