Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Başkanı Hakan Toy’un açıklamasının satır başlarını şunlar oluşturdu:
“Hayatını insanlığa adayan, insanların sağlıklı ve huzurlu olmaları için gece gündüz demeden emek, veren ter akıtan sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti lanetliyor ve kınıyorum.
Bizler rahat yataklarımızda uyurken sağlık çalışanları, sabahlara kadar gözlerini kırpmadan hastane köşelerinde sevdiklerini geride bırakarak bizim sağlığımız için emek veriyorlar, hayatlarından geçiyorlar.
Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi' nde yaşanan yürek burkan olaya söylenecek o kadar çok şey var ki. Fakat pandemi sürecinde bunca olaya karşı ders almayan, yapılan iyilikleri, fedakârlıkları görmeyenler için ne söyleseniz boş. Başkasının sağlıklı nefes alması için, kendi solukları kesilen sağlık çalışanlarına bunun yaşatılması, gaddarlık ve vandallıktan başka bir şey değildir.
“İNSANLIK OLARAK GERÇEKLERİ GÖRMEMİZ GEREKİYOR”
Silahlı kavgada yaralanan bir hastayı yaşatmak için ter döken, emek veren sağlık çalışanlarını, o insanın ölümünün sebebi olarak görmek ve cezalandırmak hangi insanlığa ve mantığa sığar. Hangi sağlık çalışanı bir hastanın ölmesini ister. Artık insanlık olarak gerçekleri görmemiz gerekiyor. Çevremizde ki herkes iyi günümüzde yanımızda olurlar ama Allah korusun birimiz bir sebepten dolayı yoğun bakıma düşersek, o zor günde sağlık çalışanları yanımızda olur. Sağlık çalışanları kötü gün dostlarımız. Lütfen artık herkes bunun bilincinde olsun.
“SAĞLIK ÇALIŞANLARI MADDİYATLA ÖLÇÜLMEYECEK KADAR FEDAKARDIR”
Hastaneler olmasa, sağlık çalışanları olmasa küçücük canın yandığında şifayı nerde arayacaksın. Lütfen sağlık kahramanlarımızın artık gerçek değerlerini görelim. Onların hak ettikleri gibi saygıyla önlerinde eğilelim. Çünkü onlar maddiyatla ölçülmeyecek derecede fedakârlar.
Yeri geldiğinde kendi hayatından vaz geçen, sevdiklerini geride bırakan, çocuklarını öksüz-yetim, eşlerini dul, anne babalarını gözü yaşlı bırakmayı göze alan sağlık çalışanları kimsenin şamar oğlanı değildir.
“BİZİM BU ŞİDDETİ KALDIRACAK GÜCÜMÜZ VE SABRIMIZ KALMADI”
Sağlık Çalışanlarımız, hayatını insanlığın sağlığına adıyor. Yıllarca bunun için zor eğitimlerden geçiyorlar. Gece gündüz demeden görev yapıyorlar. Şimdi bu sağlık çalışanlarının tek suçu acı içinde çırpınan bedenlerin acılarımızı dindirmeleri mi? Sağlık çalışanları ve sağlık alanındaki STK’lar olarak bu tür olayları kınamaktan yorulduk. Ciğerimiz yanıyor. Yıllarca insanlığa şifa vermek için eğitim gören insanlar, kendini bilmez biri tarafından ya öldürülüyor, ya da mesleğinden soğutuluyor ve mesleklerini yapamaz duruma getiriyorlar. Artık buna bir çözüm bulunmalı.. Bizim bu şiddeti kaldıracak gücümüz ve sabrımız kalmadı. Kanuni düzenlemeler gerektiği gibi yapılıp bunlar en ağır şekilde cezalandırılsınlar. Hastanelerdeki polis noktalarındaki polis sayılarını arttırılsın”
“SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YAPILAN HER TÜRLÜ ŞİDDETİ KINIYORUZ”
Pandemi sürecinde de görüldü ki salgın, doktor ya da işçi ayırt etmiyor. Onlarca sağlık işçisi hayatını kaybetti. Yapılacak ek ödemelerden, sosyal ve özlük haklarından da bütün hastane çalışanlarını kapsamasını bekliyoruz..Devam eden pandemi süresince, günlerce çocuklarından sevdiklerinden ayrı kalan, ölümle cebelleşen hastalarını ecelin pençesinden kurtarmak için kendi hayatlarını hiçe sayan sağlık çalışanlarına yapılan her türlü şiddeti Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası adına kınıyor ve lanetliyorum. Bütün insanları sağlık emekçilerine saygıya davet ediyorum.
(Oktay BİNGÖL)