Editör: HABER MERKEZİ
Acımız çok büyük. Dört gündür yastayız ve depremde yitirdiğimiz canların sayısı maalesef artmaya devam ediyor. Gün geçtiktçe de enkaz altında kalanlar için umutlar tükeniyor. Ancak, ortaya çıkan dayanışma ruhu ise başka bir umudu yeşertiyor. Depremin ardından, felaketin büyüklüğünün ortaya çıktığı andan itibaren tüm Türkiye, açlık ve susuzluk tehlikesiyle karşıya kalan, dondurucu soğuğa karşı hayatta kalma mücadelesi veren bölge halkına yardım için seferberlik başlattı.
Yardım seferberliği yürüten kentlerin başında da Ankara geldi. Ankara’da valilik, Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri, sivil toplum kuruluşları deprem duyulur duyulmaz bölgeye koştu. Arama kurtarma ekipleri, enkaz altında kalanları hayatta tutmak için seferber olurken, Ankara’dan gönderilen iş makineleri de arama kurtarma faaliyetlerinde görev aldı.
Ankara itfaiyesi ekiplerinin en son 20’nin üzerinde canı göçük altından kurtardığını biliyoruz. Büyükşehir Belediyesi de kendi imkanlarının yanı sıra vatandaşların yardımlarını bölgeye ulaştırabilmeleri için sosyal medya hesaplarından koordinasyona öncülük etti. İlçe belediyeleri de çok sayıda personel, iş makinesi ve ekipmanla bölgeye yardıma koştu.
Köy evlerinin, bağ-bahçe evlerinin çoğunlukta olduğu Gölbaşı’nda da belediye, vatandaşlara, evlerini depremzedelere açma çağrısında bulundu. Aynı çağrı, Kahramankazan ve Şereflikoçhisar belediyelerinden de geldi. “Evim Evindir” kampanyası ile depremzedeler Ankara’ya davet edildi.
Herkes, Kahramanmaraş ve diğer 9 il için tek yürek olurken, çocukların kendi yaşıtları için gönderdikleri oyuncaklara düştükleri notlar da dayanışma ruhunu ortaya koydu.
Bir çocuk ayıcık oyuncağının üzerindeki, “Masum kalbine arkadaş olması dileğiyle” yazılı notu görenler, gözyaşlarına hakim olamadı. Başka bir kampanya da Ankara’daki huzurevlerinden geldi.
Evet, acımız çok büyük gerçekten ama böylesine bir dayanışma ruhu, hayatın her zaman kazanacağını da gösteriyor bize…
Yorumlar