‘’Türkiye’nin meme kanseri yaşı batılı toplumlara göre daha GENÇ!’’

Abone Ol
Öncelikle meme kanseri belirtileri nelerdir? Bu belirtileri nasıl anlayabiliriz? Meme kanserinde en önemli belirti memede kitle saptanmasıdır. Bununla birlikte bazen ağrı şikayeti olabiliyor, akıntı olabiliyor veya koltuk altında ele gelen bir kitle olabiliyor. Bunlar semptomatik yani şikâyete neden olduğu zaman fark ediliyor. Özellikle 40 yaşın üstünde olan hastalarda biz mamografi ve meme ultrasonu istiyoruz. Bu görüntüleme yöntemleri muayenede ele gelmeyen, tespit edilemeyen kitlelerin saptanmasına yardımcı oluyor böylece erken tanı konmuş oluyor. Görüntüleme yöntemlerinin kullanılması ve rutin muayeneler bu tarz vakaların müdahalesi ve tedavisi konusunda daha başarılı olunmasına katkı sağlıyor. ‘’MEME KANSERİNDEKİ EN ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRÜ ÖSTROJENE  MARUZİYETTİR’’ Meme kanserinde kimler risk altındadır? Meme kanserinde tüm kadınlar risk altındadır. Özellikle her yedi veya sekiz kadından birinde hayatı boyunca meme kanseri gerçekleşebilmektedir. Bazı risk faktörleri meme kanserini arttırmaktadır. Kişinin ailesinde meme kanseri ve diğer kanser türlerinin öyküsünün bulunması en önemli risk faktörlerinden biridir. Özellikle birinci derece yakınında meme kanseri öyküsü bulunan hastalarda ailesel özelliğin çok yüksek oranda olduğunu biliyoruz ve bu hastalara hem kendisi hem de ailesi için genetik test uyguluyoruz. Günümüzdeki tedaviler o testlere göre yönlendiriyor bizi. Bu yüzden mutlaka tarama yapıyoruz. Menopoz şikayetleri kullanılan hormon replasman tedavileri var. Bunları kullanan kadınlarda meme kanseri riskinin arttığını biliyoruz. Hormon replasman tedavileri artık çok yoğun kullanılmamakta ama replasman tedavileri almış, doğum yapmamış kadınlarda risk biraz daha yüksek olabiliyor. Doğurmamış olmak, emzirmemiş olmakta bir risk çünkü östrojene  maruziyet artıyor. Bizim için meme kanserindeki en önemli risk faktörü östrojene  maruziyettir. ‘’GENÇLERDE TANI YAŞI ERKEN OLUP, TANI EVRESİ İLERİ OLABİLİYOR’’  Son yıllarda gençlerde de meme kanseri görülmeye başladı. Gençlerde görülen fibroadenom veya kistlerin ileride kansere dönüşme ihtimali nedir? Tam dönüşüm diyemeyiz ama beraber eşlik ettiği durumlar olabiliyor.  Bu tarz oluşumların özellikle takibi önerilmekte. Kistik rahatsızlıklara gençlerde sıkça rastlamaktayız ama direkt fibrokistik olabiliyor başka lezyonlar olabiliyor ve kanser bunların zemininde gelişebiliyor. Türkiye’de meme kanserini biz nispeten daha genç yaşta  görebiliyoruz. Türkiye’nin meme kanseri yaşı batılı toplumlara nazaran biraz daha genç. Klinik pratiğimize baktığımızda batılı toplumlara göre ülkemizde daha genç hastalar görüyoruz ve bu genç hastalar maalesef daha ileri dönemde de başvurabiliyor. Tanı yaşı erken olup, tanı evresi ileri olabiliyor. Sebebine gelecek olursak kendi genetik ve çevresel faktörlerimizin etkili olduğunu düşünmekteyiz.   ‘’MEME KANSERİ YÜZ BİNDE BİR ORANINDA ERKEKLERDE DE GÖRÜLEBİLİYOR’’ Meme kanseri hep kadınlar üzerinden konuşuluyor ama bu anlamda erkeklerde görülme sıklığı nedir? Bu durum hep göz ardı ediliyor aslına bakılırsa klinik çalışmalarda da erkekler göz ardı ediliyor, kadınlar dahil ediliyor. Meme kanserinin büyük bir oranı kadınlarda görülüyor ama nadiren erkeklerde de görülebiliyor.   