100 yıl önce Ankara’da yakılan ateş tüm ülkeye yayılmaya çalışırken bunu engellemek isteyen İtilaf Devletleri ve onların desteklediği İstanbul Hükümeti’nin koruması altında ayaklanmalar tertiplendi. Bu ayaklanmaların tek amacı vardı, kardeşi kardeşe kırdırmak ve Milli Mücadeleyi boğmak. 1920 yılı ayaklanmalar yılı oldu. Özellikle de Mayıs ayı. 100 yıl önce bu ay üç büyük ayaklanmaya tanıklık edildi. Milli Kuvvetler bir yandan batıda Yunanlar diğer yandan doğuda Ermeni çeteleriyle uğraşırken bir taraftan da işgal güçleri destekli isyanları bastırmak için çaba harcadılar. Bu ay yaşanan ayaklanmalar hangileriydi ve neler yaşandı birlikte bakalım: Birinci Yozgat (Çapanoğlu) Ayaklanması (15 Mayıs – 27 Ağustos 1920) Yozgat ve çevresindeki ayaklanmanın lideri Hürriyet ve İtilaf Partisi’nin Yozgat’taki sorumlusu Çapanoğlu Edip ve kardeşi Celal idi. İstanbul Hükümeti’nin propagandasıyla halkı arkasına alan ve yörede nüfuz sahibi olan Çapanoğlu’nun isyanına ilişkin ilk kıpırtılar Yıldızeli’nde başladı. Postacı Nazım, Ankara Hükümeti’ni asi olarak ilan eden Padişahın bildirge ve fetvalarını halka dağıtmaya başladı. Yozgat beyleriyle temas kurulup Kuvayı Milliye aleyhine örgütlemeler başlatıldı. İsyanı bastırmak için asilerin üzerine bir tabur gönderildi. Sulusaray civarında yaşanan çarpışmalarda Kuvayı Milliye güçleri etkili olamadı. Asiler cesaretlendikçe ayaklanma büyümeye başladı. Asilerin üzerine iki müfreze daha gönderildi. Ancak Çamlıbel’deki müfreze asilerin baskına uğradı. Antep civarında bulunan Kılıç Ali Bey, TBMM tarafından adamlarıyla bölgeye gönderildi. Kılıç Ali, Akdağmadeni civarında asilere karşı küçük çaplı başarılar kazandı. Ancak asiler 14 Haziran’da Yozgat’ı işgal etti. Ayaklanma bölgeye yayılmaya başladı. Asiler 15-16 Haziran gece yarısı Artova ve Çamlıbel karakollarına baskın düzenledi. Ayaklanmanın önü alınamayınca Kuvayı Seyyare lideri Çerkez Ethem 19 Haziran 1920’de ayaklanmayı bastırmakla görevlendirildi. 23 Haziran’da çok büyük kuvvetlerle Yozgat önüne gelen Çerkez Ethem Müfrezesi öğleye kadar süren çarpışmalar sonunda ayaklanmayı bastırdı. 24 Haziran’da Çolak İbrahim Bey komutasındaki 2. Kuvayı Seyyare kuvvetleri batıdan, Albay Refet (Bele) Bey kuvvetleri de kuzeyden gelerek Çerkez Ethem kuvvetlerine destek verdi. Ayaklanmanın elebaşlarından 12 kişi asıldı. Çapanoğlu Celal ve Edip kardeşler kaçtı. Kaçaklar 27 Haziran 1920’de Yozgat-Alaca yolu üzerindeki Arapseyfi civarında Ethem kuvvetleriyle yeniden karşılaştı. Buradaki çarpışmalarda büyük kayıplar veren asiler ilerleyen günlerde de devam eden küçük çarpışmalarla dağıtıldı. Zile Ayaklanması (25 Mayıs – 21 Haziran 1920) Zile çevresi yıllardır Aynacıoğulları ve Katil İlyas çetelerinin hâkimiyeti altındaydı. Özellikle Aynacıoğulları Tokat’tan Çorum, Yozgat, Yıldızeli’ne kadar geniş bir alana yayılmıştı. Bu nedenle Zile’de çıkan isyan Yıldızeli ve Yozgat olaylarıyla bütünlük içindeydi. Yozgat’taki ayaklanmadan cesaretlenen Avukat Ali, eski Bucak Müdürü Naci, eski mal müdürünün oğlu İhsan’ın 30 kadar atlıyla Zile çevresinde isyanı başlattı ve ilçeyi ele geçirdi. Ankara Hükümeti’nin emriyle 5. Tümen, Yarbay Cemil Cahit (Toydemir) Bey komutasında Amasya’dan Zile’ye hareket etti. Asilere teslim olmaları için 11 Haziran öğleden sonraya kadar süre tanındı. İsyancılar teslim olmayınca ilçe bombardımana tutuldu. Askerler de ilçeye sokulmaya başladı. 150’ya yakın asi ölü ve yaralı olarak etkisiz hale getirildi. Bunun üzerine kalan asiler teslim oldu. 50 asi, Askeri Mahkeme’de yargılandı. Ayaklanmanın kışkırtıcısı ve elebaşı olduğu belirtilen 22 kişi idam edildi. Cemil Çeto Ayaklanması (20 Mayıs – 7 Haziran 1920) Bitlis Garzan’da Bahtiyar Aşireti Reisi Cemil Çeto, bir kısım aşiret reislerini etrafına toplayarak bölgede hükümet kurma girişimlerine başladı. Reşkotan Aşireti’ni kendi yanına çekmek için çabaladı. Başarılı olamadı ama yine de harekete geçerek ayaklanma başlattı. Cemil Çeto kısa bir zaman içinde de Garzan yöresine hâkim oldu. 13. Kolordu’ya bağlı birliklerin üzerine gelmesi sonrası ayaklanması sona erdi. Adamlarının çoğunu kaybeden Cemil Çeto, 7 Haziran 1920’de dört oğlu ile birlikte teslim oldu.