Opal: Sadece bedenimizle değil, duygularımızla dans ediyoruz

Abone Ol
Sizi tanıyabilir miyiz? Bize biraz kendi hikayenizden bahseder misiniz? İsmim Bilge Opal. 13 yaşında Hint dansına merak saldım. Daha Türkiye’de kimse Hint filminin ne olduğunu bile bilmezken, ben bir Hint filmini izleyerek bu işe başladım. Tesadüf eseri evde bulduğum bir Hint filmini izledim ve o film ile yatıp kalktım. Bu merakım sayesinde ilgim gün geçtikçe arttı. 17 yaşındayken Hindistan Büyükelçiliğine bir Hint kıyafeti için başvuru yaptım. Bana kıyafeti ne yaptığımı sordular; ben de ufak bir gösteri yaptım. Gösteriden sonra bunun özel bir yetenek olduğunu söylediler. Eğitim almadan bu kadarını yapabilmenin mümkün olmadığını dile getirdiler. Sonra bana özel bir programda gösteri yapmamı istediler. Dans serüvenim bu şekilde başladı. Hobi olarak yıllarca sahne gösterileri yaptım. Şimdi de Hobi Sanat Merkezi’nde arkadaşlarla birlikte güzel danslara imza atıyoruz. Gurubunuzun ismi ve bu gurubu kurmanızdaki amacınız nedir? Bizim gurubumuzun ismi HSM Hint Dansı Grubudur. Klasik Hint danslarını çalışıyoruz. Bu işi hobi olarak yapıyoruz. Fakat bizim gurup Hobi Sanat Merkezi’ndeki ekiplerden, guruplardan biraz daha farklı. Grubumuz genelde Bollywood’a gönül vermiş arkadaşlardan oluşuyor. Ama Bollywood’u çok benimsememiş olsalar da sonrasında bağımlı oluyorlar. Ben bu işe gönül verdim. 30 yıl oldu bu dansı yapıyorum. Gurup üyesi Munise Seçgin: Hint danslarına hiç ilgim yoktu. Yani sadece filmlerini izliyordum. Yani Hint dansı, Hint kültürü ile pek bir alakam yoktu. Bunun bir kursu olacağını bile hiç düşünmemiştim. Sonra bir gün işyerine gittim. Bir arkadaşım bana böyle bir kurs olduğunu gidebileceğimizi söyledi. Bende kabul ettim, zaman geçirecek bir aktivite arıyordum. Zamanla bırakacağımı düşünüyordum ama geldikten sonra üç senedir devam ediyorum. Tabi sadece bizim için hobi olarak durmuyor. Gurubumuz, enerjisi ve dansları çok güzel. Güzel arkadaşlıklar, dostlular kurduk. Burası benim için hayatımın bir parçası bir hobi değil. Hocamız da sadece hocamız değil, her şeyimiz oldu. Hint kültürü ile Türk kültürü arasında benzerlikler görüyor musunuz? Şuan ki Türk kültürü ile pek bir benzerliği yok. Ama eskiye dönersek, daha çok Hisndistan’ın Müslüman olan kesimi ile çok ortak noktamız var. Hinduların adetleri ve dinsel ritüelleri bizden çok farklı. Ama Hindistan’da yaşayan Müslümanları düşünürseniz çok ortak noktamız var. Mesela; onlar kırmızı gelinlik giyiyorlar. Bizim eski Türk kültüründe de aynı gelinlik var. Düğünler bizde üzün sürer, onlarında dört gün süren düğünleri oluyor. Onun dışında yeme içme kültürlerimiz çok farklı. Çünkü baharatı çok ama çok kullanıyorlar, Baharat Yolu oradan geçtiği için. Hindular daha çok vejetaryen beslenirken, Müslüman kesim ise biraz daha etçil besleniyor. Bir Pakistan serüvenim var. Dört kere gittiğim oldu. Kültür olarak zaten Hindistan’a çok benziyorlar. Zaten 70 yıl önce birbirlerinden ayrılan devletlerdir. Dilleri ve kılık kıyafetleri de aynı. Dans topluluğunuza Hindistan Büyükelçiliği’nin ya da STK’ların bir desteği oluyor mu? Destekleri oluyor. Bu sene üç defa Hindistan Büyükelçiliği ile organizasyon yaptık. Ramazan etkinliklerinde de Pakistan Büyükelçiliğinde program yaptık. Hepsi videoları ile mevcut. Onlar bizi davet ediyorlar biz de gidiyoruz. Şuan Ankara’daki en büyük Hint dansları gurubuyuz diyebilirim. En profesyoneli de biziz. Bu sene Ankara dışında Renkli Fest’in daveti ile Konya’da gösteri yaptık. 