Rize Hemşin'de 4.7 büyüklüğündeki depremin ardından vatandaşlar bölgede yaşanmış depremleri araştırmaya başladı. Peki, Rize'de büyük deprem oldu mu? Rize'de deprem olur mu? Rize'de fay hattı var mı? İşte, tarihteki büyük Rize depremleri...
RİZE'DE BÜYÜK DEPREM OLDU MU?
Rize'de son zamanlarda büyük bir deprem meydana gelmedi. Ancak bölge, Karadeniz kıyısında yer alması ve ülkemizin deprem riski taşıyan bölgeleri arasında bulunması nedeniyle küçük çaplı sarsıntılar yaşayabiliyor.
1892 ARTVİN DEPREMİ
Tarihsel olarak, Rize'de çok yıkıcı depremler kaydedilmemiştir. Bölgede meydana gelen son deprem 1892'de Artvin'de meydana gelmiştir. Büyüklüğü tam olarak bilinmeyen depremin şiddetinin 6 olduğu tahmin ediliyor.
RİZE'DE FAY HATTI VAR MI?
Deprem bilimcilere göre bölgede daha büyük bir deprem olma olasılığı neredeyse yok denecek kadar zayıf. Depremin güneyde Artvin-Bayburt arasından geçen doğrulu atımlı fayın etkisi ile oluşmuş olduğu tahmin ediliyor.
TARİHTE RİZE'DE DEPREM OLDU MU?
Rize, Türkiye'nin deprem riski en düşük bölgelerinden biri olup tarihte çok büyük depremler yaşamamıştır. Şehir, Kuzey Anadolu Fay Hattı'na uzak olduğundan büyük yıkıcı depremlerden etkilenmez. Ancak çevresindeki küçük fay hatlarında zaman zaman düşük şiddetli depremler kaydedilmiştir. Rize ve Karadeniz genelindeki depremler, genellikle hissedilebilir düzeyde olsa da ciddi zararlara yol açmamıştır.
KARADENİZ DEPREM TARİHİ
Karadeniz, Türkiye'nin genel deprem riskine kıyasla daha az aktif bir bölgedir. Ancak tarih boyunca, özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın kuzey segmentine yakın alanlarda, Karadeniz kıyılarında hissedilen bazı depremler meydana gelmiştir. 1939 Erzincan Depremi gibi büyük depremler, doğrudan Karadeniz'e yakın olmasa da bölgeyi etkileyebilir. Karadeniz bölgesinde genellikle düşük ve orta şiddetli depremler gözlenmiştir, ancak bölgesel fay hatları aktif olmasa da tamamen hareketsiz değildir.
KARADENİZ'DE TERS FAYLANMA
Karadeniz'in genel olarak levha sınırlarından uzak olması nedeniyle bölgedeki deprem aktivitesi sınırlı kalmış, ancak son yıllarda artan deprem istasyonları sayısı ve gelişen teknolojilerle daha fazla sismik etkinlik kaydedilmiştir.
Özellikle 1968 Bartın Depremi, bölgenin önemli depremlerinden biri olup, ters faylanma mekanizmasıyla meydana gelmiştir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, Karadeniz’in güney kıyılarında, özellikle Giresun ve Samsun-Bafra açıklarında, düzenli aralıklarla depremler kaydedildiğini göstermiştir. Bu depremlerin çoğu, ters faylanma bileşenleriyle, yani sıkışmalı tektonik gerilme ile ilişkilidir.
2014 yılında Bafra açıklarında başlayan deprem etkinliği, bölgeyi tedirgin etmiş ve bölgedeki sismik aktivitenin arttığını göstermiştir. Karadeniz’in güneyi, Kırım-Rusya arasındaki bölgeler, Bulgaristan-Romanya sınırı gibi alanlarda daha fazla deprem meydana gelirken, doğu kısmı ve basen içi daha az aktif kalmıştır.
Depremlerin mekanizma çözümleri, özellikle Karadeniz’in kuzeybatısında oblik doğrultu atımlı faylanmaları ve güneyde ise ters faylanmayı göstermektedir. Bölgedeki gerilme analizi, sıkışmalı bir tektonik rejimin hâkim olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, Karadeniz’in doğusundaki Gürcistan açıkları, ters faylanma bileşeni ağır basan depremlerle karakterize edilmektedir.
Sonuç olarak, Karadeniz bölgesindeki depremsellik, bölgenin asismik olmasının aksine zaman zaman belirginleşen bir tektonik aktiviteye işaret etmektedir. Bu da bölgenin sismik risk taşıdığı anlamına gelmektedir. (Kalafat, D, Toksoz, MN-2016)