Keçeden tezhibe, minyatür, hat, çini, ebru gibi birçok modern ve geleneksel sanat eserleri ile hediyelik eşyaların bulunduğu Altındağ Belediyesi'ne bağlı Ulucanlar Yarı Açık Cezaevi içerisindeki Sanat Sokağı, birbirinden farklı 21 atölye ve 44 sanatçıyla 365 gün boyunca vatandaşlara hizmet ediyor. Her gün birçok sanatseveri ağırlayan Sanat Sokağı, aynı zamanda hem gezilebilir hem de alışveriş yapılabilir sanat atölyelerine imkan sağlıyor. Ulucanlar Sanat Sokağı, daha çok tanıtılmak ve sanatseverleri ağırlamak amaçlı 16-30 Aralık süresince düzenlenen Sanat Şenliği ile ziyaretçilerini bekliyor. “Noktalama sanatı çok emek istiyor” Ulucanlar Sanat Sokağı'nda noktalama sanatıyla hizmet veren eski bankacı Selma Bora, noktalama tekniğiyle resim yapanların çok az olduğunu, sebebininse çok emek istediğini ve tek bir hatada yapmış olduğun emeğin boşa gittiğini dile getirdi. Bora, “Çünkü silme şansın yok. Orayı düzeltme şansın da yok. Bir gözü yaptığın zaman gözün içine tek bir noktayı yanlış vurduğun zaman o resim gidiyor. Noktalama sanatını ben 8 senedir falan yapıyorum. Çok sevdiğim için yapıyorum açık söyleyeyim. Aslında ben noktalama sanatını şöyle diyorum, gravürün kalemle yapılmış şekli. Osmanlı döneminde yapılan eserlerin kalemlerle yapılmış şekli. Onlar baskısını yapıyordu ben de kalemle olanı yapıyorum teknik olarak. Çok az yapıldığı için de çok kıymetli bir sanat diye düşünüyorum” dedi. 2005 yılından beri gümüş işlemeciliğiyle uğraşan Lale Azgın ise, gümüşün birçok dalında sanatını icra ettiğini, 15 yıldır bu işlerle uğraştığını belirterek, “Daha öncesinde de vardı arayışlarım, yapmak istediğim şeyler. Daha sonrasında Ankara Olgunlaşma Enstitüsü'nde böyle bir imkanın olabileceğini öğrenince orada başladım, eğitim aldım. Daha sonrasında değişik yerlerde eğitim alarak bu işi ilerlettim. Şu anda da kendi atölyemde uğraşıyorum. Gümüş takı, telkari, mine işlemeciliği yapıyorum, bunlarla uğraşıyorum, kazaziye yapıyorum. Bunlar hep gümüşle, metallerle ilgili şeyler. 2012'de ilk açıldığı yıllardan beri buradayım” diye konuştu. Sanat Sokağı cezaevinin kapanmasıyla birlikte açıldı Ulucanlar Sanat Sokağı yöneticisi Hakan Atasoy, 2012 yılında cezaevi kapatılınca Sanat Sokağı'nın açıldığının altını çizerek şunları söyledi: “2010 yılında cezaevi kapatılınca bu bölüm 2012 yılında tamamıyla sanata yönelik olarak atölyelere çevrildi. Türkiye'nin ve Ankara'nın her yerinden gelen yaklaşık 44 adet sanatçımız burada sanatsal faaliyetlerini yürütmektedir. Ulucanlar'dan bahsedecek olursak burada keçeden tezhibe, minyatür, hat, çini gibi ebru sanatı hem modern hem de geleneksel sanatları burada yaşatıyoruz. Gelen insanlara burada geçmişimizi, geleneklerimizi, tükenmeye yüz tutmuş sanatları burada icra ediyoruz.”