30 Eylül’de de Samsun programına dahil olduk. Bu sene tekrar Mayıs ayında Konya programımız var. Ankara’da Hint dansları ile ilgili bir organizasyon düzenlendiğinde ilk olarak bizim adımız geçer. Sizce spor ve dans arasında nasıl bir ilişki var? Bunu biraz açabilir misiniz? Spor sadece beden hareketlerinden oluşuyor. Biz beden hareketlerini müzik ve ruhla buluşturuyoruz. Yani daha fazlasını yapıyoruz. Artı iyi derece de bir spor yapmış oluyoruz. Çünkü el, ayak ve kolların tamamını çalıştıran bir danstan bahsediyorum. Kompleks bir dans, bütün vücudu oynatıyoruz. Bu yüzden çok güzel bir şekilde spor da yaptığımızı söyleyebilirim. Sporun dışında Hint müziğinin ruhu dinlendiren tarafını da yanında kar olarak alıyoruz. Gurubun Üyesi Yeşim Basit: Her figürün bir anlamı var. Her şarkı bir şey anlatıyor. Bizde o şarkıyı bedenimiz ile anlatmaya çalışıyoruz. Her şarkının çok değişik öyküsü var. O öyküleri bedendeki bütün fonksiyonlarla anlatıyoruz. Sadece spor yapmıyoruz, ruhu müthiş bir şekilde besliyoruz. Ruhsal olarak kendimizi çok iyi hissettiğimizi söyleyebilirim. Dans etmeyi seven insanlar neden Hint danslarını seçmeli? Eğer sadece dans etmeyi değil, ruhu ile dans etmek istiyorsa burayı seçmeli. Çünkü biz burada sadece bedenimizle değil duygularımızla dans ediyoruz. Hint Müziğinin tanılarındaki o mistik hava, o coşku bizi burada bir saat boyunca her türlü farklı farklı yerlere götürüp getiriyor. Olduğumuz yerde durmuyoruz. Bir yerlere gidip geliyoruz. Erkelerin de bu dansı çok iyi yaptığını söyleyebilirim. Fakat erkeklerin figürleri biraz daha kaba yapmayı gerektiriyor. Zaten Hint danslarında kadın erkek ayrımı diye bir şey yok. Bayanlar daha çok tercih ettiği için bayan gurubu kurduk. Bir erkek tarafından talep olmuştu. Biz de kendisini aldık. O da pek fazla uzun sürmedi. Gurubun üyesi Esra Gündoğdu Akman: Zaten Yoga Hint dans hareketlerinden çıkmış bir danstır. Yani daha çok rahatlatıcı ve büyüleyici bir yanı var Hint danslarının. 13 yaşından beri dans ediyorsunuz, sanatla iç içe birisiniz. Sizce sanat Türkiye’de yeteri derecede değer görüyor mu? Hobi Sanat Merkezi yılda bazen bir defa, bazen iki defa büyük sahne gösterileri düzenliyor. Ve bu gösteriler büyük salonlarda yapılıyor. Yaklaşık 2500 kişilik salon gerçekten doluyor. Burada bizim dışımızda çalışan dans guruplarına bakarsanız, hepsinin ful çalıştığını söyleyebiliriz. Sürekli öğrencileri olan guruplar çoktur. Bizim gurubumuzun bunlar arasında daha spesifik bir gurup olduğunu söyleyebiliriz. HSM’nin sosyal medya hesapları üzerinden bize ulaşılabiliyor. Facebook’ta kurulu bir gurubumuz var. İsteyen kişiler HSM Youtube kanalından bizim videoları izleyebilir. Gurubun üyesi Esra Gündoğdu Akman: Sanata değer veren insanların olduğunu söyleyebilirim. Bir tiyatro oyunu eskiden kapalı gişe oynamıyordu ama şimdi çoğu zaman kapalı gişe oynuyor. Buda sanata olan değeri gösteriyor. Çoğu zaman bilet bulamadığımızı söyleyebilirim. Son olarak kadınlara vermek istediğiniz bir mesaj var mı? Kadınların ne iş yaptığı hiç önemli değil, kendilerine mutlaka bir hobi ile uğraşmalarını tavsiye ediyorum. Bu Hint dansları ya da başka bir şey olabilir. İnsanın günümüzün sıkıntılı ve stresli hayatından bir şekilde kurtulması gerekir. Bunu da ancak güzel şeylerle meşgul olarak gerçekleştirebilir. Kimi kadınlar bunu örgü örerek yapıyor. Biz ise bunu dans ederek gerçekleştiriyoruz. Yaklaşık 30 sene oldu bu dans olmadan yaşayabileceğimi düşünemiyorum. Yani nefes alamam gibi geliyor bana. Hayatımın sonuna kadar bu şekilde devam etmek istiyorum. Basın aracılığıyla sizden şunu istiyorum; Ankara'daki bütün Hint danslarını sevenleri buraya bekliyorum. Koreografilerimiz tamamen bize özel, hiçbir yerden kopya değil. Haftalarca uğraşıp ortaya çıkardığım şeylerdir. Buradan bütün ailelere sesleniyorum; çocuklarınızın hobilerine izin verin ve yeteneklerinin ortaya çıkmasını sağlayın. Hayat sadece ders ve test kitaplarından ibaret değil. Sosyal yaşamda da söz sahibi olmaları gerekir. Ben bu anlamda bütün gösterilerime kızlarımı da götürüyorum. (Kadir GÜRHAN)