Yazın sağlıklı bir şekilde serinleyin
DOĞURGANLIK VE EMBRİYO TEHLİKEDE
Şekerli içeceklerin ve yoğun şeker kullanımının, doğurganlığı etkilediğine değinen Diyetisyen Füsun Bilgin Çakmak, ‘’Şimdiye kadar asitli ve gazlı içeceklerin, mide ve bağırsak kanseri yaptığını zaten biliyoruz. Bunlar dışında, gastrit, ülser, kemik erimesi, diş çürükleri, diş minesinde kayıplar gibi etmenlere neden oluyor. Yine hormonlarda düzensizlik oluşturduğu, felç, astım gibi rahatsızlıklara neden olduğu bilimsel olarak saptanmış durumda. Bunlar kanıtlanmış olan gerçekler. Bir diğer durum, özellikle benim de üzerinde durduğum, diyet içecekler konusu. Sadece asitli içecekler değil, diyet içecekler ve tüm ürünlerinin çok önemli zararları var. Toplumda git gide artan bir durum var. Artık çocuk sahibi olmak için çiftler doktora gidiyorlar. Tüp bebek alanı yoğun bir şekilde talep görüyor. Şimdi beslenme, embriyo için de önemli. Bu tür diyet ve asitli içecekler, sağlıklı gibi lanse ediliyor ama değil. Embriyonun sağlığını bozuyor’’ dedi.
ALZHEİMER RİSKİ YÜZDE 300 ARTIYOR
Şekerli ve asitli içecekleri çok sık kullanan kişilerde bunama ve Alzheimer riskinin yüzde 300 oranında arttığına değinen Diyetisyen Füsun Bilgin Çakmak, ‘’İçlerinde bulunan Aspartam maddesinden dolayı, Demans yani erken bunama ve Alzheimer riski artıyor. Bugün gençlerde bile unutkanlık çok sık bir şekilde görülüyor. Bunun daha ileriki yaşlardaki etkilerini düşünün. Çok daha tehlikeli diyebiliriz. Bunama ve Alzheimer riski, asitli içecekleri çok tüketen kişilerde, yüzde 300 artıyor ve bu çok ciddi bir rakam’’ yorumunu yaptı.
YAPAY TATLANDIRICILAR ŞEKER HASTALIĞA NEDEN OLUYOR
Şeker kullanmamak için yapay tatlandırıcıları tercih edenlerin daha büyük tehlike altında olduğunu söyleyen Diyetisyen Füsun Bilgin Çakmak, ‘’Yapay tatlandırıcılar da vücut kullanıma bağlı olarak insülin salgılamıyor. Normal şeker aldığınızda, vücut insülin salgılayarak şekeri dengelemeye çalışıyor ama yapay tatlandırıcılarda böyle bir durum söz konusu değil. İnsülini baskılıyor. Doğal olarak, yapay tatlandırıcıları sık kullanan kişilerde, insülin bastırıldığı için şeker hastalığına sebebiyet verebiliyor. Bu çok daha tehlikeli bir durum oluşturuyor. Onun için, nasılsa, kalorisi düşük, şekersiz, zararsız diye o tarz içecekleri tüketmemek gerekiyor. Reklamlara kesinlikle güvenmemek gerekiyor’’ dedi.
KANSEROJEN MADDE HAREKETE GEÇİYOR
İçecekler üzerinde bulunan ‘Soğuk tüketiniz’ ibaresinin nedenini de anlatan Diyetisyen Füsun Bilgin Çakmak, ‘’Bu asitli içeceklerin üzerinde özellikle soğuk tüketiniz ibaresi bulunmaktadır. Bunun nedeni de, içindeki Aspartam maddesinin sıcaklık durumunda Metanol isimli kimyasal bir yapıya dönüşmesi. Bu da kanserojen etkisi bulunan, Formaldehit ve Formik asite dönüşüyor. Bundan dolayı soğuk tüketiniz şeklinde bir ifade var. Ama bu soğuk tüketirsem o maddeyi vücuduma almayacağım anlamına gelmiyor. Bunlardan uzak durmamız gerekiyor’’ ifadelerini kullandı.
BAĞIMLILIK ETKİSİ YAPIYOR
Gazlı içeceklerin mutluluk hormonlarından birini içerdiğini ve bu nedenle bağımlılık yaptığını anlatan Diyetisyen Füsun Bilgin Çakmak, ‘’Gazlı içecekler, midenin asit düzeyini olumsuz etkiliyor ve pH değerini değiştiriyor. Bu da şişkinliği arttırarak, besinlerin düzgün bir şekilde parçalanmasına engel oluyor. Normal olarak midemizde salgılanması gereken hidroklorik asit, yani mide asidimizin salgılanmasını önlüyor ve bizi bağımlı bir hale getiriyor. Bağımlılık etkisinin bir diğer nedeni de bu asitli içeceklerin Dopamin dediğimiz bir mutluluk hormonlarından birini içermesinden kaynaklı. Doğal olarak da bu şekilde de bağımlılığa neden oluyor. Yani kişiler, bu içecekleri tükettikçe mutlu olduklarını düşünerek, sürekli bir istek ve iştah duyuyorlar. Yani asitli içecekler, aslında sigaradan çok daha zararlı. Bir diğer etmen de içerik yapısında bulunan kafein maddesidir. Kafein, uyku bozukluğu, ruhsal durum bozuklukları, depresyon ve çok fazla tüketiminde özellikle kadınlarda meme kanseri riskini artıyor ve bu durumları tetikliyor. Çok fazla tüketimi erken yaşlanmaya sebep oluyor’’ dedi.
