Dünya genelinde etkisini artıran ve aşı geliştirme çalışmaları halen süren korona virüs ile mücadele etmek için vatandaşlar turşuya yöneldi.
Salgın sonrasında turşu satışları arttı.
Uzmanların virüse karşı en önemli tedbirlerden birinin bağışıklık sistemini güçlendirmek olduğunu söylemesinin ardından vatandaşlar turşunun bağışıklık sistemini güçlendirdiğini düşünerek turşu tüketimini artırdı.
Ankara'nın Çubuk ilçesinde 10 yıldır turşuculuk yapan Sevgi Üstün ve ailesi, geçimini turşu üretiminden sağlıyor. Salgının ilk başladığı dönemde satışların daha düşük olduğunu söyleyen Üstün, “Satışlarımız salgın öncesinde iyiydi ama bu yıl daha sezonun başında turşuya çok büyük talep oldu. Çünkü, içerisinde sirke ve sarımsak var. Bunlar doğal antibiyotik. Sirke, temizlikte dahi kullanılan mikrop öldürücü olduğu bilinen bir şey” ifadelerini kullandı.
Turşularının içerisinde sarımsak ve sirkenin yer aldığını aktaran Üstün, “Biz turşularımızı tuz, su ve sirkeyle kuruyoruz. Bizim turşularımız doğal, içerisinde de sarımsak olunca, karabiber, defne yaprağı, dereotu gibi şeyleri de kendimiz üretip, kendimiz kuruyoruz. Bağışıklık sistemini güçlendirici bir şey zaten, şu anda baya tercih ediliyor” şeklinde konuştu..
Salatalık, lahana, sarımsak, patlıcan, pancar, fasulye, tatlı biber gibi çeşitlerin diğer çeşitlere göre daha çok satıldığını belirten Üstün, yurt içi ve yurt dışına da sipariş gönderdiklerini ancak salgın sonrasında taleplerin daha da yükseldiğini dile getirdi.
Turşu yapımının püf noktalarına da değinen Üstün, “Biz sebzelerin çoğunu kendimiz yetiştiriyoruz. Turşularımızı sevgimizi katarak yapıyoruz. Sebzelerin üretiminde özellikle ‘sevgimizi katıyoruz' diyebiliriz; çünkü gerçekten çok emek veriyoruz. Çubuk'un suyunun da tabi ki turşu yapımında önemi büyük” ifadelerini kullandı.
İHA