Yaşadığımız koronavirüs süreci bize oldukça şey öğretti en basiti yaşadığımız anın, aldığımız nefesin ne kadar kıymetli olduğunu.. Belki bu süreçte sürekli şikayet edenler, sağlığının, zamanının, sevdiklerinin kıymetini bilmeyenler oturup bir nebze de olsun hayatın anlamı üzerine düşünüvermişlerdir. Hayat, ona nasıl baktığımızla doğru orantılıdır. Misal, mutluluk da öyle. Mutluluğun her zaman için bir seçim olduğuna inanırım. Mutlu olmaya karar vermedikçe hiç kimse sizi mutlu edemez. Hayata ne kadar geniş bakabilirsek onu o kadar anlamlı görebilme imkanımız artıyor. Hayatın bir noktasına odaklanıp kaldığımızda kendisinin renkli güzelliklerini kaybedebiliriz. Onun için hayata geniş bakmayı öğrenenler, hayattan daha çok zevk alanlardır. Hayattan zevk alamadığınızı fark ettiğiniz anda bakış açınızı değiştirmeniz kaçınılmaz olacaktır. Küçük bir hikaye ile hayata nasıl bakıldığını görebilir ve ders çıkarabilirsiniz. Sizler için bu olayı anlatan bir hikaye okudum ve sizinle paylaşmak istedim. Hikaye şöyle; “Eski zamanların birinde bir adam hayatın anlamının ne olduğuna takmış kafayı. Bulduğu hiçbir yanıt ona yeterli gelmemiş ve başkalarına sormaya karar vermiş.. Ama aldığı yanıtlar da ona yetmemiş. Fakat mutlaka bir yanıtı olmalı diyormuş.. Ve dolaşıp herkese bunu sormaya karar vermiş.. Köy, kasaba, ülke dolaşmış, bu arada zaman da durmuyor tabii ki . Tam umudunu yitirmişken bir köyde konuştuğu insanlar ona -Şu karşı ki dağları görüyor musun, orada yaşlı bir bilge yaşar istersen ona git belki o sana aradığın yanıtı verebilir, demişler. Çok zorlu bir yolculuk sonunda Bilgenin yaşadığı eve ulaşmış adam. Kapıdan içeri girmiş ve bilgeye hayatın anlamının ne olduğunu sormuş .. Bilge “sana bunun yanıtını söylerim ama önce bir sınavdan geçmen gerekiyor” demiş . Adam kabul etmiş. Bilge bir çay kaşığı vermiş adamın eline ve içine de silme bir şekilde zeytinyağı doldurmuş. - Şimdi çık ve bahçede bir tur at, tekrar buraya gel. Yalnız dikkat et, kaşıktaki zeytinyağı eksilmesin, eğer bir damla eksilirse kaybedersin.. Adam, gözü çay kaşığında, bahçeyi turlayıp gelmiş. Bilge bakmış evet demiş "kaşıkta yağ eksilmemiş, peki bahçe nasıldı?" Adam şaşkın... - Ama demiş ben kaşıktan başka bir yere bakmadım ki .. - Şimdi tekrar bahçeyi dolaşıyorsun, kaşık yine elinde olacak ama bahçeyi inceleyip gel, demiş Bilge... Adam tekrar bahçeye çıkmış, gördüğü güzelliklerle büyülenmiş, muhteşem bir bahçedeymiş çünkü ... Geri geldiğinde bilge adama "bahçe nasıldı" diye sormuş ... Adam gördüğü güzellikler karşısında büyülendiğini anlatmış. Bilge gülümsemiş "ama kaşıkta hiç yağ kalmamış" demiş ve eklemiş: - Hayat senin bakışınla anlam kazanır. Ya sadece bir noktayı görürsün, hayatın akıp gider, sen farkına varmazsın... Ya da görebileceğin tüm güzelliklerin tam ortasında hayatı yaşarsın, akıp giden zamanın anlam kazanır. Hayatının anlamı senin bakışlarında gizli.”