ERKEKLERDE HORMON BOZUKLUKLARI YAPIYOR
Erkeklerde yoğun tüketime bağlı olarak hormonsal bozuklukların sık görülmeye başladığının altını çizen Diyetisyen Füsun Bilgin Çakmak, ‘’Gazlı içeceklerin tamamında bulunan bir diğer madde de Fosfat maddesi. Bu madde de özellikle kalsiyumun kullanımını engelliyor ve kalsiyumu bastırıyor. Doğal olarak, kemik erimesine neden oluyor. Genç yaşlarda görülmeye başlıyor ve erkeklerde çok daha yoğun bir şekilde görülmesi durumuna yol açıyor. Fosfatlı içeceklerin çok fazla tüketilmesi aynı zamanda böbreklerde çürümeye neden oluyor. Bu durumla birlikte böbrek yetersizliği de ortaya çıkıyor. Ayrıca asitli içeceklerdeki, Sodyum Benzoat isimli kimyasal madde, özellikle egzama ve astıma neden oluyor. Bisfenol A diye başka bir madde var. Bu da içeceklerin saklandığı kaplarda bulunan bir madde. Bu da erkeklerde, meme büyümesi, hormonların az salgılanması ve iktidarsızlığa, kadınlarda yine ciddi oranda meme kanseri riskinin artması gibi sonuçlar doğuruyor’’ şeklinde konuştu.
MİDE ASİDİ GÖREVİNİ UNUTUYOR
Asitli içeceklerin yaşlanmayı hızlandırdığına da değinen Diyetisyen Füsun Bilgin Çakmak, ‘’Toparlayacak olursak, asitli içecekler, mideye verdikleri zararın aynısını, bağırsaklarda da gösteriyor. Bağırsaklardaki kötü mikroorganizmaların artmasına neden olarak ki bugün tıp tamamen bağırsaklar üzerine çalışıyor. Bağırsakların birçok ruhsal ve bedensel bozukluklarda baş etmen olduğu keşfedildi. Yani yaşadığımız birçok hastalığın aslında bağırsakların sağlıklı ya da sağlıksız olmasından kaynaklandığını söylüyorlar. Doğal olarak, bu tip içecekleri tüketmek en başta mide ve bağırsak kanserine neden oluyor. Şekerli içecek içtiğimizde, vücut normalden 7 kat daha fazla insülin pompalıyor. Ve bu kadar fazla insülin salgılanması da şeker hastalığına neden oluyor. Diş sağlığını olumsuz etkiliyor, dişlerin kalsiyum kaybına ve diş kayıplarına neden oluyor. Çürük ve ağız kokularına neden oluyor. Midenin kendi öz suyunun salgılanmasını önlediği için işlevini bozuyor. Sürekli kullanımında mide duvarının delinmesine kadar etkisi oluyor. İçindeki Dopamin maddesi nedeniyle, kullanıma bağlı olarak bağımlılığı arttırıyor ve depresyona neden olabiliyor. Ergenlik dönemindeki kızlarda, özellikle hormon işlevlerini bozduğu ve değiştirdiği için, ergenlik dönemine erken girmeye neden oluyor. Yine embriyonun yapısını bozarak, kadınlarda doğurganlığı olumsuz bir şekilde etkiliyor. Her gün bir litreden fazla içen kişiler 5 yıl daha erken yaşlanıyor. Asitli içecekler karaciğer yağlanmasına neden oluyor ama bunun yanında meyve özlü ve içine meyve ekstresi karıştırılmış asitli içecekler iki kat daha fazla karaciğer yağlanmasına neden oluyor’’ dedi.
