Sağlıkla ilgili karşılaşılabilecek stresler, doğal afetlerden kaynaklanan acil durumlar, insan eliyle oluşturulan afetler, silahlı çatışmalar ve benzeri karşılaşabileceğimiz, bizleri yoğun strese maruz bırakan acil durumları, özellikle yaşadığımız bu son haftalarda sıklıkla deneyimliyoruz toplum olarak. Özellikle savaş veya doğal afet akabinde uzmanlarca yapılan çalışmalarda en çok karşılaşılan ve incelenen ruhsal bozukluğun, travma sonrası stres bozukluğu olduğu da gözlemlenmekte. Psikolojik ilk yardım da, afet, kaza, terör saldırısı veya bireysel veya toplumsal düzeyde olumsuz etkilere neden olabilecek herhangi bir olay sırasında veya akabinde, bu olaylardan herhangi birinden etkilenen kişilerin psikolojik sağlıklarının iyileşmesini sağlayacak veya daha kötüye gitmesini önleyecek şekilde gerçekleştirilen bir destek sürecidir. Psikolojik destekte temel amaç, bu desteğe ihtiyaç duyan bireylerin doğal olarak iyileşmesine elverişli bir güvenlik alanı oluşturabilmektir. Psikolojik ilk yardım, acil durumdaki kişilerin yaşadıkları stres düzeyini azaltmayı, başka insanlarla bağlantı içinde kalmalarını, kendilerini güvende ve umutlu hissetmelerini, fiziksel, duygusal ve sosyal desteğe erişebilmelerini ve esnek dayanıklılarını arttırmayı amaçlar. Bütün bunların yanında psikolojik ilk yardımın ne olmadığını da unutmamak gerekir. Örneğin psikolojik ilk yardım, yaşanılan travmatik deneyimlerin detaylandırılması beklemek değildir, etiketleme ve teşhis etme, tedavi etme değildir. Dahası, yaşanılan acil durum akabinde ille de herkesin ihtiyaç duyacağı bir şey asla değildir. Bu vesile ile, Anatol Rapoport’un sözlerini anımsayalım: "Doğru şekilde yönlendirilmiş ve stratejik bir zamanda sağlanan küçük bir yardım, duygusal olarak daha az erişilebilir olunan dönemde verilen kapsamlı bir yardımdan daha etkilidir."

Editör: Haber Merkezi