Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Bilim Kurulu, Türkiye’de görülen Korona Virüs (Kovid-19) salgınına ilişkin hazırladıkları raporu açıkladı. Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Bilim Kurulu Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, şimdiye kadar, evcil hayvanların hastalığı yayabileceğine dair bir kanıt bulunmadığını belirtti. Hayvanlara dokunurken, bakımları yapılırken temel hijyen ve biyogüvenlik kurallarına her zaman uyulması gerektiğinin altını çizen Eroğlu, “Dünya Hayvan Sağlık Örgütü (OIE) tarafından paylaşılan bilgilerde, evcil hayvanlardaki durum şu şekilde anlatılmaktadır; Hong Kong’ta, 26 Şubat tarihinde Kovid-19 pozitif bir insanın evinde bulunan 17 yaşındaki bir köpekte SARS-COV-2 tespit edilmiştir. Elde edilen veriler ışığında, uzmanlar tarafından bulaşmanın hayvan sahibinden köpeğe doğru olduğu yorumlanmıştır. Köpek ise hiçbir klinik belirti göstermemiştir. Hastalığın yayılmasında köpeklerin bir rol oynadığına veya köpeklerin bu hastalığa yakalandıklarına dair hiçbir kanıt yoktur. Farklı hayvanların Kovid-19 virüsü ile hastalanıp hastalanmayacağı ve mekanizmasının anlaşılabilmesi için daha fazla çalışmanın yapılmasına ihtiyaç vardır” ifadelerini kullandı. Kovid-19 ile benzer hastalıklar olan SARS ve MERS’te de gıda kaynaklı bildirilmiş bir vakaya rastlanılmadığını kaydeden Eroğlu, “Ancak virüsün yüzeylerde ve cisimlerde uzun bir süre canlı kalabildiği ve bu cisimlere temas eden kişilere bulaşabildiği bilinmektedir. Genel olarak, Korona Virüsler -20 derecede donmuş ortamlarda iki yıla kadar enfeksiyöz karakterlerini koruyabilmektedir. SARS-CoV ve MERS-CoV üzerinde yapılan çalışmalar, bu virüslerin sıcaklık, nem gibi parametrelerin kombinasyonuna bağlı olarak günlerce farklı yüzeylerde kalabileceğini göstermiştir. Bu noktada gıdaları da bir cisim gibi düşünmek mümkündür. Bu nedenle Kovid-19’un bulaşmasının önlenmesi için genel gıda hijyeni tedbirlerine uyulması tavsiye edilmektedir” ifadelerini kullandı. “HANGİ HAYVANLARIN ROLÜ OLDUĞU NETLİK KAZANMAMIŞTIR” Son yirmi yılda yaşanan salgın hastalıkları hatırlatan Eroğlu, “Son paylaşılan bilimsel yayınlar incelendiğinde bir yarasa Korona Virüsü ile SARS COV-2’nin yüzde 96 oranında benzerlik gösterse de Kovid-19 yayılımında veya kökeninde hangi hayvanların rolü olduğu netlik kazanmamıştır. Bu nedenle diğer hayvanlarda tespit edilen Korona Virüslerle genetik analizler yapıldıkça tahmini köken belirlenebilir” diye konuştu. “KOVİD-19 HASTASI OLAN KİŞİLER EVCİL HAYVANLARLA TEMASTAN KAÇINMALIDIR” Kovid-19 salgınının yayılmasının insandan insana bulaşma yoluyla olduğunu belirten Eroğlu, “Şimdiye kadar, evcil hayvanların hastalığı yayabileceğine dair bir kanıt bulunmamıştır” dedi. Evcil hayvanları olan vatandaşlara uyarılarda bulunan Eroğlu, “Hayvanlara dokunurken, bakımları yapılırken temel hijyen ve biyogüvenlik kurallarına her zaman uyulmalıdır. Bu kurallar; hayvanlara yaklaşmadan önce veya sonra ve hayvanların yemlerine, eşyalarına dokunmadan önce ve sonra ellerin yıkanmasını ve çok yakın temastan kaçınmayı içerir. Bu kurallar sadece bu salgına özel olmayıp hayvanların ve insanların sağlığının korunması için her zaman uygulanması önemlidir. Kovid-19 hastası olan ya da tıbbi gözetim altında bulunan kişiler, evcil hayvanlarıyla yakın temastan mümkün olduğunca kaçınmalı ve başka biri hayvanlarla ilgilenmelidir. Eğer hasta kişiler kendi hayvanlarıyla ilgilenmek zorundaysa belirtilen biyogüvenlik ve hijyen kurallarına uymalı ve mümkünse maske takmalıdır” diye konuştu. “HAYVANSAL GIDALAR İYİCE PİŞİRİLDİKTEN SONRA TÜKETİLMELİDİR Açıkta satılan gıdaların toz-toprak, kirli yüzeyler veya kişilerce temasının engellenmesi gerektiğine dikkat çeken Eroğlu, “Öncelikle hastalık belirtisi gösteren personelin gıda işletmelerine girişi sınırlandırılmalıdır. Başta hayvansal gıdalar olmak üzere gıda işletmelerinde çalışanların el temizliği ve hijyenine dikkat etmeleri gerekmektedir. Korona Virüsler pişirme sıcaklıklarına (70 derecede) duyarlıdır. Dolayısıyla hayvansal gıdaların iyice pişirildikten sonra tüketilmesi önerilmektedir. Ayrıca çiğ tüketilecek