7 KAT DAHA FAZLA İNSÜLİN SALGILANIYOR
Asitli içeceklerin kısa süreli bir serinlik verdiğini ve sonrasında yerini halsizliğe bıraktığını anlatan Diyetisyen Füsun Bilgin Çakmak, ‘’Asitli içecekler, kısa süreli bir serinlik veriyor. Biraz önce söylediğim, 7 kat daha fazla salgılanan insülin bir süre sonra şişkinliğe neden oluyor. Daha sonrasında birden düşüyor. O fazla salgılanan şeker, bir süre sonra yağa dönüşüyor ve şişmanlamaya neden oluyor. Kişi gazlı ve şekerli içeceklerin ardından birden kendini halsiz hissetmeye başlıyor. Yani yalancı bir serinlik veriyor. Aslında bu madde bağımlılığı gibi bir şey. Soda da asitli bir içecek. Her ne kadar çok reklamı yapılan bir ürün olmasa da sıklıkla tüketiyoruz. Sodada, fosforik asit çok önemli. Geçenlerde yapılan bir araştırmada sadece iki soda markasının tüzüğe uygun olduğu saptandı. Diğerlerinde farklı maddeler var. Soda içtikten sonra mide bir süre rahatlıyor. Aslında midenin kendisinin yaptığı, kendi hidroklorik asidinin yaptığı etkiyi gösteriyor. Ama bunu çok sık tüketirseniz, mide asitleri, nasıl olsa bu işi bizim yerimize yapan bir şey var diyerek salgılanmamaya başlıyor. Bu nedenle sodayı çok fazla önermiyorum’’ yorumunu yaptı.
İÇTİĞİMİZ SUYU VÜCUT KULLANMADAN ATIYORUZ
Yaz aylarında en kurtarıcı ve serinletici içeceğin su olduğunu tekrar hatırlatan Diyetisyen Füsun Bilgin Çakmak, ‘’En güzel içeceğimiz su. Yazın içtiğimiz su miktarına çok dikkat etmemiz gerekiyor. Normal koşullarda, kendi kilomuz çarpı 30 cc su şeklinde öneriyorduk. Yazın bunu 35-40’a çıkarabiliyoruz. Yalnız şu an hava durumu o kadar anormal ki, tükettiğimiz suyu, vücudumuz kullanamadan ter şeklinde vücudumuzdan atıyoruz. Vücudun sonuçta, kimyasal işlevini yerine getirebilmesi için su yeterli gelmiyor. Örneğin benim, yaz aylarında içmem gereken su 2-2,5 litre civarında. Ben bunu 4 litreye çıkarıyorum ama yine de yeterli gelmediğini biliyorum. Hep susuyorum çünkü. Buradaki kriter şu; İnsanlar idrar renklerine bakacaklar. Eğer idrar rengi açık sarı değilse, bol bol su tüketmek gerekiyor. Kısacası asitli içecekleri, meyveli sodaları yazın kesinlikle tüketmemiz gerekiyor. Sodayı haftada bir ya da iki kere tüketebilirsiniz’’ ifadelerini kullandı.
DOĞAL İÇECEK TARİFLERİ
Yaz aylarında serinlemek için doğal tariflerinden öneren Diyetisyen Füsun Bilgin Çakmak, ‘’Doğal bir içecek tarifi vereyim size; 2 ya da 3 dilim karpuz ve diğer bir meyve ile robotta geçirip buz atarak sağlıklı bir yaz içeceği üretebilirler. Ben genelde muz ile karıştırıyorum ve çok lezzetli oluyor. Karpuzla, muzu blenderda çekiyorum ve içine buz ekliyorum. Evet, bunun da şeker oranı yüksek ama şeker problemi olmayan kişiler yaz aylarında rahatlıkla tüketebilirler. Eğer şeker hastalığı var ise, karpuz, muz ve süt karışımı yapabilirisiniz. Benim danışanlarım bu içecekleri çok seviyorlar. Bunlar dışında yazın en güzel içecek, su ve ayran. Eğer canınız asitli bir şey istiyorsa, ayrana bir çay kaşığı kadar karbonat ekleyebilirsiniz. Bunu çok sık ve fazla bir şekilde yapmamak kaydıyla hafta 1 şeklinde tüketebilirsiniz. Buzlu bir ayran, üzerine bir iki yaprak nane ile yazın sıcak etkilerinden vücudunuzu koruyabilirsiniz. Onun dışında dediğim gibi, sevdiğiniz meyveleri çekebilirsiniz. Hatta karpuzu çekirdekleriyle çekmeniz çok daha sağlıklı olur’’ yorumunu yaptı.
ÖDEME LİMON VE MAYDANOZ
Ödem atma konusunda, limon, maydanoz ve dereotu gibi besinleri tavsiye eden Diyetisyen Füsun Bilgin Çakmak, ‘’Suların içine meyveler katılarak karışımlar yapılıyor. Meyvenin özü hiçbir zaman kaynatılmadığı sürece suya geçmez. Şöyle söyleyeyim, limon sağlıklı bir besin. Yazın vücudumuz çok fazla ödem tutuyor. Yazın ödem atmak için kullanılabilir. Bazı besinlerin ödem atma özellikleri vardır. Bunlar, nane, maydanoz, maydanoz sapı, dereotu, limon gibi. Ben limonun daha çok kabuğunu öneriyorum. Örneğin bu besinlerin hepsini blenderden geçirip, sulandırıp, buz kalıplarında dondurarak, içtiğiniz sulara atarak kullanabilirsiniz. Bu detoks değildir, ödem içindir. Detoks benim önermediğim bir şeydir özellikle altına çiziyorum’’ dedi.
(Rozita Merve Hamidi)