Yakın zamanda ABD’de buna yönelik bir farkındalık çalışması yapıldı. Erkeklerde de meme kanseri görüldüğü ve bunların da etkin tedavisi için çalışmaların yapılması yönünde bir kanaat var. Meme kanseri yüz binde bir oranında erkeklerde de görülebiliyor. ‘’AİLESİNDE KANSER ÖYKÜSÜ OLANLARDA MUTLAKA TARAMA TESTLERİNİN YAPILMASI GEREKİR’’ Meme kanserini tetikleyen unsurlar nelerdir? Sıkıntı ve stres tetikleyici midir? Genel kanserler için bizim önerdiğimiz bazı noktalar var. Genel yaşam şekli, egzersiz, kilonun korunması, alkol alımının azaltılması gibi. Bunlara dikkat edildiğinde tetikleyici unsurların da bir nebze olsun önüne geçmiş oluyorsunuz. Bununla birlikte ailesinde kanser öyküsü olanlarda mutlaka tarama testlerinin yapılması gerekir. ‘’TARAMA YÖNTEMİ ÜLKEMİZDE ÜÇ TEMEL KANSER İÇİN YAPILMAKTADIR: KOLON, MEME, SERVİKS KANSERİ’’ Meme kanserinde erken teşhisin önemi nedir? Kanser hangi evrelerde yakalanırsa hasta için daha olumlu sonuçlar doğurur? Bizim bu noktada kanserde üç önemli dönemimiz var. Öncellikle kanserin gelişimini önlemek istiyoruz. Koruma (Prevasyon) dediğimiz yöntemi uygulamaya çalışıyoruz. Hep dediğim gibi bunu yaşam tarzı değişiklikleri, sigara kullanılmaması, kilonun korunması, egzersiz, alkolün azaltılması gibi çeşitli faktörlere dikkat ederek sağlayabiliyoruz. Bunun haricinde eğer bir kanser gelişmişse de bunu erken dönemde yakalamak istiyoruz.  Burada tarama yöntemi devreye giriyor.  Tarama yöntemi ülkemizde üç temel kanser için yapılmaktadır.  Bu üç temel kanser kolon kanseri, meme kanseri ve serviks (Rahim ağzı) kanseridir. Yurt dışında prostat kanseri de bunun içine dahil edilmekte fakat ülkemizde prostat kanseri için bir tarama programı yok.  Özellikle tarama programlarında yakaladığımız kanserler çok daha erken evre kanserleri oluyor. Biz erken evre kanserleri yakalarsak tedavi, şifa ve kür şansı çok daha yüksek oluyor. Bunların içinde hem cerrahi tedaviler hem de ilaç tedavileri mevcut. MAMOGRAFİ ERKEN TEŞHİSTE ALTIN KURAL Ne kadar sıklıkla kontrole gidilmeli? Özellikle 40 yaş üstü olanlara yılda bir mamografi önermekteyiz. Mamografideki bulgulara göre ve muayene bulgularına göre diğer ek tetkikleri isteyebiliyoruz. Ülkemizde az önce bahsettiğimiz gibi özellikle erken yaşta meme kanserlerinin sık olmasından dolayı özellikle 20 yaşından sonra hastalara mümkünse kendi kendilerini ayda bir muayene etmelerini ve yılda bir genel cerrahiye görünüp kontrol olmalarını öneriyoruz. Kendi kendine muayeneden bahsedelim biraz öncelikle oturur vaziyette, kollar yukarı doğru kaldırılarak eller başın arkasına konur yuvarlak küçük küçük daireler çizerek önce meme bölgesi daha sonra da mutlaka koltuk altı bölgesi kontrol edilir. Bunu belli aralıklarla banyodan sonra yapabilirsiniz çünkü insan kendindeki farklılığı en iyi kendi görüp kendi tanımlayabiliyor. ‘’2018 İÇİN YAKLAŞIK 18 MİLYON KANSER TANISI BEKLENİRKEN BU ORAN 2040 YILINDA 30 MİLYON OLARAK BEKLENMEKTE’’ Son olarak 4 Şubat  ‘Dünya Kanser Günü’  Bu güne özel olarak okuyucularımıza vermek istediğiniz herhangi bir mesaj var mıdır? Kanser ciddi bir halk sağlığı sorunudur.  Sayısı git gide artmaktadır. 2018 için yaklaşık 18 milyon kanser tanısı beklenirken bu oran 2040 yılında 30 milyon olarak beklenmekte. Çok dramatik bir artış söz konusu. Bunun içinde çok çeşitli faktörler var özellikle ileri yaşlardaki hastaların ilk birinci veya ikinci sıradaki ölüm nedeni kanser. Sonuç olarak halk sağlığında önemli bir sorun. Biz tedavide tümörün biyolojisinde çok önemli gelişmeler elde ettik ama en önemli şey korunma ve önlemedir. Kanser gelişmeden önlemlerinin alınması son derece önemlidir. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)