Trendyol Süper Lig’in 8. haftasında Galatasaray evinde karşılaştığı Corendon Alanyaspor’u 1-0 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, konuşmasının başında son dönemde yaşanan olaylara değinerek, "Öncellikle gündemimiz futboldan çok ülkemizde yaşanan şiddet olayları. Bunu kınayarak başlamak istiyorum. Bu konuda üzgünüz. Bunlarla ilgili tepkilerimizi vermek zorundayız" dedi.
Maçı değerlendiren Buruk, "Galatasaray gibi başladık, Galatasaray gibi oynadık, Galatasaray gibi kazandık. Gol yemeden maçı bitirdik. 1-0’ı yakaladık, devamında ikinci golü bulabilirdik. Rakibimize çok fazla pozisyon vermedik. İkinci yarı belli bir yerden sonra verdiği hakemin kararları iki takımı şaşırttığını düşünüyorum. En son pozisyonun faul olduğunu düşünüyorum. Penaltı pozisyonu tartışabilir. Beşiktaş maçındaki penaltıyı da gördüm. İki maç arasında hangisi penaltı dersen, bizimki daha penaltı gözüküyor. Genel olarak oyunun içerisinde kalmaya çalıştık. 22 günde 7 maç oldu. Oyuncularımız çok ağır bir tempoda oynadı. Genel olarak bugünkü amacımız kazanarak milli takım arasında girmekti. Liderliğimizi sürdürüyoruz. Son 26 lig maçın 24’ünü kazanan bir Galatasaray var. Bu önemli bir başarı. Milli takım arasına da en güçlü şekilde giriyoruz. Biraz daha dineleceğiz. Milli takıma giden oyuncular dinlenemeyecek. Bu Avrupa’da da en çok yaşanan sıkıntı. Bu tempoda, bu maç sayısında zor bir fikstür. Burada oyuncuları zaman zaman dinlendirmemiz gerekiyor. Biz de sezon içerisinde oyuncularımıza bu dinlendirmeleri vermeye çalışacağız" ifadelerini kullandı.
Barış Alper Yılmaz performansının sorulması üzerine sarı-kırmızılıların teknik direktörü, "Barış bir insan. Onun altını çizelim, robot değil. 22 maçta 7 maç, 1’inde sonradan girdi. Bu geçirdiği 1 senede, Avrupa Şampiyonası’ndan sonra 2 hafta dinlendiler, tekrar başladılar. Bu oyuncuların bu kadar oynaması bile büyük iş. Bugün genel olarak Barış’ın performansını beğendim. Defans yaptı, hücumda gitmeye çalıştı. Bazen sadece fiziksel olarak değil, mental olarak da zorluk çekiyorlar. İnsan olduklarını görmemiz gerekiyor. Bazen kötü oynayacakları maçlar da olacak. Bu oyunculara dinlenme izni vermemiz gerekiyor. Benim kanat alternatiflerim fazla olamadığı için Barış ve Yunus’un süreleri uzadı. Yusuf’u da kullanacağımız yerler olacak. Zaman zaman oyuna soktuk. Daha yukarıya da götürmemiz gerekecek. Genç oyuncularımıza daha çok süre vermem gerektiğini biliyorum ama yarış içerisindeyiz. İlerleyen dönemde daha fazla genç oyuncularımıza süre vereceğiz" şeklinde konuştu.
"Genel olarak ilk yarıları çok daha iyi oynadık, bu bir geçek"
Galatasaray’ın ilk yarılarda daha yüksek tempoda oynayan ve skor almaya çalışan bir takım olduğunu aktaran Okan Buruk sözlerine şöyle devam etti:
"Yüksek tempoda oynayan bir takımız. Bazen oyuncuların yoruldukları yerler olabilir. Rakibin sizin üzerinize geldiği dakikalar olabilir. Maçlar değişken, bir şeye bağlamak zor oluyor. Şanssızlıklar da oluyor. Genel olarak ilk yarı performansımız hep daha yüksek oldu, ikinci yarılara göre. Buraları oyuncu değişiklikleriyle geçebiliriz. Orada giren oyuncunun da her zaman tam etki edeceğini bilemiyorsunuz. Genel olarak ilk yarıları çok daha iyi oynadık, bu da bir gerçek."
"Eleştirilerden etkilenmiyorum"
Kasımpaşa ve RFS maçlarında aldıkları beraberliklerden sonra yapılan eleştirilerin sorulması üzerine Buruk, "Olması gerekiyor, olacak. Hiç umurumda değil. O yüzden hiç umurunuzda olmayınca sadece işine odaklanıyorsunuz. Benim o şekilde kaybedecek vaktim yok. 3 günde 1 maça çıkıyorum. Eleştiri olacak. Olması da gerekiyor. Bu beni olumsuz etkilemiyor. Futbolun içerisinde olan bir şey. Eleştiriye açığım. Herkesin kendi fikirlerini beyan etmesi bu da çok güzel. Futbol bu yüzden seviliyor. Futboldaki futbolun çok kolay bir spor ve herkesin yorumlayabileceği bir spor. Etkilenmiyorum, çok umurumda değil. Ondan etkilenip maça gelen insanlar olabiliyor. En önemli şey, kendi tutuğumuz takıma destek olmak. İyi günde kötü günde takımınız yanında oluyorsanız gerçek taraftar oluyorsunuz. Sevindirmeye alıştıran da biziz. Ben geldiğim sene Galatasaray 13. bitirmişti ligi. Bir dönem küme hattında gezindiğimiz maçlar olmuştu. Bunun üzerine bu kadar 2 senelik büyük başarı, taraftarımızı iyi olmaya alıştıran, iyi oyuncular getiren biziz. O yüzden bu oyuncuları da getirdiğimiz için hedefler büyüyor. Biz kendi işimize odaklanacağız. 2 sene boyunca her kaybettiğim maçtan sonra eleştirildim, eleştirileceğim de. Linç kültürünün olduğu bir ülkedeyiz. Her şey normal geliyor" diye cevap verdi.
"Icardi bizim için çok önemli oyuncu, yıldızımız"
Sarı-kırmızılıların teknik direktörü son olarak Arjantinli futbolcu Mauro Icardi için ise, "Icardi, yüzde 100’ünü vermeye çalışıyor. Bugün de çok koştu, oyunun içerisine girmeye çalışıyor. Sakatlıktan geldi. Sakatlıktan gelen oyuncunun takımın içerisine girmesi, bu kadar iyi niyetli olması, takıma değer vermesi, oynamak istemesi bile önemli bir şey. Icardi bizim için çok önemli oyuncu, bizim yıldızımız. Bazen sahada durması bile hem rakipler için hem arkadaşları için önemli şeyler sağlıyor. Icardi’nin 2 senedir yaptıkları, attığı goller, Galatasaray’ı şampiyon yaptı. Bu ara ona da çok yarayacak. Biraz daha takımla çalışma süresi bulunda çok iyi duruma gelecek olacak. Icardi’nin oynadığı oyundan ve performansından memnunum. Bütün oyuncularımın performansından çok memnunum" diyerek sözlerini tamamladı.