Özel Haber: Kadir Gürhan

Dolar kuru ve hammadde de meydana gelen artışlar yedek oto parça fiyatlarına da yansıdı. Yedek oto parçalarının çoğunun yurt dışından geldiğini söyleyen sanayi esnafı kura bağlı olarak fiyatlarda üç kat artış yaşandığına dikkat çekti. Çocukluğundan beri sanayide çalışan kaporta boya ustası Furkan Mucuk, daha önce 250 TL’ye boyadıkları parçayı fiyat artışlarından kaynaklı 750 TL’ye boyamak zorunda kaldıklarını belirtti. 

Müşteriye değişen fiyatları utanarak vermek zorunda kaldıklarını belirten sanayi esnafı Mucuk, artan maliyetlerden dolayı kendilerinin de kâr etmediklerini söyledi. Mucuk, “Kaporta boya mekanik sektöründe hizmet verdiğimiz ve araç alım satımı yaptığımız işletmemizde parça fiyatlarına gelen zamlardan ciddi derecede rahatsızız. Hammadde fiyatları her geçen gün artıyor, parça fiyatları ise Dolar ve Euro kuruna bağlı olarak yükseliyor. Çünkü malzemelerimizin çoğu yurtdışından geliyor. Sektörde kendini uyanık zanneden bazı arkadaşlarımız var. Dolar artığında malzeme fiyatında artışa giden arkadaşlarımız, dolar düştüğünde malzeme fiyatında düşüşe gitmiyor. Bu resmen fırsatçılıktır. Kendilerine sorduğumuzda da pahalıdan malzeme aldıklarını söylüyorlar” diye konuştu. 

“PANDEMİYLE BİRLİKTE SANAYİDE HER ŞEY DEĞİŞMEYE BAŞLADI”

Ata mesleği olan kaporta boya işinde yaklaşık 20 yıldır çalıştığını ifade eden Mucuk, “10 yaşından beri sanayide bu işin içindeyim. Hem okul okudum hem de meslek edindim. Pandemiyle birlikte sanayide her şey değişmeye başladı. Boya, malzeme ve araba fiyatları üçe katlandı. Müşteriye fiyat verirken korkar olduk, utanarak fiyat veriyoruz. Çünkü eskiden 250 TL’ye boyadığımız parçayı şu an 750 TL’ye boyuyoruz. Artan maliyetlerden dolayı biz de kar edemiyoruz. 750 TL’nin altında bir parça boyadığımızda kendi cebimizden ödemek zorunda kalıyoruz. İşçilik maliyeti ve dükkân kiraları çok arttı. Gün geçtikçe koşullar kötüleşiyor. Müşteri de bu konuda haklı. Müşterinin alım gücü de düşük. Kaskosu ve sigortası olan araçlar bu işin içinden daha ucuza çıkabiliyor, diğer türlü müşteriye pahalıya mal oluyor” dedi. 

“ÇIRAKLARIN ÇOĞUNU SURİYELİ, IRAKLI VE AFGANLI MÜLTECİLER OLUŞTURUYOR”

‘Eskiden sanayide çalışan birçok çırak bulunurdu’ diyen Mucuk, “Okullar tatil olduğu gibi öğrenciler meslek öğrenmek için sanayiye gelirdi. Şimdi ise sanayi de çırak bulmak zor” ifadelerini kullandı. Meslekte yetişen ve mesleğin ayakta durmasını sağlayabilecek eleman kalmadığının altını çizen Mucuk, “Şuan sanayide çalışan çırakların çoğunu Suriyeli, Iraklı ve Afganlı mülteciler oluşturuyor. Çalışan Türk çırak yok. Eleman bulamıyoruz. Asgari ücretin üzerinde ücretler vermemize rağmen kimseyi bulamıyoruz. Mecburen yabancı çırak çalıştırıyoruz ama onlarla da dil yüzünden tam olarak anlaşamıyoruz. Anlaşabildiğimiz kadar bu işi yürütüyoruz. Çırak dışında usta da bulunmuyor. Bulduğumuz ustaların sanatları ise hiç yok. Piyasada bu işi bilen usta da kalmadı. Bulunan iyi ustalar da çok yüksek ücretler istiyor. Genel anlamada sanayi piyasasında ciddi sıkıntılar olduğunu söyleyebilirim” şeklinde konuştu. 

“BOYA, VERNİK, ASTAR VE TİNER GİBİ MALZEMELERE ÇOK PARA VERİYORUZ”

Mucuk, “Kaporta boya mekanik sektöründe hizmet verdiğimiz ve araç alım satımı yaptığımız işletmemizde parça fiyatlarına gelen zamlardan ciddi derecede rahatsızız. Hammadde fiyatları her geçen gün artıyor, parça fiyatları ise Dolar ve Euro kuruna bağlı olarak yükseliyor. Çünkü malzemelerimizin çoğu yurtdışından geliyor. Sektörde kendini uyanık zanneden bazı arkadaşlarımız var. Dolar artığında malzeme fiyatında artışa giden arkadaşlarımız, dolar düştüğünde malzeme fiyatında düşüşe gitmiyor. Bu resmen fırsatçılıktır. Kendilerine sorduğumuzda da pahalıdan malzeme aldıklarını söylüyorlar. Boya, vernik, astar ve tiner gibi malzemelere çok para veriyoruz. Hepsi yurt dışından gelen malzemeler. Araç boyanırken gazete kullanıyoruz, boyama için alığımız gazetenin kilosuna bile 15 TL para veriyoruz. Sigorta şirketleri ile de sıkıntılar yaşıyoruz. Sigorta şirketleri malzeme artırımını fazla önemsemiyorlar. Bize parça ve boyama işlerini eski fiyatlardan hesaplamaya çalışıyorlar” diye konuştu. 

