Roman ve Röportaj Ustası Yaşar Kemal

28 Şubat 2015, Yaşar Kemal’in ölüm yıl dönümü.  Büyük roman yazarı ve röportaj ustasıydı. Nobel ödülü için hep adı anıldı, vermediler ama biz ona gönlümüzün Nobel’ini çok...

Abone Ol

28 Şubat 2015, Yaşar Kemal’in ölüm yıl dönümü.  Büyük roman yazarı ve röportaj ustasıydı. Nobel ödülü için hep adı anıldı, vermediler ama biz ona gönlümüzün Nobel’ini çoktan verdik. 

Edebiyatımızın büyük ustasının roman, röportaj, deneme, fıkra, derleme ve öykülerini anlatmaya sayfalar yetmeyecektir. Onun pek az bilinen özelliğinden söz edeceğiz.

Röportaj sözü, “konusu bir soruşturma ve araştırma olan gazete veya dergi yazısı” biçiminde tanımlanıyor. 19.yy. sonu ile 20.yy. ilk yarısında gazetelerde mülakat adıyla gazetelerde yer alan söyleşiler, zamanla sadece edebiyatçılar ile değil siyasetçi, edebiyatçı, iş adamı gibi toplumun her kesiminden insanı konu alıyordu. Batı edebiyatında edebî röportaj”ın, tarihi çok eskilere dayanmıyor. Bu türün edebiyatımızdaki serüveni ise Tanzimat’tan sonra Batı’dan aldığımız roman, tiyatro, hikâye, tenkit, deneme ve makale gibi edebî türlerden farklı. Çünkü canlı, belgeli, öğretici ve bilgilendirici özellikleriyle bir bakıma haber niteliği de taşıyan edebî röportaj, düz yazı içinde farklı bir yere sahiptir. Zira röportajcıda dikkat, kavrayış, hafıza, çabukluk ve röportaj yaptığı şahsiyetin üslûbuna uymak gibi bazı vasıfların bulunması gerekir. Bu özellikler, kendisiyle mülakat yapılan şahıs kadar, mülakatı yapanı da önemli kılmaktadır.

Edebî röportaj çığırını ilk başlatan usta Ruşen Eşref Ünaydın. Cumhuriyet dönemi ve sonrasında tanınmış edebiyatçı ve gazeteciler ile yapılan söyleşilerin bir araya getirilip kitap olarak yayınlanmasının yüzlerce örneği var. 

Yaşar Kemal ise hem kendisiyle edebî röportaj yapılan ünlü bir edebiyatçı hem de edebî röportaj yapan gazeteci.

Yaşar Kemal röportajları için şöyle diyordu: “En az romanlarım kadar röportajlarıma emek verdim. Yeni kuşaktan röportajcı çıkmıyor. Bugün röportaj deyince bir kişiye sorular sorup, aldığın yanıtları yayınlamayı belliyorlar. Oysa, röportaj bir edebi olay… Bir insanı, çevresi, fiziksel ve ruhsal yapısı ile anlatamıyorsan, o insanın görüşlerini nasıl anlatabilirsin ki… Röportajın sınırı yoktur. Bir yazar, bir sanatçı için her şey, her insan, hele üretkense bir yenilik, bir röportaj konusudur. Yeryüzünde bir tek çöp ve bir tek yazar kalmışsa röportaj olayı vardır, olmalıdır. Son zamanlarda bu konu yozlaştırıldığı için röportaj yazmıyordum."

Büyük usta, 1980’li yıllarda “röportajcılık sanatı”nın bittiğini söylemişti. Onun “sanat” adını verdiği ve 1970’li yıllarda Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan röportajlarını okuduğunuzda tıpkı roman ve öykülerindeki edebî sanat tadını alırsınız. Röportaj’ın bir sanat dalı olduğunu anlamak için büyük ustanın kaleminden okumanızı tavsiye ederim. 

Romanlarını genellikle üçlü dizeler halinde “nehir roman” olarak yazan Yaşar Kemal, Anadolu insanının bütün zenginliklerinden, efsanelerinden, destanlarından, halk öykülerinden, masallarından yararlandı. 1955 yılında röportaj armağanını alacak kadar röportaj tekniğini iyi bilen ve röportaj türünde eserler veren yazar, roman ve hikâyelerini de röportaj havasıyla yazdı.

Yaşar Kemal’in romanları birçok dile çevrildi, oyunlaştırıldı ve sinemaya aktarıldı. Yazar roman dışında hikâye, röportaj, deneme, fıkra, derleme gibi çeşitli türlerde eserler verdi.

Ölüm yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz.