Her türlü duyguyu, mevsimi, ruhu tek bünyede taşır Ankara...Çoğu kişi için Ankara hüznün başkenti der, gri sıfatını beton yığınlarından değil, hüznün kokusundan alır. Memur şehri olmasından dolayı sakinliğiyle etkisi altına alır tüm şehri. Doğup büyüdüğüm, çocukluğumun, gençliğimin geçtiği şehri ben nasıl tanımlardım acaba? Zaman zaman kendime soruyorum. Düzenin baş gösterdiği, bürokrasinin merkezi en ama en önemlisi de sanat şehri olarak tanımlardım. Sanat camiasının çıkış noktasının Ankara olduğunu hepimiz biliriz zaten. Tiyatro'nun da başkentidir Ankara...Tiyatro sezonunun da açılmasıyla birlikte daha da canlanır sokaklar. Sanatın var olduğu şehir diye boşuna demedim. Ankara, Orhan Veli’yi, Cahit Sıtkı’yı, Melih Cevdet Anday’ı ve daha bir sürü şairi, yazarı içinde barındırmasıyla bilinir. Ankara bir tek yaz sezonunda durgun olur. Gerçi bu yaz durgun olduğunu söylemek yanlış olur. İşim dolayısıyla tüm yaz Ankara'da olan biri olarak bu yılki etkinliklerden ve organizasyonlardan bir hayli memnun kaldım. AVM'lerin gerçekleştirdiği konserler, birbirinden farklı festivaller ve gösterilerle ne yalan söyleyeyim bu yıl tatili aramadım. Özellikle Panora ''Yaz Konserleri'' kapsamında birçok sanatçıyı ağırlayan Ankara'nın kulaklarının pası bu sayede silinmiş oldu. Böyle güzel etkinliklerin, konserlerin, organizasyonların gerçekleştiriliyor olması ve her yıl tekrarlanıyor olması takdir edici.. Mesele sadece konser vermekte de değil, güvenliği sağlayıp, sakin, keyifli ve olaysız bir dinleti gerçekleştirebilmekte. Panora'da gittiğim Tan Taşcı, Öykü Gürman, Rubato&Derya Uluğ konserinden keyifle ve sakince ayrılabildiğim için AVM yönetimine teşekkürü borç bilirim. Bu ay Ankara etkinlik ve organizasyonlar açısından dolu dolu geçecek. Sonbaharın gelişiyle birlikte festivaller, etkinlikler biz Ankaralıları bekliyor o halde. Gününüzü dolu dolu geçirip, müziğe,tiyatroya kısaca sanata doymanız dileğiyle. Esen kalın!