Salgın, şehirler arası otobüs yolcu sayısını ve yolcu taşıyan firmaları olumsuz anlamda oldukça etkiledi ve etkilemeye devam ediyor. 2021 yılında yolcu sayısı yolcu sayısı pandemi öncesine göre yüzde 50 azaldı. Otobüs firmaları ve küçük bayilikleri olan yazıhanelerin salgın dönemi ve sonrasındaki durumunu yazıhane sahibi Mehmet Yiğit ile konuştuk. Yiğit, hala pandemi öncesi yolcu kapasitelerine ulaşamadıklarını, üçüncü dalganın etkisi devam ederken dördüncü bir dalgayı asla kaldıramayacaklarını ifade etti.
Türkiye Otobüsçüler Federasyonu Başkanı Birol Özcan, otobüs firmalarının uzun bir süre bakanlığın belirlediği fiyatların dışına çıkmadığını açıkladı. Köprü, otopark, mazot, yedek parça gibi birçok şeye zam geldiğini, her şeyin fiyatının yüzde 30 yüzde 40 arttığını da belirtti. Maliyetlerdeki bu artışın bilet fiyatlarına nasıl yansıtıldığını anlatan yazıhane sahibi Mehmet Yiğit, “Ben otobüs firmasının bir bayisinin / yazıhanesinin işletme sahibi olduğum için bu maliyet artışlarını bilet fiyatlarına ben yansıtamıyorum. Firmanın genel merkezinde bu zamlara karar veriliyor. Tabi belli oranlar var kilometre başına ücretler var. Bunların altına ya da üstüne çıkamıyorsunuz. Otobüs sektöründe şu anda fiyatlar oldukça yüksek. Benim çalıştığım firma Türkiye’nin en büyük otobüs firmalarından biri, fiyat politikası da şirketin verdiği hizmet ve maliyet artışlarına göre belirleniyor. Hal böyle olunca da yerelde küçük firmalarla rekabet etmekte zorlanıyoruz. Şöyle ki, örneğin Cihanbeyli’de yerel ve küçük bir otobüs işletmesi daha var. Fiyatları bizim fiyatlarımıza göre çok düşük. Yolcular da düşük fiyatları öncelikli olarak tercih ediyor. Bu da rekabeti zorlaştırıyor” dedi.
“Yolcu kapasitemiz yarı yarıya azaldı”
Pandemi döneminde uzun süre kısıtlı iş yapmak zorunda kalan Yiğit, “Kısıtlamaların artması, üniversitelerin kapalı olması, şehirlerarası yolculuğun izne tabi tutulması gibi durumlar yolcu sayımıza direkt olarak yansıdı. Bu dönemde bilet fiyatlarına zam yapmak zorunda kaldık. Çünkü yolcu kapasitemiz yarı yarıya azaldı mesela kırk kişilik araba yirmi kişiden fazla alamadı. Sosyal mesafe kurallarına uymak için ikili koltuklara yalnızca tek kişi alabildik. Böyle olunca da doğal olarak fiyatlara zam yaptık. Bu da vatandaşa ağır geldi. Mesela yirmi liralık yolu kırk liraya gitmek zorunda kaldılar. Çok büyük tepkiyle karşılaştık. Alım gücünün düşmesi, ekonominin kötüye gitmesi vatandaşı zora sokmuşken bu fiyat artışları durumun daha da zorlaşmasına sebep oluyor” açıklamalarında bulundu.
Vatandaş hala tedirgin olduğundan araç kiralayama talep yüksek
Kısıtlamaların kalkmasının yolcu sayısına direkt olarak yansımadığının altını çizen Yiğit, “Avrupa’dan tatile gelenlerin şehir içinde otobüsleri tercih etmeleri biraz da olsa hareketlenmeye sebep oldu ancak, hem kısıtlamaların kalkması hem de pandemi öncesindeki yolcu kapasitemize hala ulaşamadık. Geçen yıla göre çok ciddi oranlarda düşüş var. Pandemi öncesinde günde iki yüz yolcu gönderiyorsak şu anda yetmiş seksen kişiyi zor buluyoruz. Üç kişilik bir aile bir yere gidip gelse iki yüz elli liraya yakın bilet parası vermiş oluyor. Aynı aile özel araçlarıyla gidip gelse yüz yüz elli liraya mal oluyor. Belki o kadar bile tutmaz. İnsanlar salgından dolayı hala tedirgin oldukları için hem araba kiralamaya hem de kendi araçlarını kullanmaya daha çok eğilim gösteriyorlar” ifadelerini kullandı.
