Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Bahadır Kaynak, Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı seçilmesini değerlendirdi.
ABD’de başkanlık seçimini kazanan Donald Trump oldu. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Bahadır Kaynak, Trump’ın seçilmesiyle birlikte yeni dönemde Çin ile olan ticaret savaşlarının daha da sertleşebileceğine dikkat çekerken, Orta Doğu politikalarında alınacak agresif tutumun da bölgedeki tansiyonu artırabileceğini söyledi.
Demokrat Parti adayı Kamala Harris’e karşı net bir zafer elde eden Trump’ın dört milyondan fazla oy farkıyla liderlik koltuğuna geri döndüğünü ifade eden Kaynak, iki dönem arasındaki Joe Biden başkanlığının ise ABD tarihinde bir ilk olarak kayıtlara geçtiğini aktardı. Trump’ın popülist bir siyasetçi olarak sadece ABD’de değil, tüm dünyada güçlü sevgi ve nefret duyguları uyandırdığını söyleyen Kaynak, “Toplumu keskin çizgilerle kutuplaştırdığı düşünülen Trump, kitleleri uçlara savuran tutumlarıyla da biliniyor. ABD’nin ve dünyanın en zengin kişilerinden birisi olması, çok varlıklı iş insanlarınca desteklenmesi, Trump’ın kendisini sistem karşıtı gibi sunmasına da engel teşkil etmiyor” dedi.
Trump’ın kendisini “sıradan Amerikalıların temsilcisi” olarak konumlandırdığını kaydeden Kaynak, özellikle Biden yönetimine karşı gelişen tepki dalgasının Trump’a bu seçimde büyük avantaj sağladığını belirtti.
"Trump, geleneksel politikalarını uygulayacak"
Kaynak, Trump’ın yeniden seçilmesi ile Cumhuriyetçi Parti’nin geleneksel politikalarının tekrar sahaya sürüleceğine işaret etti. Vergi kesintileri ve kamu harcamalarının daraltılmasıyla ekonomide devletin ağırlığının azalacağı beklentilerine dikkat çeken Kaynak, kontrolsüz artan borç yükünü sınırlandırma çabalarının gündeme gelebileceğini söyledi.
“Avrupa ve İngiltere, Ukrayna’nın savunmasında yalnızlaşabilir”
Rusya-Ukrayna savaşının sonlandırılmasının Trump’ın kamu harcamalarındaki açığı azaltma planlarına yardımcı olabileceğini vurgulayan Kaynak, bunun için Putin’in Ukrayna’ya karşı yürüttüğü saldırgan politikalarının yatıştırılması gerektiğinin altını çizdi. “Önümüzdeki dönemde Trump’ın Rusya’ya ne ölçüde alan açacağını göreceğiz” diyen Kaynak, bunun da kıta Avrupası ve İngiltere’nin Ukrayna’nın savunmasında nispeten yalnızlaşması anlamına geleceğini belirtti. Kaynak, “Bir bakıma Ukrayna’da Rusya lehine de olsa barış ihtimalinin güçlendiği bir döneme giriyoruz” öngörüsünü paylaştı.
“Çin ile ticaret ve Orta Doğu ilişkileri zorlu bir safhaya giriyor”
Trump’ın yeniden başkanlık görevine gelmesinin Çin ile olan ticaret savaşlarının daha da sertleşebileceği anlamına geldiğini belirten Kaynak, Trump’ı destekleyen sermaye gruplarının korumacı beklentilerine dikkat çekti. Kaynak, bunun ABD-Çin ilişkilerinde ve küresel ekonomide sarsıntılara yol açma potansiyeli taşıdığını, bu dönemin liberal ticaret sistemi açısından zor geçeceğini söyledi.
Kaynak, Trump’ın Orta Doğu’da İsrail’e desteğinin özellikle İran’a karşı daha agresif bir tutumun sinyalini verdiğini ifade etti. İsrail’in bölgedeki eylemlerine Trump’ın destek vermesinin bölgeyi yeni çatışmalara sürükleyebileceği değerlendirmesini yapan Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Orta Doğu’daki tablo çok karışık. Trump’ın İsrail’in bölgedeki ileri hamlesi, bilhassa İran’a yönelik bir girişimde elini serbest bırakacağı beklentisi büyük belirsizlik oluşturuyor. Hatta bu beklenti Suriye’nin geleceği konusunda Türkiye’nin kafasını kurcalamış durumda. Devlet Bahçeli’nin ağzından ilginç bir politik hamleyi tetiklemiş olduğunu değerlendirebiliriz. Eğer İsrail’in bölgedeki saldırgan politikası Trump’ın yeşil ışığıyla daha da keskinleşirse bölgeyi büyük çalkantıların beklediğini söylemek yanlış olmaz.”
“Biden’ın ekonomik başarısızlığı Harris’in yenilgisine neden oldu”
Bahadır Kaynak, Kamala Harris’in dört yıl önce Joe Biden’ın elde ettiği oylardan daha düşük bir destekle ağır bir yenilgiye uğradığını söyledi. Bu durumu Harris’in karizma yoksunluğuna bağlayanlar olduğunu da hatırlatan Kaynak, asıl nedenin Biden yönetiminin ekonomik başarısızlıkları olduğunu ifade etti. Demokrat Parti’nin bu seçimlerde kaybetmesinin pandemi sürecinde enflasyonun kontrolden çıkması ve gelir dağılımındaki adaletsizlik olduğunu belirten Kaynak, bunların Biden yönetimini eleştirenlerin argümanlarını güçlendirdiğini kaydetti. ABD'nin çok zengin bir azınlığın daha da zenginleştiği, orta ve alt sınıfların iktisadi baskı altında ezildiği bir ülke görüntüsünü koruduğunu söyleyen Kaynak, Demokratların adaletsiz bir ekonomi yönetimi ve “geçici enflasyon” iddiasıyla alt kesimleri yoksullaştırdıkları için bu bedeli ödediklerini ifade etti.