Şiir, roman, hikâye, deneme, tiyatro, günce gibi pek çok edebi türde eser vermiş çok yönlü bir yazar olan Necati Cumalı’nın doğum günü. Bugün kendisinden bahsetmek istiyorum.
13 Ocak 1921 tarihinde Yunanistan sınırları içinde bulunan o dönemin Rumeli Vilayet-i Celilesine (Manastır'a) bağlı ve Cuma beyleriyle meşhur olan Cuma kazasında doğdu. Altı çocuklu ailenin en büyük evladı idi. Ailesi 1923 Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi kapsamında Türkiye'ye göç ederek İzmir'in Urla ilçesine yerleşti.
Ortaöğrenimini 1938’de İzmir Atatürk Lisesi'nde tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. İlk şiiri, 1939'da Urla Halkevi Dergisi olan "Ocak"'ta "A. N. Acar" ismiyle yayımlandı. Sanatsal değere sahip ilk şiiri ise 1940'ta Varlık dergisinde "Netice" ismiyle yayımlandı. Orhan Veli, Oktay Rıfat, Cahit Sıtkı, Nurullah Ataç gibi önemli edebiyatçılarla tanıştı ve onların etkisiyle şiirine yön verdi. Çocukluğundan başlayarak hayatında yer alan olayları şiirlerinde konu edindi. Yüksek öğrenimini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde (1941) tamamladı.
Ankara'da Toprak Mahsulleri Ofisi'nde (1941-1942) çalıştıktan sonra askerlik görevi nedeniyle Ezine'ye gitti. İlk kitabı "Kızılçullu Yolu" 1943'te yayımlandı. Askerlikten döndüğü 1945 yılında Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'nde çalışmaya başladı. Askerliği sırasında yazdığı şiirleri aynı yıl “Harbe Gidenin Şarkıları” adıyla yayımladı. 1945'ten itibaren Ulus gazetesi sanat sayfası, Varlık, Ülkü, Ankara gibi dergilerde sürekli olarak şiirleri yayınlandı. Yayınlanan ilk hikâyesi, 1945 yılında Yücel dergisinin yayımladığı "Aysız Geceler" oldu. Ulus gazetesinde şiirlerin yanı sıra hikâye alanındaki ilk denemelerini yayımlamayı sürdürdü. Bir süre Ankara'da Cahit Sıtkı Tarancı ile aynı evi paylaştı. 1949 yılında sahnelenen "Boş Beşik" adlı oyunu ile dikkat çekti.
1949 yılında Ankara’daki görevinden ayrılarak İzmir’e gitti. 1957'ye kadar Urla ve İzmir'de avukatlık ve memurluk yaptı. “Güzel Aydınlık” (1951), “İmbatla Gelen” (1955), “Güneş Çizgisi” (1955) adlı şiir kitapları ve "Yalnız Kadın" adlı hikâye kitabı İzmir'de iken yayımlandı. 1955'ten sonra şiir, hikâye, roman çalışmalarını birlikte sürdürdü. Urla ve çevresine ait gözlemleri, avukatlık yıllarında karşılaştığı olaylar ve baktığı davalardan edindiği izlenimlere eserlerine şekil verdi. Özellikle Ege yöresindeki kasaba ve kırsal kesim insanlarının sorunlarının işledi. İlk hikâye kitabı “Yalnız Kadın”, 1955'te yayımlandı. 1956'da İzmir'de "Ara Tiyatro"'yu kurdu ve yöneticiliğini üstlendi. 1957'de “Değişik Gözle” kitabıyla Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazandı. O yıl avukatlığı bırakarak kendi imkanları ile Paris'e gitti.
1957-1959 yıllarında Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği Basın Ataşeliği'nde çalıştı. Paris yılları "Aşk Duvarı" ve "Zorla İspanyol" gibi bazı oyunlarına ve kimi hikâyelerine kaynaklık etti. 1959'da "hayatını edebiyat adamı olarak kazanma" kararıyla yurda döndü; İstanbul'a yerleşti. 1959 - 1963 yıllarında İstanbul Radyosu'nda redaktörlük yaptı. İlk romanı "Tütün Zamanı", 1959'da tefrika edildi. Avukatlık yıllarında edindiği gözlemlerine dayanan Susuz Yaz öyküsünü 1960 yılında yazdı. Üç perdelik bir oyun olarak tiyatroya da uyarladığı öykü, Metin Erksan tarafından filme çekilmiş (1963) ve 14. Uluslararası Berlin Film Festivali‘nde Altın Ayı’yı kazanarak (1964) Türk sinemasında çığır açmıştır.
1960 yılında hariciyeci Berin Teksoy ile evlenen sanatçı, 1963'ten sonra yaşamını roman ve oyun yazarlığı ile sürdürdü. Eşinin işi nedeniyle 1963-1965'te Tel Aviv ve Paris'te bulundu. Necati Cumalı'nın yazdığı bazı yazılar nedeniyle 1966'da eşi Berin Hanım görevinden alınınca İstanbul'a yerleştiler.
10 Ocak 2001 tarihinde yakalandığı karaciğer kanserinden kurtulamayarak İstanbul'da hayata veda etti. Cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.