“Kurban Bayramı’nda otobüs kapasitelerini dolduramadık”
Pandemiden beri kısıtlamasız geçen ilk bayram Kurban Bayramı’nda küçük şehirlerde pek bir hareketlilik olmadığını ancak büyük şehirlerdeki otobüs firmalarında hareketlilik yaşandığını kaydeden Yiğit, “Öğrenciler yok, memurlar yok, çiftçiler zor durumda olduğu için onlar yok. Kurban Bayramı yerelde hareketsiz geçti. Normalde pandemi öncesi bayram zamanlarında kapasiteyi tam doldurup ilave araç açmamız gerekiyordu. Bu bayramda kapasiteyi bile dolduramadık. Bazen günde üç kişi beş kişi ile günü bitirebiliyoruz. Varın gerisini siz düşünün. Bunlara ek olarak korsan taksilerde şu anda patlama yaşanıyor. Otobüs firmalarına göre daha düşük ücretlerle üç ya da dört kişiyi Konya’dan Ankara’ya, Ankara’dan Konya’ya götürüyorlar. Burası küçük semt olduğu için hiçbir denetleme yapılmıyor korsan yolcu araçlarının kullanılmasıyla ilgili. Büyükşehirlerde yapılıyor olabilir. Mülteciler, Afganlar gibi yabancı uyruklu kişilere, izinsiz ve kimliksiz yolculuk yapanlara denetlemeler yapılıyor. Ankara Gölbaşı’nda ve Konya çıkışında kaçak yolcuların belirlenmesiyle ilgili kimlik kontrolleri sık sık yapılıyor” dedi.
“Bilet fiyatlarının artmasına işletmecisi olarak tepki gösterdik”
TÜİK verilerine göre ortalama otobüs bilet fiyatları son iki yılda yüzde 58,2 artış gösterdi. Mayıs 2020’de 66 lira olan ortalama bir bilet Mayıs 2021’de 105 lira olarak kaydedildi. Bu artışın çok fazla olduğunu söyleyen Yiğit, “Bu fiyat artışına işletmeci olarak biz de tepki gösterdik. Çünkü bu büyük artışlar işlerimizi kötü anlamda etkiliyor. Örneğin normalde on yirmi kişi yolcu ekleyebileceğim araca dört beş yolcu zor verebiliyorum artık. Şunu da belirtmeliyim ki bu büyük artışlar sadece pandemi ve maliyet artışları değil aynı zamanda krizi fırsat olarak görüp fiyatları daha çok artıranlar da var” ifadelerini kullandı.
Koltuk düzenlerinde şimdilik değişiklik yok
Söylediklerine ek olarak bazı otobüs firmalarının koltuk düzenini değiştirdiğini belirten Yiğit, “Otobüslerin içindeki 2+1 bir düzenini değiştirip 1+1+1 yapıyorlar. Ancak bu düzene geçen firmaların sayısı oldukça az. Bu, maliyeti çok yüksek bir yatırım. Şimdilik bizim firmanın gündeminde böyle bir şey yok. İlerleyen zamanlarda pandeminin devam etmesi, bitmemesi söz konusu olursa bu tarz bir girişimde biz de bulunabiliriz. Ama tekrar ediyorum maliyeti çok yüksek bir iş. Şu anda hem zarardayken hem eski halimize dönememişken bu tarz bir yenilik mümkün görünmüyor” diye de ekledi.
“Yazıhaneyi kapatma noktasına kadar geldim”
Bayiliğini işlettiği otobüs şirketinin pandemi döneminde yolcu bulamayan yereldeki işletmelere hiçbir destekte bulunmadığını belirten Mehmet Yiğit, “ Ne firmadan ne de devletten herhangi bir yardım alamadım. Pandemi boyunca yapılan yardımlardan tek kuruş dahi alamadım. Çünkü bu işletmenin yani bayiliğin sahibi olduğum için beni büyükşehirdeki bayilerle aynı teraziye koyuyorlar. Ankara’da otobüs kaldıran kişiyle ben bir miyim diyorum. Aynısınız diyorlar. Yanımda istihdam edebildiğim kimse de yok sadece kendim çalışıyorum. Yazıhaneyi kapatma noktasına kadar geldim. Devlet tarafından verilen nefes kredisinden yararlanmak istedim bu sefer de vergim düşük olduğu için alamadım. Verdiğim vergiden kazancım da anlaşıyorken neden büyük firmalarla aynı teraziye koyuluyorum bunu anlamakta güçlük çekiyorum doğrusu “ dedi.
Otobüs firmalarının şirket vasıtasıyla yardımlardan yararlanmış olabileceğini ancak kendisi gibi yazıhanelere destek çıkmadığını da ekleyen Yiğit, “Örneğin tam karşımda işletmesi olan yerel otobüs firmasının sahibi hem hane yardımlarından hem krediden hem de erzak yardımlarından faydalandı. Pandemiden aynı şekilde etkilenmemize rağmen ben herhangi bir yardım alamadım maalesef. Sadece dükkânın sahibi olan büyükşehir belediyesi son dört ayın (ocak, şubat, mart, nisan) kirasını yüzde elli olarak aldı. Tek destek bu oldu” dedi.
“Üçüncü dalganın etkisinden çıkamadık”
Dördüncü dalga gelmesi halinde durumun çok kötü olacağını belirten Mehmet Yiğit, “Her şeyi anlattım durum hala kötü üçüncü dalganın verdiği etki devam ediyor etkisinden çıkamadık. Onu bile toparlamadık, toparlayamıyoruz. Eğer bir kapanma daha gelirse çok zor durumda kalırız. Böyle bir durumda devletten destek bekliyoruz. Özellikle küçük işletmelere kira desteği, vergi desteği veya maliyet desteği gibi destekler doğal olarak bekliyoruz. Sektörümüz her anlamda kötü etkilendi bu salgından. Çok büyük darbe aldığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Ekonomimiz alt üst oldu gitti” dedi.
İlknur Yağumli