Maskelerimizi takalım

Korona virüs tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yine korkutucu bir hal almaya başladı. Haftalık vaka sayılarını açıklayan Sağlık Bakanlığı’nın 15-21 Ağustos haftalık vaka t...

Abone Ol

Korona virüs tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yine korkutucu bir hal almaya başladı. Haftalık vaka sayılarını açıklayan Sağlık Bakanlığı’nın 15-21 Ağustos haftalık vaka tablosuna göre, 80 bin 20 yeni vaka tespit edildi, 231 kişi hayatını kaybetti.

Buna göre, 15-21 Ağustos tarihleri arasında 80 bin 20 kişinin testi pozitif çıktı, 231 kişi hayatını kaybetti, iyileşen sayısı ise 102 bin 231 oldu.

Türkiye'de ilk COVID-19 vakasının tespit edildiği 11 Mart 2020'den bu yana görülen vaka sayısı 16 milyon 751 bin 868'e yükselirken, 100 bin 631 kişi hayatını kaybetti.

8-14 Ağustos arasında tespit edilen vaka sayısı ise 143 bin 778. Buna göre vakalar bir önceki haftaya göre yüzde 44,34 azaldı.

Her ne kadar bir önceki haftanın verilerine göre vaka sayısında azalma yaşansa da haftalık 80 bin vaka yine çok yüksek bir sayı. Koronavirüs can almaya devam ediyor. Herkese bir rahatlık geldi ama bu rahatlık kış mevsimine girdikçe uzun sürmeyebilir. 

Dışarıda çoğu insanın kurallara yeteri kadar uymadığı sosyal mesafeye dikkat etmediği kanaatindeyim. Maskeler ya çenede ya kolda ya da takılı olsa dahi burun kapalı değil. Bunun yanı sıra kurallara çok iyi uyan, sosyal mesafeye dikkat eden, hijyen kurallarını adeta bir yaşam biçimi haline getiren vatandaşlarımız da var. Geçenlerde çok güzel bir sözle karşılaştım kulağa küpe etmekte fayda var benim maskem seni korur, senin masken beni. Lütfen hem kendimiz hem sevdiklerimiz hem de toplum adına kurallara uyalım.

Ben hatırlatma olma açısından Sağlık Bakanlığı’nın pandeminin başlarında sitesinde yayımladığı koronavirüsten korunma yollarını tekrardan siz okurlarımla paylaşacağım:
“Akut solunum yolu enfeksiyonlarının genel bulaşma riskini azaltmak için önerilen temel ilkeler Yeni Koronavirüs Hastalığı (COVID-19) için de geçerlidir. Bunlar;
El temizliğine dikkat edilmelidir. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalıdır. Antiseptik veya antibakteriyel içeren sabun kullanmaya gerek yoktur, normal sabun yeterlidir.
Eller yıkanmadan ağız, burun ve gözlerle temas edilmemelidir.
Hasta insanlarla temastan kaçınmalıdır (mümkün ise en az 1 m uzakta bulunulmalı).
Özellikle hasta insanlarla veya çevreleriyle doğrudan temas ettikten sonra eller sık sık temizlenmelidir
Hastaların yoğun olarak bulunması nedeniyle mümkün ise sağlık merkezlerine gidilmemeli, sağlık kuruluşuna gidilmesi gereken durumlarda diğer hastalarla temas en aza indirilmelidir.
Öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağız tek kullanımlık kağıt mendil ile örtülmeli, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içi kullanılmalı, mümkünse kalabalık yerlere girilmemeli, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burun kapatılmalı, tıbbi maske kullanılmalıdır.
Çiğ veya az pişmiş hayvan ürünleri yemekten kaçınılmalıdır. İyi pişmiş yiyecekler tercih edilmelidir.
Çiftlikler, canlı hayvan pazarları ve hayvanların kesilebileceği alanlar gibi genel enfeksiyonlar açısından yüksek riskli alanlardan kaçınılmalıdır.
Seyahat sonrası 14 gün içinde herhangi bir solunum yolu semptomu olursa maske takılarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı, doktora seyahat öyküsü hakkında bilgi verilmelidir.”