Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi ziyaret eden Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'i Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde karşılayarak bir görüşme gerçekleşmişti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve tarafların danışmanlarının hazır bulunduğu görüşmede, Türkiye ve Avrupa arasındaki ikili ilişkilerin geleceği ile Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılma süreci dışında, Suriye ve Gazze'deki mevcut vaziyetin de karşılıklı olarak değerlendirildiği yapılan ortak basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulmuştu.
İkili basın toplantısında Türkiye ve Avrupa ilişkileri adına son derece olumlu mesajlar verirken, Başkan Leyen'in sosyal medya hesabı X'ten yaptığı paylaşım dikkat çekti. Leyen, X platformu aracılığıyla yaptığı açıklamada Türkiye ve AB ilişkilerinin önemini vurgulayarak; Türkiye'nin Avrupa ile ekonomik ilişkilerinin her geçen yıl güçlendiğini, Türkiye'nin göçmenler konusunda Avrupa için kilit bir ortak olduğunu ifade etmek suretiyle, 2024 yılı için Türkiye'ye Suriyeli mültecileri ağırlaması çabası adına yapılacak 1 milyon euro'luk bir maddi desteğin kapıda olduğu bilgisini paylaşmıştı.
Başkan Leyen'in bu paylaşımı, Türk kamuoyu ve ana muhalefet partisi CHP'den tepkiyle karşılandı.
Cumhuriyet Halk Partisi lideri Özgür Özel, Genel Merkez'de düzenlenen Parti Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Esad'ın devrilmesi üzerine Suriye'deki güncel gelişmelerin Türkiye'deki yankısına değinerek, “Dört önceliğimiz vardır. Bunlardan birincisi, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasıdır. İkincisi, tüm Suriyelileri temsil edecek, insan haklarına saygılı bir rejimin oluşması, komşumuzun istikrar bulmasıdır. Orada bulunan askerlerimizin güvenliği, Türkiye’deki yurttaşlarımızın huzuru ve refahının sağlanması önemlidir. Son olarak da dördüncü ve en önemli önceliğimiz, Türkiye’deki Suriyelilerin bir an önce güvenle evlerine dönmesidir. Bu dört öncelikli konuda çok hassas, çok soğukkanlı ve çok kararlı olmak gerekiyor. Bunu açıkça ifade etmek isterim." ifadelerini kullandı.
Başkan Özel konuşmasının devamında, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyer'in Beştepe'de gerçekleşen görüşmesi üzerine Avrupa'yı bu tür görüşmelerde yalnızca Erdoğan'ı muhatap kabul ettiği için sert biçimde eleştirdi.
Bu konuda Avrupa'yı uyardığını söyleyen CHP lideri Özel şöyle konuştu:
"Bu parlamentoda temsil edilen AKP ve MHP dışında 11 tane daha siyasi parti var. Bu ülkenin kuralları var, kurumları var. Bu ülkeyi bir Orta Doğu coğrafyasının tek adam rejimi gibi göremezsiniz. Onunla gidip anlaşıp, işinizi göremezsiniz. Avrupa Birliği’ni buradan bir kez daha uyarıyoruz ki, Merkel’in bir geliştirdiği ve Orta Doğu‘daki güçlü tek adamlarla en sıkış, anlaş, anlaşma gizli kalsın, görünür meseleleri söyleyin ama buzdağının alt tarafında dünya kadar haksızlık, dünya kadar hak ihlali...
(...) Sayın Von Der Leyen’e diyorum ki, ‘Bu ülke Erdoğan’ın bütün yıpratmasına, yok saymasına, işlevsizleştirmesine rağmen bir parlamentosu olan, son seçimleri, yerel seçimleri muhalefetin, Ana Muhalefet Partisi’nin kazandığı, yapılacak ilk seçimlerde de kuvvetler ayrılığına dayalı, hukuk devletini geri getirecek olan bir iktidar namzeti Cumhuriyet Halk Partisi'nin bulunduğu bir ülkedir. Bu ülkede tek adamla en sıkışıp işinizi göremezsiniz.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in söylemleri ardından, bugün CHP'nin Suriyeli mülteciler konusunda kararlı bir tutum sergilemeye çalıştığını gösteren bir gelişme daha yaşandı. CHP Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Parti MYK Üyesi Prof. Dr. İlhan Uzgel, X hasabından yaptığı paylaşımda, CHP'nin Suriyeli mültecileri kesinkes ve güvenle evlerine göndermek konusunda ısrarcı olacaklarının altını çizdi.
Prof. Dr. Uzgel'in X platformundaki resmi hesabından, Başkan Leyer'in tepki çeken ilgili paylaşımı üzerine yaptığı açıklamalar şöyle:
" Avrupa Komisyonu Başkanı Sayın Ursula von der Leyen, Türkiye’nin Suriyelileri ağırlama çabalarına karşılık, 1 milyar Euro'nun yolda olduğunu söylüyor.
1) Tartışmaya açık olmayan tavrımız: CHP iktidarında Türkiye, göç sorununu halledecek. Suriyeliler, ülkelerine dönecek. 'Başımızın üstünde yerleri var' şeklinde bir göç politikası olmaz. Olamaz. Türkiye’nin, yeni tek bir sığınmacı dahi kabul etmeye tahammülü kalmamıştır. Dahası, sığınmacıları ağırlamak için artık hiçbir gerekçe de kalmamıştır.
2) Türkiye, bölgesinin önemli devletidir. Türkiye’nin önemi, Avrupa’ya göç kalkanı olma seviyesine indirgenemez.
3) Biz kendi yurttaşlarımızın huzurundan ve refahından sorumluyuz. Türkiye, Avrupa’nın güvenliği ve esenliğinin bekçisi değildir. Olmayacaktır.
4) Avrupa’nın, AKP iktidarıyla yaptığı al-ver pazarlığı kabul edilemez. Yurttaşlarımızın huzuru, güvenliği ve refahı hiçbir şeyle takas edilemez.
5) Avrupa, Türkiye ile ilke temelli bir müzakere yürütmek ve bizim yurttaşlarımızın huzur beklentisine saygı göstermek zorundadır.
6) CHP iktidarında hiçbir Avrupa yetkilisi 'para yolluyoruz' şeklinde ülkemizin onurunu incitecek açıklamalar yapamayacak."