gıdalar ile pişirildikten sonra tüketilecek gıdaların birbirine temas ettirilmemesi çapraz bulaşmaların önlenmesi açısından önem taşımaktadır. Gıda işletmelerinin özellikle sıklıkla temas edilen yüzeylerinin düzenli olarak temizlenmesi kovid-19’dan korunma tedbirleri arasında yer almaktadır” ifadelerini kullandı. “BİRLİKTE ÇALIŞMA İNSAN VE HAYVAN HAYATINI KURTARIR” Hayvandan insana geçen zoonotik hastalıklarla mücadele amacıyla dünyada ‘Tek Sağlık’ konseptinin ortaya çıktığını belirten Eroğlu, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE), Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından ‘Tek Sağlık’ konsepti adı altında insanların, dünya çapında strateji oluşturmak için bir araya geldiklerini söyledi. Eroğlu, “Ayrıca, ortak ve hızlı hareket edilmesi, etkin kararların verilmesi için çalışma komiteleri de kurulmuştur. Son olarak bu üçlü yapı tarafından ‘Üçlü Zoonoz Kılavuzu’ (TZG) oluşturulmuştur. Bu kılavuzda sunulan Tek Sağlık yaklaşımının kullanılması, ülkelerin sınırlı kaynaklardan en iyi şekilde yararlanmasına yardımcı olmakta ve küçük üreticilerin geçim kaynakları, zayıf beslenme, ticaret ve turizmin kısıtlanması gibi dolaylı toplumsal kayıpları azaltabilmektedir. Ülkelerin bu kılavuzu kullanarak; çok sektörlü, Tek Sağlık koordinasyon mekanizmaları, stratejik planlama ve acil durum hazırlığı, gözetim ve bilgi paylaşımı, eşgüdümlü soruşturma ve yanıt, zoonotik hastalık tehditleri için ortak risk değerlendirmesi, risk azaltma, risk iletişimi ve topluluk katılımı, işgücü geliştirme konularında ulusal kapasitelerini arttırabilecekleri kılavuzda belirtilmiştir. Tek Sağlık yaklaşımları ile sektörler ve disiplinler arasında birlikte çalışarak insan ve hayvan hayatları kurtarılır, geçim kaynakları sağlanır ve küresel sağlık sistemlerimiz sürdürülebilir bir şekilde iyileştirilebilir” şeklinde konuştu. “GEREKLİ ÖNLEMLERİN AKTİF HALE GETİRİLMESİ OLASI BULAŞMA RİSKİNİ DÜŞÜRMÜŞTÜR” Hayvanlardan bulaşan salgınların önüne geçebilmek adına yaban hayvanı ticaretinin yasaklanması gerekliliğine vurgu yapan Eroğlu, bu durumun hem yaban hayatının korunmasında hem de hastalıkların yayılımının önlenmesinde etkili olacağını aktardı. Türkiye’de, Kovid-19 salgınında verilen kararların ne kadar önemli olduğuna dikkat çeken Eroğlu, “Salgının, ülkemizde yayılmadan gerekli önlemlerin aktif hale getirilmesi olası bulaşma riskini düşürmüştür. Veteriner Hekimlerin viral hastalıkların teşhisi, epidemiyolojisi ve karantina önlemleri konusunda çok büyük tecrübeleri bulunmaktadır. Veteriner Hekimler, Zoonotik hastalıklar konusunda hayvanlarda yaptıkları çalışmalar ile sağlık camiasına ışık tutup erken uyarı yaparak önlemlerin alınmasını sağlamaktadır” ifadelerini kullandı. TVHB Bilim Kurulu üyeleri de açıklamalarda bulundu Prof. Dr. Mehmet Şahal, Dünya Hayvan Sağlık Örgütü (OIE) tarafından paylaşılan bilgilerde Kovid-19 görülen bir hastanın köpeğinde virüsün tespit edilmesinin, köpeklerin bu hastalığın taşınmasında rol aldığını gösterdiğini bildirdi. Şahal, "Köpeğin herhangi bir klinik belirti göstermemesi epidemiyolojik açıdan daha fazla çalışma yapılması gerekliliğini ortaya çıkardı. Buradaki durum insandan hayvana bir geçişi gösterebilir. Bu tartışılıyor." değerlendirmesinde bulundu. Prof. Dr. Ahmet Kürşat Azkur, Kovid-19 hastalığı sürecinde sadece bir insandan hayvana bulaşmanın söz konusu olduğuna dikkati çekerek, hayvandan hayvana geçişin söz konusu olmadığını dile getirdi. Enfeksiyon taşıyan insanların hayvanlarla temasında gerekli özeni göstermesi gerektiğini vurgulayan Azkur, "Koronovirüs hızlı mutasyona uğrayan bir virüs. Çeşitli varyantlar çıkarıyor, değişik enfeksiyon noktaları oluşturabiliyor." dedi. Prof. Dr. Deniz Naim Ayaz, Kovid-19'da çapraz bulaşmanın engellenmesi için gıda hijyenine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: "Açıkta satılan gıdalar virüsün bulaşmasına sebep olabilir. Halk bu konuda duyarlı olmalı. Gıdalarda etkin pişirme önemli. Gıda işletmecileri, sık temas edilen yüzeylerde temizliğe dikkat etmeli. Hastalık semptomu gözlenen çalışanlara izin verilerek, onlar üretim sürecine dahil edilmemeli." Kadir GÜRHAN