Sağlıklı olmak bir insanın sahip olabileceği en büyük varlıktır. Bunun için yediğimiz, içtiğimiz her şeye dikkat etmeye çalışırız. En ufak bir rahatsızlıkta kendimizi hastane kapılarında buluruz. Çünkü sorunun çözümü bu kapılardadır. Hasta olunca doktora gideriz, en uygun yöntemlerle tedavi ediliriz ve iyileşiriz. Basit bir denklemdir yani bizim için.
Ancak gözden kaçırdığımız ve ülke olarak çok da fazla gündemde tutmadığımız bir mesele var. O da tıbbi hatalar yüzünden ölen insanlar... Evet! Arada bir haber bültenlerinde duyduğumuz doktor hataları önemsiz gibi görünse de ciddi bir probleme dönüşmüş durumda.
Son yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de tıbbi hatalar yüzünden en muhafazakâr tahminlere göre her yıl 19.000 ile 34.000 arasında kişi hayatını kaybediyor. Birisinin sağ yerine sol böbreği alınır. Birisi basit bir ameliyat geçirirken yanlış ilaç uygulandığı için hayatını kaybeder. “Biraz da pencerenin yanındaki yatakta yatayım” diyen bir hastaya o yatakta devamlı yatan hastanın ilacı verilir ve ölür.
Anlayacağınız ölüm sebepleri yaşadıkları rahatsızlıktan kaynaklanmıyor. En ufak bir dikkatsizliğin sonucu oluyor sebep. Dünyada böylesine bir hatayı önlemek için çeşitli tedbirler alınmaya başlandı. Ancak ülkemizde maalesef ki bununla ilgili bir araştırma yok.
Sadece Türkiye’nin en büyük ve iyi hastanelerinden biri olan Hacettepe 2005’ten bu yana tıbbi hataları bertaraf etmek için iyileştirme programı uyguluyor, veri topluyor. Ancak yapılan hatalar zorunlu değil gönüllü bildirime tabi olduğu için gerçeği yansıtmıyor.
İşin bir diğer kötü tarafı ise, WHO’ya göre kalitesiz ve sahte ilaçların yüzde 77’si Türkiye gibi kalkınmakta olan ülkelerde tüketiliyor. Bu ülkelerde kullanılan tıbbi teçhizatın en az yarısı kullanılmayacak veya kısmen kullanılacak durumda olduğu söyleniyor. Ameliyat sonrası bakım kalitesinin düştüğü belirtiliyor.
İşin boyutu böyle! Galiba bu büyük sorunu ülke gündemine alma zamanımız geldi. Aksi takdirde bu veriler artmaya devam edecek.