Ankara'da okulun kantininden aldığı şırıngalı çikolatanın tıpası boğazına kaçarak ölen birinci sınıf öğrencisi Mert Yağız Köksal'ın babası Faruk Köksal, “Ciğerimiz yanıyor sadece. Ölüyoruz, bir gün değil her gün ölüyoruz. Satılmaması gereken şeyleri satıyorlar. Para için değmez, insan canı her şeyden daha önemlidir” dedi. Aile, çikolatayı üreten firma başta olmak üzere olayda tüm sorumluluğu ve ihmali bulunanlar hakkında hukuki süreci başlatacaklarını söyledi. Başkent'te birinci sınıf öğrencisi Mert Yağız Köksal, okulun kantininden aldığı şırınga şeklindeki plastik çikolata kabının tıpası boğazına kaçarak yaşamını yitirmişti. Önceki gün son yolculuğuna uğurlanan küçük Mert'in annesi Şükran Köksal ve babası Faruk Köksal gazetecilere açıklamada bulundu. Acılı anne Şükran Köksal, “Söylenecek bir şey yok. Çocuklar masum, gidiyorlar alıyorlar. Hiç aklımıza gelmezdi. Daha önce çantasında görmüştüm ve oyun hamuru, şekil çıkarıyorlar sandım. Ben sordum 'Nereden aldın' diye, ‘Kantinden aldım.' Hatta bende kızdım böyle pis pis şeyler alma diye ve gitmiş almış yine de. Ne gerekiyorsa yetkililer yapsın, diğer annelerin canı yanmasın. Ciğerimiz söküldü, çocuğum nefessiz kaldı, diyecek bir şey yok. Bundan sonra hukuki süreç öncelikle bu çikolatayı üreten firmayı şikayet etmeyi düşünüyoruz. Polisin izlediğine göre Mert o katta direkt hademeye gitmiş, o hademe o kattaymış, onun ceketini çekmiş, boğazını vurmuş, karnına bir şeyler yapmış. O ara müdürü çıkmış sağlık ocağına götürmüşler ve zaten o anda dudakları mosmor olmuş. Ben onu okula bıraktım, yoldaydım, işe gidememiştim. Öğretmeni aradı, ‘Mert Yağız düştü bir gelebilir misiniz?' diye aradı. Ben de gelmem uzun sürer diye annemi aradım, 'Anne gidip bakar mısın?' diye söyledim. İş yerine gittim, annem aradı, 'Mert'i ambulansla götürüyorlar' dedi. Gittik müdahale ediyorlardı ve kalp masajı yapıyorlardı” diye konuştu. “Hastanede boğazında bir şey olmadığını söylediler” Hastaneye gittiklerinde kendilerine boğazında bir şey olmadığını söylediklerini belirten anne Köksal, “Arkadaşları göstermişler bu çikolatadan yiyordu diye. Yanında bir arkadaşı varmış, o demiş çikolatanın kapağını yuttu diye. Mert çok güzel bir çocuktu, melek gibiydi. Öğretmeniyle konuştum, geçen hafta durumunu sordum, öğretmeni dedi ki ‘Çok çalışkan, çok başarılı ve ışık gördüğüm bir öğrenci' dedi. Zaten okula gitmeden okumayı yazmayı sökmüştü. Okulda diğer çocukları okutuyor öğretmenlik yapıyormuş. Öğretmeni ‘Çok güzel bir çocuk yetiştirmişsiniz, böyle bir çocuk olmaz' diye söyledi. Öyle kibar, çalışkan, zeki ve olgun bir çocuktu yaşına göre” dedi. "İnsan canı her şeyden önemli" Baba Faruk Köksal ise, “Ciğerimiz yanıyor sadece. Ölüyoruz, bir gün değil her gün ölüyoruz. Satılmaması gereken şeyleri satıyorlar. Para için değmez, insan canı her şeyden daha önemlidir. Müdahalede eksiklik var. Hastanede bile görememişler, otopside çıkmış. Hastanede boğazında bir şey yok dediler. Zaten film çekildiğinde gözükmüyormuş. Ama otopside boğazından parçayı çıkarttılar. Her şeyden önde okullarda ilk yardım çok önemli, bunu herkesin bilmesi gerekiyor. Okullarda bir doktorun durması gerekiyor. Başka anneler yanmasın, başka çocuklar gitmesin” dedi. Aile, çikolatayı üreten firma başta olmak üzere olayda tüm sorumluluğu ve ihmali bulunanlar hakkında hukuki süreci başlatacaklarını da açıkladı. İHA