Türkiye'nin önde gelen adli tıp uzmanlarından biri olan ve insan hakları alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Şebnem Korur Fincancı'nın hayatı ve kariyeri, toplumda derin izler bırakmaya devam ediyor.
1959 yılında İstanbul'un Kartal ilçesinde dünyaya gelen Fincancı, ilk farkındalığını babasının öyküleri ile yaşamış, bu deneyimler onun ilerleyen yıllarda insan hakları mücadelesine olan tutkusunu şekillendirmiştir. Eğitimine Kadıköy Maarif Koleji'nde başlayan Fincancı, ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde eğitimini sürdürmüştür.
Üniversite yıllarında otoriteye karşı mücadelesinden taviz vermeyen Fincancı, öğrenci kulüplerinin açılması ve tıp eğitiminin geliştirilmesi konularında aktif rol almış, toplumsal sorumluluk anlayışını erken yaşlarda benimsemiştir.
Mezuniyetinin ardından Gaziantep Tabakhane Verem Savaş Dispanseri'nde mesleğe başlayan Fincancı, birinci basamak tanı ve tedavi hekimi olarak Konya'da zorunlu hizmetini tamamlamıştır. Bu süreçte, mecburi hizmet yıllarında kızının bakımı için ailesinden destek alarak, hem mesleki birikim kazanmış hem de insan haklarına duyarlılığını artırmıştır.
Fincancı, hekimliği sadece bir meslek değil, yaşam biçimi olarak tanımlayarak, insan haklarına duyarlı bir hekim olarak öne çıkmıştır. Adli tıp uzmanlığı eğitimini Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu'nda tamamlayan Fincancı, bu süreçte mobbing gibi zorluklarla karşılaşmasına rağmen direncini hiç kaybetmemiştir.
Adli tıp uzmanı olarak görev aldığı yıllarda, insan hakları ihlalleri, işkence, kimyasal silahların neden olduğu sağlık sorunları, aile içi/partner cinsel şiddet, çocuk istismarı gibi alanlarda çalışmış ve topluma önemli katkılarda bulunmuştur.
1990 yılında adli tıp doçenti unvanını kazanan Fincancı, daha sonra İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'nda öğretim üyesi olarak göreve başlamış ve burada insan hakları, adli bilimler ve işkence konularında önemli çalışmalara imza atmıştır.
Fincancı, ulusal ve uluslararası alanda birçok kuruluşta görev almış, Bosna-Hersek'teki toplu mezarlardan çıkarılan cesetlerin otopsi ve teşhis çalışmalarında yer almış, Filipinler'de hapishanelerde işkenceyi belgeleme görevini üstlenmiş ve birçok ülkede insan hakları mücadelesine destek vermiştir.
Aktivist kimliğiyle tanınan Fincancı, "Barış Bildirisi"ne imza atan akademisyenler arasında yer almış ve bu nedenle yargılanmıştır. Ancak, her türlü baskıya rağmen insan hakları mücadelesinden vazgeçmemiş ve hukukun üstünlüğüne olan inancını korumuştur.
Son dönemdeki öne çıkan gelişmeler arasında, Medya Haber TV'de yaptığı bir programda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin PKK'ya karşı kimyasal silah kullandığı iddiasını gündeme getirmesi ve bu nedenle "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla tutuklanması bulunmaktadır. Fincancı'nın bu tutuklanması, ulusal ve uluslararası düzeyde geniş çaplı bir tepki çekmiş ve birçok insan hakları örgütü tarafından kınanmıştır.
Şebnem Korur Fincancı, yaşamı boyunca insan haklarına duyduğu hassasiyetle bilinen, adli tıp alanında elde ettiği başarılarla tanınan bir isim olmuştur. Kendisi, özverili çalışmaları ve cesur duruşuyla Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanındaki insan hakları mücadelesine önemli katkılar sunmaya devam etmektedir.
