Türkiye'de sağlık çalışanlarına yönelik şiddet her geçen gün artıyor. Hem fiziksel hem de sözlü saldırılara maruz kalan hekimler, aile hekimleri ve sağlık personeli, yaşadıkları tehditlerle karşı karşıya kalıyor. Bu şiddetin durdurulması için sağlık emekçileri bir araya geldi ve sağlıkta şiddetin sona ermesi için güçlü bir çağrı yaptı.
Sağlıkta Şiddetle Mücadele: Birlikte Dur Diyeceğiz
Sağlık alanındaki şiddet, Türkiye'nin en ciddi sağlık sorunlarından biri haline gelmiştir. Ne yazık ki, her hafta sağlık kurumlarında can pazarı yaşanıyor: Poliklinikler, acil servisler ve aile sağlığı merkezlerinde silahlı saldırılar, bıçaklamalar, küfürler ve tehditler her geçen gün artıyor. Sağlık çalışanları, her an hayatları tehlikede çalışmak zorunda kalıyorlar.
Ancak bu şiddet sadece hastalarla sınırlı değil. Siyasetçiler ve yetkililer de sağlık çalışanlarını hedef alarak durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Son örneğini AKP Kırklareli Milletvekili Gökhan Sarıçam’ın açıklamalarında gördük. Sarıçam, “Memnuniyetsizlik varsa ben şunu da yaparım: Vatandaşa, ‘Gidin, sağlık personelinin gırtlağına yapışın’ diye kışkırtırım” diyerek bir skandala imza attı.
Bugüne kadar sağlıkta şiddet nedeniyle yaşamını yitiren meslektaşlarımızın sayısı ise oldukça yüksek: 2005 yılında Dr. Göksel Kalaycı, 2008’de Dr. Ali Menekşe, 2012’de Dr. Ersin Arslan, 2015’te Dr. Kamil Furtun ve Dr. Aynur Dağdemir, 2018’de Dr. Fikret Hacıosman, 2022’de ise Dr. Ekrem Karakaya ve güvenlik görevlisi Tuğrul Okudan. Birçok sağlık çalışanı ise şiddet sonucu ağır yaralar almış ve bu durumu hala atlatamamıştır.
Sağlık Çalışanlarını Hedef Gösterenler Kimlerdir?
Sonuçta, sağlıkta şiddeti üreten, sistemin ve siyasetin dilidir. Ne yazık ki, yetkililer, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını iyileştirmek için hiçbir adım atmamış, aksine durumun ciddiyetini göz ardı etmektedir. Hekimlerin çalışma saatleri, giderek artan hasta talepleri ve kısa muayene süreleri, memnuniyetsizliği artırıyor, bu da halkın öfkesini sağlık çalışanlarına yöneltiyor.
Beyaz Kod sistemi 2009 yılından bu yana 122 bin 101 bildirimi geride bırakırken, Dünya Sağlık Örgütü, sağlık çalışanlarının %8 ila %38’inin meslek hayatlarında şiddetle karşılaştığını belirtiyor. Ülkemizde ise hekimlerin %84’ü en az bir kez sözlü ya da fiziksel şiddete maruz kalmaktadır.
Bütünlüklü Bir Çözüm İçin Sağlıkta Şiddetle Mücadele
Sağlıkta şiddeti durdurmanın önündeki engel, sağlık sistemini piyasaya dönüştüren politikalar ve bunu destekleyen söylemlerden başka bir şey değildir. Artık sağlıkta şiddet, önlenebilir bir toplumsal sorundur. Çözüm, tüm paydaşların bir araya gelerek sağlık çalışanlarının güvende olduğu, şiddetin sona erdiği bir sistem yaratmaktır.
Sağlık Bakanlığı ve Yetkililere Çağrı
Beyaz Kod sisteminin uygulamaya girmesiyle birlikte, sağlık emekçileri, başta şiddet olmak üzere kötü çalışma koşullarına karşı artık seslerini daha yüksek çıkarmaktadır. Bu sesin duyulması, gereği gibi hareket edilmesi gerekmektedir.
Katılımcı kuruluşlar arasında bulunan Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası, Ankara Aile Hekimliği Derneği, Ankara Dişhekimleri Odası, Ankara Tabip Odası, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası, Hekim Birliği Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası, Hürriyet Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası, Sağlık Çalışanları Hak ve Mücadele Derneği ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi yer almaktadır. Bu önemli sivil toplum kuruluşları, sağlıkta şiddetle mücadele için güçlü bir duruş sergileyerek bu sorunun çözülmesi için ortak bir çağrıda bulunmaktadır.
Sağlıkta Şiddet Sona Ermelidir!
Hekimler ve sağlık çalışanları artık dayanacak gücü kalmadı. Bu sorunun çözümü yalnızca sağlık emekçilerinin değil, tüm toplumun yararınadır. Artık sağlık çalışanlarının haklarını savunmak, onları korumak ve şiddeti sona erdirmek için sesimizi daha güçlü çıkarmalıyız.
Yapılması gerekenler bellidir:
Siyasette ve medyada şiddet diline son verilmelidir.
Şiddet Yasası bir an önce yürürlüğe girmelidir.
Sağlıkta Dönüşüm Projesi sona erdirilmeli ve toplumsal sağlığı önceleyen bir model uygulanmalıdır.
Sağlık hizmetleri siyasi popülizmin aracı olmaktan çıkarılmalı, sağlık okur-yazarlığı artırılmalıdır.
Sağlıkta şiddet sona ermeli!
