Erdoğan, “Vakit geliyor, bu millet inşallah 14 Mayıs'ta gereğini yapacaktır. Asla böyle kurusıkı atanlara prim vermeyecektir. Tabi birileri için ağzına geleni söylemek kolay. Onlar deprem bölgesine gidip, sadece konuşacak, poz verecek, yaşanan acıların istismarını yapacak. Enkazları kaldıracağız, yaraları saracağız. Yıkılanların yerine daha iyisi yapacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: Birileri kabul etmese de asrın felaketi diye tabir edilen depremlerin ardından 11 bin 400'ün üzerinde artçı sarsıntı yaşadık. Deprem bölgesinde ve çevresinde büyüklükleri 4'ün 5'in 6'nın üzerine çıkabilen artçı sarsıntıların tedirginliği sürüyor. Türkiye bir çeşit deprem fırtınasına tutulmuş durumdadır. Depremleri engelleyebilmemiz mümkün değildir. Bize düşen göre evvela deprem öncesi altyapısıyla, yollarıyla, okullarıyla, konutlarıyla güvenli yerleşim yerleri inşa etmek, hazırlık yapmaktır. Ülkemiz son 20 yılda geçmişle mukayese edilemeyecek kadar ilerleme kaydetmiştir.

"14 MİLYON İNSANIMIZ DOĞRUDAN ETKİLENDİ"

1966 Muş-Varto, 1970 Kütahya Gediz, 1976 Van-Muradiye, 1992 Erzincan, 1999 Marmara, 2011 Van, 2021 Elazığ ve İzmir depremlerini. Seliyle, heyelanıyla, kuraklığı gibi farklı afetlerle de yüzleştik. 6 Şubat'ta 11 ilimizi birden vuran deprem fırtınası milletimize hepsinden daha büyük bir acıyı maalesef yansıttı. Deprem 14 milyon insanımızı doğrudan etkiledi. Bu felakette ağır kış şartlarının etkili olduğu bir zamanda karşı karşıya kaldık. Buna rağmen depremden birkaç saat sonra bakanlarımız deprem şehirlerine ulaşarak çalışmaları koordine etmeye başladı. Son tespitlere göre depremde yıkık, ağıt hasarlı 203 bin 958 binada 583 bin 628 bağımsız bölüm var. Bunların %98'i de 2000 öncesi yapılan binalardan oluşuyor. TSK da tüm imkanları ve bölge dışından takviye olarak gelen on binlerce personeliyle bu çalışmalara katıldı. AFAD'ın yanı sıra belediyelerimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı, jandarmamızı, sağlıkçımızı, madencimizi, savcımızı velhasıl sahada ihtiyaç duyulacak herkesi seferber ettik. Bölgeye intikal eden 90 ülkeden ekipleri hızla devriyeye aldık. Buna rağmen aksaklıklar, gecikmeler yaşanmıştır. Herkes şahittir ki var gücümüzle depremzedelerin yanına koştuk.

“MUHALEFET BÖLGEYE KAÇ KERE GİTTİ?”

İlk andaki eksikler hızla tamamlanıp, arama kurtarmadan enkaz kaldırmaya, altyapının düzeltilmesinden kalıcı konutların inşasına kadar acilen yapılması gereken işler yoluna girince bunlar da hemen eski kimliklerine döndüler. Bütün bu sirk cambazları acaba bölgeye bu güne kadar kaç kere gittiler? Şahsen şahsım ve Cumhur İttifakı olarak bölgeye 2 kez gittik, arkadaşlarımız, milletvekillerimiz hepsi bölgede. Bölge halkının devletin tüm unsurlarıyla deprem anından itibaren harekete geçtiğini, 85 milyonun fiilen ya da kalben yanında yer aldığını görüyor. Ülkemizin yardım çağrısına destek veren kardeş, dost ülkelere şahsım ve milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum.

SEÇİM TARİHİ MESAJI”

Bugün yavru muhalefet çıkmış, yargıyı bizim yönlendirdiğimizi söylüyor. Ya ayıptır. Türkiye'de Erdoğan'ın bu konuda nasıl davrandığını rabbim bilir. Sen anlamazsın. Önce kendini düzelt. Vakit geliyor, bu millet inşallah 14 Mayıs'ta gereğini yapacaktır. Asla böyle kuru sıkı atanlara prim vermeyecektir.

