Yaşanan depremin diğer depremlerle mukayese edilemeyecek, hafife alınamayacak bir deprem olduğuna dikkat çeken eden Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, "Bu depremi bakanım da belirtti. Gerçekten bizim diğer depremlerle mukayese etmemiz bu depremi hafife almamız anlamına geldi. Çünkü bu deprem asrın depremi olarak da ifade ediliyor ama sadece Türkiye'deki bir asırdan bahsetmiyoruz. Dünyada da eşine rastlanılmamış belki de bir deprem. Bu yönü itibariyle birkaç hususu bilgilerinize sunmak istiyorum. Gece sabaha karşı Pazarcık merkezli başlıyor. Ondan tam 9 saat sonra ikinci ayrı bir depremde on ilimiz sonra buna Elazığ'ı da ekledik. Bundan etkileniyor. Bu yönü itibariyle 103 bin kilometre karelik bir alandan söz ediyoruz. Türkiye nüfusunun da yüzde 17'sine tekabül eden 13,5 milyon nüfusluk alandan bahsediyoruz. Türkiye üretimine katkıda bulunan coğrafyadan bahsediyoruz. İhracat yapan coğrafyadan söz ediyoruz. Bakanlık olarak bizi de ayrıca tarımsal üretim konusuyla önemli bir coğrafya. Önemli bir 11 il. Birbirine komşu olan iller bunlar. Normalde bu tür olaylarda hemen komşu acilen yetişir. Ama yetişmesini beklediğiniz komşunun da aynı depremden etkilendiğini dikkate aldığınızda bu diğer depremlerden bu manada ayrışmıştır. 500 kilometre uzunluğunda bir fay kırığından söz ediyoruz. 7 kilometrelik oldukça sığ denilebilecek bir depremden bahsediyoruz. Bütün bunların hepsini bir araya getirdiğimizde bu deprem Türkiye içi olduğu kadar uluslararası camia için de asrın depremidir. Sınırı da aşan bir depremdir. Bunu da özellikle bilmekte yarar var. Çünkü Suriye başta olmak üzere devamındaki ülkelerde de etkisini göstermiş olan depremdir. Bu yönü itibariyle önemlidir. Bütün birimlerimiz bakanlıklarımız bunlar gerçekten yoğun bir şekilde çalışıyorlar. Koordineli bir şekilde çalışıyorlar. Allah bir daha ihtiyaç duyurmasın ama Türkiye'nin özellikle bu tür afetler sonrası kurumsal kapasitesi olağanüstü üst düzeyde. Bütün kurumlarımızda bu konuda belirli bir yetkinlik var. Fakat afetin boyutu büyük. Bu büyük boyuta da çok şükür belki bir Hatay'ımızdan kısmen ayrıştırabiliriz. Çünkü şu anda Hatay'ımız bir numaralı il. Kahramanmaraş iki numaralı ve üç numara olarak Adıyaman'ı olarak görebiliriz. Bu manada bu depremi bu şekilde değerlendirmekte yarar var" diye konuştu. "Adıyaman'a 218,2 milyon lira destek" Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 11 ilin yanı sıra Adıyaman'a vereceği destekleri açıklayan Bakan Vahit Kirişci şöyle devam etti: "Biz bakanlık olarak üretimin aksamaması, üretimle ilgili herhangi bir zincirde kırılma olmamasını vatandaşlarımızın bilhassa da kırsalda üretim yapan vatandaşlarımızın üretim faaliyetlerini sürdürebilme anlamında kabine toplantısı sonrası Cumhurbaşkanımızın açıklamaları oldu. Bu çerçevede özellikle mazot ve gübre desteğini biz 2022 mahsulü ayni olarak vermeyi kararlaştırmıştık. Fakat bu yaşanılan elim hadiseden dolayı 11 ilimiz için bunu nakdiye çevirdik. 