Tiryaki: “Altındağlı üreten kadınlar Türkiye’ye örnek oluyor”
“ALTINDAĞ’DA KARADENİZ BÖLGESİNİN EL SANATLARINA HAYAT VERİYORUZ”
Altındağ Belediyesi kadın eğitim kültür merkezlerinde ders veren Usta Öğretici Hatice Hacıosmanoğlu, Karadenizli olduğunu belirterek, “Sepet örücülüğü bizim yöremize ait geleneksel el işimiz Atalarımızdan kalma bir gelenek. Mısır yaprağından ip yapıp, eskiyi canlandırıyoruz. Bambuyu sağlam, sağlıklı ve görsel olarak da beğeni topladığı için tercih ediyoruz. Ürettiğimiz süs malzemelerini satın alanlar uzun süre kullanılabilir” ifadelerini kullandı.
Aydınlıkevler Kadın Eğitim Kültür Merkezi kursiyeri Nurcan Merdivenci, “Bambu ve mısır koçanından sepet ve süs eşyaları yapıyoruz. Bambuyu ve mısır koçanını ilk önce ıslatıp sonra işleme sokuyoruz. Saat, aksesuar, sepet, banyoda kullanılacak havluluk, kalemlik, sandalye yapıyoruz. Çok eskiden köy yerlerinde kamıştan, söğütten ve mısır koçanından yaparlarmış. Üzüm, fındık ve çay taşımak için kullanırlarmış. Bu kurs ilk defa açıldı ve çok memnunuz. 4 ay gibi kısa bir sürede öğrendik, ürünlerimizi yaptık. Şu anda sergi açıyoruz ve uygun fiyata satışa sunduk” dedi.
“RAHMETLİ ANNEMİN HATIRASINI YAŞATTIM”
Altındağ Belediyesi kadın eğitim kültür merkezlerinde 7 yıldır halk oyunu oynayan ve Aydınlıkevler Kadın Eğitim Kültür Merkezi’nde kurslara devam eden Filiz Soydan şunları söyledi:
“İki senedir annemin rahatsızlığından dolayı kurslara devam edemiyordum. 6 ay önce annemi kaybettim. Evde psikolojim bozulmuştu. Arkadaşlarım beni gelmek için tekrar teşvik etti. İyi ki de gelmişim. Çok keyif alıyoruz ve arkadaş ortamımız çok güzel. Rahmetli annemin hatırası olan 30 senelik sandalyeyi onardım ve yeniden düzenledim. Hem eskiyi değerlendirdim hem de annemin hatırasını yaşattım. Ortam ve olanaklar çok güzel. Gelecek sene de gelmek istiyorum. Tüm bu imkanlar ve her şey için Başkanımız Veysel Tiryaki’ye teşekkür ediyorum.”
“EVDE KULLANDIĞIM SÜS EŞYALARIMI KENDİM ÜRETİYORUM”
Evlendikten sonra evden pek dışarı çıkmayan ve ilk defa bu sene kurslara katılan Aydınlıkevler Kadın Eğitim Kültür Merkezi kursiyeri Belgin Fırtına, “Çocuklarım büyünce kendimi boşlukta hissettim. Kadın eğitim kültür merkezine gitmeye başladım. Gençliğimden beri dikiş nakış işleri yapıyordum. Sepet örmek ilgimi çekti ve kursuna katılmaya karar verdim. Mısır kabuklarını pazardan toplayıp, kurutup evimde de yapıyorum” diyerek duygularını dile getirdi.
“KURSLAR BENİM İÇİN TERAPİ OLUYOR”
Alemdağ Kadın Eğitim Kültür Merkezi kursiyeri Gülten Özer, “Psikolojik rahatsızlıklarım vardı kurslara katılarak bir nevi kendimi tedavi ettim. Sadece sepet örme değil tüm kurslara, seminerlere ve gezilere katılmaya gayret ediyorum. Benim için terapi oluyor. Bize böyle bir fırsatı verdiği için Başkanımız Veysel Tiryaki’ye ve emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. Kursa en son katıldım ve çok seviyorum.” dedi.
Altınpark Kadın Eğitim Kültür Merkezi kursiyeri Aysel Cerel ise “Meyve sepetlerini örüp arkadaşlarıma sattım. Gelir elde ediyorum” ifadelerini kullandı.
(Haber Merkezi)