“TÜRK İNSANINDA BOYA KONUSUNDA BİR TAKINTI VAR”

Yurt içinde ve yurt dışında hizmet veren bir işletme olduklarını belirten Mucuk şunları söyledi: “Yurt dışından buraya gelip aracını boyayan birçok müşterim oldu. Aracının tamamını boyayanlar oldu. Yurt dışındaki müşterilerde buradaki müşteriler gibi boya takıntısı yok. Düzgün bir şekilde boyanan ve parlatılan aracı daha çok seviyorlar. Türk insanında boya konusunda bir takıntı var. Merdiven altı çalışan ustalarımız yüzünden bu takıntı oluşmuş durumda. Bizim 1000 TL’ye boyadığımız parçayı 300-400 TL’ye boyuyorlar, malzemeden çalıyorlar. Malzemeden çaldıkları için de doğru düzgün bir iş çıkmıyor ortaya. İnsanlar bu yüzden de boyalı araç almak istemiyor. Komple boyalı araç alınır mı? Alınır. Düzgün bir işçilik yapıldıktan sonra ve arabanın niçin boyandığına bakılarak alınabilir. Boyanan orijinal araç alınır, ama takla atan ve komple boyanan bir araç alınmaz. Bu iki noktaya bu açıdan dikkat etmek gerekir. Çünkü takla atan aracın farkına varılmayabilir. Özelikle bu konular yer tercihi yapılırken kişinin daha önce yaptığı işlerine bakılmalı, çevreye, eşe ve dosta sorulmalıdır. Piyasadaki kalite önemli, herkes usta değildir çünkü. Dükkânın şekline bakılarak iyi usta olup olmadığına karar verilmemeli.”

“İNSANLAR ARTIK SANAYİYE ARABA GETİRMEKTEN KORKAR OLDU”

Bazı esnafların yapmadıkları işi yapmış gibi gösterdiklerini kaydeden Mucuk konuşmasına şu şekilde devam etti: “Bu duruma özellikle tamircilerde çok denk geliyoruz. İnsanlar artık sanayiye araba getirmekten korkar oldu. Tamirciler ve elektronikçi arkadaşlar takılmayan parçayı taktı gibi göstermeye çalışıyorlar, olmayan bir arızayı büyütüp fazla para talep ediyorlar. Biz bu konuda çok rahatız. Biz her şeyimiz göz önünde; aracın kazası belli, yapılacak işi belli ve alınacak parçası belli. O yüzden bizim gönlümüz rahat. Hatta müşterilere biz sadece işçiliğimizi alalım siz parçanızı kendiniz alın diyoruz. Müşteriye parçanın takılıp takılmadığının güvenini veriyoruz. Basit bir arıza için dünyaları alan işletmelerden değiliz. İnsanlar güven vermiyorlar, kime ne yapacaklarını biz bile şaşırır olduk. Biz sanayci olmamıza rağmen dışarıya yaptırdığımız işleri iki üç farklı ustaya sorup öyle yaptırıyoruz. Sanayiciler, sanayicilere bile yanlış yapar oldu. Müşterinin bu yüzden merdiven altı yerlere dikkat etmesi gerekir.”

“ARACIN DEĞİŞEN PARÇALARININ HEM ESKİ HEM DE YENİ HALLERİ FOTOĞRAFLANMALIDIR”

“Müşteri bir işi yaptırırken başında durmalı ve o işi takip etmelidir. Takılıp sökülen parçaları görmelidir, aracını bırakıp gitmemelidir. Devlet bu sektörde denetimleri artırmalıdır. Kimin vergi levhalarının olduğunu kontrol altına almalıdır. Her ayın sonunda bir işletmede kaç tane araç yapıldığına bakmalıdır. Bu araçların hangi işlemler yapıldığına bakarak hepsini faturalandırmalıdır. Faturasız hiçbir iş yapılmamalı. Denetim yapılmalı ve her şey faturalandırılmalıdır. Aracın değişen parçalarının hem eski hem de yeni halleri fotoğraflanmalıdır. Her arabanın ayrı ayrı dosyası olmalı, müşteri kendi aracı hakkında bilgilendirilmeli ve müşteri ile sürekli iletişim halinde olunmalı. Bir sistem olmalı ve bu sistem içerisinde yapılacak iş kayıt altına alınmalı. Diğer türlü hiçbir şekilde bu işin üstesinden gelinemez.”

Editör: TE Bilisim