2,8 milyar liralık bu ödemeyi de hemen bu ay sonuna kadar yapmış ve gerçekleştirmiş olacağız. Yine Cumhurbaşkanımızın kamuoyu ile duyurusunu paylaştığı bir diğer husus da bizim çiftçi kayıt sistemlerimiz var malum. Burada ürün güncelleme işlemleri yapılmakta. Bu normalde Şubat ayının sonuna kadar süresi vardı. Bunu da üç aylık OHAL'in bitimi olan 8 Mayıs'a kadar uzatmış bulunuyoruz. Üçüncü kısmı normalde 1 yıllık periyot içerisinde zamanı geldikçe verilen hayvancılıkla ilgili desteklerimiz var ki bunun da tutarı 530 milyon lira. Bu desteği de hemen Şubat ayının sonuna kadar ödeme konusunda 11 ilimiz için karar almış bulunmaktayız. Son olarak da bu bağlamda söyleyebileceğimiz önemli bir adım. Üreticilerimizi, çiftçilerimizi desteklemek adına. Yine önemli bir adım 11 ilimizde 185 bin işletmeye 2 milyon büyükbaş için 9 milyon küçükbaş hayvan için 1,5 milyar liralık yem desteğini sağlamış bulunuyoruz. Bu minvalde Adıyaman'daki üreticilerimiz mazot gübre desteği, 530 milyon liralık hayvancılık ve 1,5 milyar liralık yem desteğinden toplamda alacakları pay 218,2 milyon liradır. Bunlar Şubat ayı sonuna kadar inşallah üreticilerimizin hesabına geçmiş olacak. Bizim de en azından üreticilerimize bu manada bir katkımız olsun istiyoruz ki üretimlerini aksatmadan sürdürebilmeleri için. Bir diğer önemli konu Toprak Mahsulleri Ofisi'nin gerek hububat, gerekse bakliyat konusunda herhangi bir cins ve kota ayrımı yapmaksızın ve sınır koymaksızın bu alımları gerçekleştireceğini belirtmek istiyorum. Bakanlık olarak 5 bin makine ve ekipman, bir uçağımız, iki de helikopterimiz, 13 bin 912 personelimizle bunlar da sahada büyük bir özveri ile tıpkı diğer kurumlarımızın çabalarında olduğu gibi 13 günden beri bu kardeşlerimiz de bu çalışmalarını sürdürmeye devam etmekteler. Depremlerden etkilenen illere tabi ki elektrik kesintileri oldu. Başlangıçta ısınmayla ilgili problemler oldu. Bu problemleri gidermek adına olumlu manada katkı sağlamak için odun tahsisinde bulunduk. 28 bin 142 ton odun bu illerimize dağıtılmış durumda. 2 bin 734 hayvan çadırı besicilerimize dağıtılmış bulunmaktadır. Et ve süt kurumumuz tarafından 4 bin 100 ton süt toplanmıştır. 9 bin 160 ton bölgedeki üreticilerimize verilmiştir." "Salgın hastalıklarla ilgili 265 ekip, 7 binin üzerinde denetimi aralıksız gerçekleştirmektedir" Afetler sonrası salgın hastalıkların gündeme geldiğini hatırlatan Bakan Vahit Kirişci, gıda denetimlerine ilişkin de açıklamalarına şöyle devam etti: "Sadece insanlarımızın gıda ihtiyaçlarını, beslenme ihtiyaçları değil giyinme ve diğer ihtiyaçlarını da bakanlığımız katkı sağlamaya çalışmıştır. Yine bakanlığımız bünyesinde DKMP uhdesinde olan sahipsiz hayvanlarla ilgili veteriner, sağlık hizmetleri başta olmak üzere örneğin 45.5 ton mama dağıtımı da bu çerçevede gerçekleştirilmiştir. Böyle zamanlarda hijyen konusu öne çıkar. Salgın hastalıklar da genellikle böyle dönemlerin sonrasında gündeme gelir. Bu salgın hastalıkların da önemli bölümü tüketmiş olduğumuz gıdalardan, içmiş olduğumuz sıvılardan olabilir. Bu çerçevede de bizim 265 görevli ekibimiz, uzman personelimiz 7 binin üzerinde gıda denetimlerini aralıksız ve kesintisiz bir şekilde gerçekleştirmektedir. Et Süt Kurumumuz var. Onlar et dağıtımı kavurma gibi ihtiyaçları karşılarken TMO un başta olmak üzere kendi görev alanındaki konulardan ayrı olarak da diğeri ihtiyaçlarını karşılamayı sürdürmektedir. OGM'nin orman dağıtımı gerçekleştiriyor. Çaykur bile Rize'den kalkıp buralarda bir bardak da olsa sıcak çay ikramı için onlar da büyük bir çabanın içerisindedir." İHA
Editör: Haber Merkezi