Geçtiğimiz Nisan ayında Şimşek Sokak’la ilgili bir yazı yazmış, sizlere mahallelinin, sokaklarında bulunan özel sağlık kuruluşunun alanını biraz daha genişletme arzusuna koydukları tepkiden bahsetmiştim.
Neydi tepkileri hızlıca hatırlayalım. Şimşek sokağın ikinci sağlık tesisini kaldıramayacağını, araçların kalabalığından mahallelinin yaşam alanlarının oldukça sınırlandığını, eskiden oynayan çocukların sesleriyle dolan taşan sokağın şimdilerde ise araçların kalabalığı ve korna sesleriyle yankılanmasından muzdarip mahalleli, kent haklarını kazanabilmek için mücadele etmekten vazgeçmediler ve tepkilerini ve taleplerini her fırsatta dile getirdiler.
Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nun mevcut plan değişikliğiyle ilgili görüşlerini dile getirdiği metinde, özetle;
“Söz konusu imar planı değişikliği teklifinde otopark çözümüne ilişkin herhangi bir konuya değinilmediğini, otopark için çözüm üretilmesinin gerekli olduğunu, otopark problemi yüzünden sokak üzerinde ne kadar sıkışıklık yaratıldığının aşikar olduğu, yeni yapılacak sağlık tesisi ile yolun tamamen kullanıma kapanması ve burada oturan mahalle sakinlerine sıkıntı yaratacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu kadar yoğun nüfusun olduğu bir bölgede yeni bir sağlık alanı için yer ayrılması yerine ulaşımın daha erişilebilir olduğu yerlerin tercih edilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı” ifade edilmiş ve fakat yapılan bu tespitlere rağmen imar plan değişikliğinin onayı oy birliği ile komisyondan geçerek Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi’ne sunulmuştu.
Değişikliğe oy birliği ile onay veren Belediye Meclisi, kent sakinlerine sorunu yargıda çözme yolunu açmıştı.
Remzi Oğuz Arık Mahallesi Muhtarı Süleyman Demircan da, mahalleli adına açtığı davada;
“Ankara İli, Çankaya İlçesi, Remzi Oğuz Arık Mahallesi’nde bulunan söz konusu yerin “Özel Sağlık Tesisi” kullanımına dönüştürülmesi yolunda 1/5000 ölçekli nazım imar planında değişiklik yapılmasına ilişkin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 09.03.2022 tarihli kararının, hukuka aykırı olduğu, yapılan plan değişikliği ile yapılacak özel hastanenin mahallenin trafik sorununu arttıracağı, gürültü ve çevre kirliliğine yol açacağı, davalı idarenin kendi uzmanlarının görüşüne aykırı karar vererek plan değişikliğine itirazını reddettiği ileri sürülerek yürütmenin durdurulması ve iptalini” istedi.
Davalı her ne kadar haklı olduğunu iddia etmiş olsa da, Ankara 4. İdare Mahkemesi, dava konusu işlemin yıkıma ilişkin olması ve uygulanması halinde mahalle sakinleri açısından, telafisi güç zarar doğurabilecek nitelikte bulunması nedeniyle, dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına, 20.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar vermiştir.
Mahalle sakinleri ve kent hakkı savunucuları açısından sevinçle karşılanan, hukuka aykırı idari işlemin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin kararın, yargılama sonunda idari işlemin iptali ile neticelemesini ve bu karar vesilesiyle de daha yaşanabilir bir kent için hukuka güvenen semt sakinlerinin ve tüm toplumun hukuka olan inançlarının artmasını dileğiyle.
Sevgiyle kalın.