Tabi birileri için ağzına geleni söylemek kolay. Onlar deprem bölgesine gidip, sadece konuşacak, poz verecek, yaşanan acıların istismarını yapacak. Enkazları kaldıracağız, yaraları saracağız. Yıkılanların yerine daha iyisi yapacağız, insanımızın önüne daha iyi bir hayat süreceğiz. Eksiklerimizi söylemek, helallik istemek zafiyetimiz değil milletimizle aramızdaki samimiyetin göstergesidir. Söylenen her şeyi şimdilik not ediyoruz. Vakti gelince bu notları açıklayacağız. Ama şimdi tek gündemimiz depremdir. Depremin yol açtığı acılardır. Kulağımızı sadece milletimize veriyoruz. Acımızı sadece milletimizle paylaşıyoruz. Adaylık kavgasından, bakanlık paylaşımından birbirlerine laf yetiştirmekten fırsat bulamayanları kendi sığ dünyalarıyla baş başa bırakıyoruz. Depremde yıkılan ve ağır hasar şehirlerimizde, arama faaliyetlerinin bittiği şehirlerde enkaz kaldırma faaliyetlerine başladık. Deprem bölgesinde toplam 468 bin hane inşa etmeyi planlıyoruz. Ey muhalefet biz dertliyiz, derdimiz var. Ama bütün bunları not ediyoruz. 1 yılımız var. Bu süre içerisinde bunları inşa edeceğiz.

"MART AYINDA 21 bin 244 KONUT İÇİN KAZMA VURULACAK"

Birileri gibi fırsatçılığın peşinde değiliz. Mart ayında 21 bin 244 konutun inşası için kazmayı vurmuş oluyoruz. Geçmişte pek çok afette, Van, Elâzığ, İzmir depremlerinde Antalya yangınlarında bunu yaptık. Biz yaparız. Biz laf üretmeyiz, iş üretiriz. Ve bunu yaptıklarımızla ispat ettik. Deprem bölgesini oradaki vatandaşlarımızla birlikte ayağa kaldıracağız. Yeni yerleşimleri zemin artı 3 veya 4 katı geçmeyen binalarda kuruyoruz. Artık hiçbir şekilde yatay ve bölgenin kültürüne uygun mimariden taviz vermeyeceğiz. Zemini uygun yerlerde ise sağlam binalar inşa edilecek. Yeni yerleşimleri altyapısıyla, okuluyla, spor alanlarıyla eksiksiz yaşam alanları olarak tasarlıyoruz. Tarihi ve kültürel varlıkların korunması için ise ayrı bir çalışma yürütüyoruz. Afet bölgesinde buralarda kalanlardan valiliklerimize ve kaymakamlıklarımıza başvuran 1,6 milyona yakın vatandaşımıza barınma imkânı sağladık. Depremden etkilenen 1 milyona yakın vatandaşımıza 10'ar bin lira ödeme yaptık. Güvenlik konusunda ilk günlerdeki birkaç hadise dışında kayda değer bir olay yaşanmadı. Sadece kamu bankalarımızın bölgeye destekleme ödemeleri 80 milyar lirayı buldu.

SU VE DOĞALGAZ FATURALARI 3 AY ERTELENDİ

Deprem bölgesindeki yıkık, yıkılacak, hasarlı binaların 6 Şubat itibariyle geçmişe dönük tüm borçlarını siliyoruz. Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya illerini tamamıyla Gaziantep'in İslahiye ve Nurdağı'nda elektrik ve doğalgaz faturalarını 3 ay süreyle erteliyoruz. Deprem sonrası şehirlerimizin hızla ayağa kalkabilmesi için 'Afet yeniden imar fonu' kuruyoruz. Bay Bay Kemal kentsel dönüşüme karşı, yine hanımefendi karşı. Şimdi bu neticenin altından hadi kalk. Bunlar depremi falan görmüyorlar, göremiyorlar. TOKİ'nin yapmış olduğu başarılı hizmet işte ortada. İstanbul başta olmak üzere, ülke genelindeki kentsel dönüşüm projelerini birkaç yıl içinde bitirme sözünü veriyoruz. Deprem bölgesindeki şehirlerini 1 yıla ayağa kaldırma sözü gibi kentsel dönüşümü de birkaç sene içinde düzenlemesinin yapılacağı sözünü veriyorum. Deprem bizi beklemiyor, birilerinin keyfini hiç beklemez.

Editör: Kadir Gürhan