Saygıyla

Çok sayıda saz eseri ve sözlü eser bestelemiş; eserleri külliyat şeklinde 1949 yılında yayınlanan ve eski sazları onarıp ud yapan bir sanatçıdan Fahri Kopuz’dan bahsedi...

Abone Ol
Çok sayıda saz eseri ve sözlü eser bestelemiş; eserleri külliyat şeklinde 1949 yılında yayınlanan ve eski sazları onarıp ud yapan bir sanatçıdan Fahri Kopuz’dan bahsediyorum. Kendisini, Türk müziğine verdiği katkılardan ve kazandırdığı bestelerden dolayı saygıyla anıyorum. Önemli bir tarihi yeri olan Ankara Radyosu’nun da Fahri Kopuz’u unutacağını zannetmiyorum.  Biraz kendisinden bahsedelim; genç neslin çoğu kendisini tanımıyor olabilir. 1882'de İstanbul'da doğdu. Babası, gümrük memuru Kadri Bey idi. 1899-1903 yılları arasında Vefa Lisesi'nde öğrenim gördü.Kendisi de 15 yaşlarında önce Kanuna heves etti, daha sonra uda geçti. Çok genç yaşlarda katıldığı müzikli toplantılarda Abdülkadir Töre, Hoca Ziya Bey, Hacı Kirami Efendi gibi ustalardan yararlanma fırsatı buldu. Tanburi Cemil Bey'den lavta öğrendi; uzun yıllar onun çevresinde bulundu ve kendisine lavtasıyla eşlik etti. Kanuni Hacı Arif Bey'den saz eserleri, Muallim İsmail Hakkı Bey'den fasıl, Zekaizade Ahmet Irsoy'dan usul öğrendi. Liseden mezun olduktan sonra Şura-ı Devlet Mazbata Kalemi'nde memuriyete başlayan sanatçı; 1908 yılında Muallim İsmail Hakkı Bey'in kurduğu Mûsikî-i Osmanî Cemiyetinde eğitmenlik yaptı. Darül muttalimi Mûsikî Cemiyeti'nin kurulması ile tanıştığı Hüseyin Sadeddin Arel ve Suphi Ezgi’den armoni, prozodi ve nazariyat dersleri aldı. Cemiyet 1931 yılında dağıldı ancak Fahri Kopuz'un gayreti ile 1934 yılında yeniden açıldı. Fahri Kopuz, bu topluluktaki çalışmalarını 1939'da Ankara Radyosu'na tayin edilinceye kadar sürdürdü.1939'da Ankara Radyosu'nda göreve başlayan Kopuz, Radyoevi'nde nota kütüphanesini kurmakla görevlendirildi. Cevdet Kozanoğlu ile birlikte bu konuda büyük emeği geçti. Radyoda ayrıca "İncesaz" programlarını da yönetiyordu. Bugün bile Ankara Radyosu'nda kullanılan notaların çoğu onun yazmasıdır. 1961 yılında ileri yaş nedeniyle emekliye ayrıldı. Opera besteciliği de yapan sanatçı, Musahipzade Celal'in "Atlı Ases" ve "İstanbul Efendisi" adındaki eserlerini Türk Musikisi tonal sistemine göre bestelemiştir. Meraklı gençlere evinde musiki dersleri vererek sayısız öğrenci yetiştirdi. (Kaynak; wikipedia)