Editör: TE Bilisim
Yeni tip korona virüsü yenerek yaşadığı süreci gazetemize aktaran Sezai Arslan: PLAZMA BAĞIŞINDA BULUNACAĞIM
Ankara-Öveçler’de yaşayan Sezai Arslan (40) yeni tip koronavirüsü (COVID 19) yenerek sağlığına kavuştu. Korona virüsün kendisinde çok semptom göstermediğini dile getiren Arslan, hastalıkla beraber on...
Ankara-Öveçler’de yaşayan Sezai Arslan (40) yeni tip koronavirüsü (COVID 19) yenerek sağlığına kavuştu. Korona virüsün kendisinde çok semptom göstermediğini dile getiren Arslan, hastalıkla beraber on dört günlük karantina sürecinin de bittiğini belirterek “ Hastalıkla beraber karantina sürecim de bitti.. Ben de plazma bağışında bulunacağım. Plazma bağışında bulunup bir hayat kurtarmayı ve birilerinin hayatına dokunmayı her şeyden çok isterim” ifadesini kullandı.
Ankara'da yeni tip koronavirüsü (COVID 19) yenen Sezai Arslan(40), hastalık süresince yaşadıklarını gazetemiz okurlarına aktardı. Korana virüse yakalandığını öğrendiğinde sakin kalmaya ve panik yapmamaya özen gösteren Arslan, “Hastalık ben de çok fazla semptom göstermedi. Nefes darlığı, öksürük ve aşırı derecede yüksek ateş olmadı bu yüzden daha hafif atlattım” şeklinde konuştu.
“DAHA ÇOK KAS AĞRISI YAŞADIM”
Yeni tip korona virüse yakalandığınızı ilk olarak nasıl anladınız? İlk belirtiler nasıl ortaya çıktı?
Aslında ilk olarak korona virüse yakalandığımı düşünmedim çünkü sadece sırtımda bir ağrıyla başladı. Sırtımdaki ağrı ilerleyince özel bir hastaneye gittim ve kan verdim. Daha sonra kan ve röntgen sonuçlarım normal çıktı. Açıkçası basit bir sırt ağrısı olarak düşündüm. Üzerinden dört beş gün geçtikten sonra tekrar şikayetim üzerine aynı özel hastaneye gittim çünkü sırtımdaki ağrı dayanılmaz bir hal almıştı. Ağrı kesici ve kas gevşetici verildi. Ağrılarım belki ilaçla dindi ama ertesi günlerde ateşim 38.5’a çıkınca ilk defa o zaman korona virüse yakalanmış olabileceğimi düşündüm ve hemen Ankara Şehir Hastanesi’ne gidip gerekli tahlilleri yaptırdım. Tahliller neticesinde Covid 19 olduğum anlaşıldı.
Er ya da geç bir şekilde korona virüse yakalanacağımızı düşündüğüm için çok fazla evham ve panik yapmamaya çalıştım çünkü hastalık ben de çok fazla semptom göstermedi. Nefes darlığı, öksürük ve aşırı derecede yüksek ateş olmadı. Ateşim sadece birkaç gün oldu. Az öncede bahsettiğim gibi daha çok kas ağrısı olarak hissettim.
“PANİK, KORONA VİRÜSTEN DAHA TEHLİKELİ”
Enfekte olduğunuzu öğrendiğiniz zaman neler hissettiniz? Ailenizde sizden başka, hastalığa yakalanan biri oldu mu?
Korona olduğumu öğrendiğimde öncelikle sakin olmaya çalıştım. Kendime bir süre sonra düzelecek, geçecek telkininde bulundum. Hastalığa aynı grip gibi yaklaştım panik yapmamaya bilhassa özen gösterdim çünkü biliyorum ki panik koronadan daha tehlikeli. Ailemde ve çevremde yapılan testler sonucunda herkes negatif çıktı. Eşim, çocuğum, yakın çevrem ve iş arkadaşlarım dahil. Filyasyon çalışması oldukça geniş kapsamlı yapıldı.
“HASTANE ORTAMI ADETA 5 YILDIZLI OTEL GİBİYDİ, SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZA TEŞEKKÜRÜ BORÇ BİLİRİM”
Kaç gün süreyle hastanede kaldınız ve tedavi süreciniz nasıl ilerledi?
Hastanede 5 gün süreyle kaldım. Bu süreç zarfında sabah-akşam olmak üzere ilaç tedavisi uygulandı. Hastalığı daha hafif geçirdiğim ve kendimi iyi hissettiğim için bu tedavi bana yeterli geldi. Şunu belirtmek isterim kaldığım Ankara Şehir Hastanesi adeta 5 yıldızlı otel gibiydi. Doktorlarımızın, hemşirelerimizin ve diğer sağlık çalışanlarımızın ilgisi, yaklaşımı, uygulanan tedavi yöntemi, yemekler dahil her şey oldukça iyiydi. Odamda tek kişi kalıyordum, dışarıya hiç çıkmadım zaten o süreçte odandan dışarıya dahi çıkamıyorsun koridora dahil.. Odanın içerisinde kalarak ve bol bol dinlenerek hastalığı atlatmaya çalıştım.
“ KORONA OLDUKTAN SONRA SOSYAL MEDYADAN MÜMKÜN OLDUKÇA UZAK DURMAYA ÇALIŞTIM”
Hastalığı atlatmada fiziken olduğu kadar moral ve motivasyonun da önemli olduğunu düșünüyor musunuz? Hastalığı geçirdiğiniz sırada özellikle sosyal medyada daha az zaman geçirmeyi düşündünüz mü?
Hastalığı atlatmada fiziken olduğu kadar moral ve motivasyonun da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sadece hastalık anlamında değil moral ve motivasyonun insanın her alanında olması gerektiğini düşünenlerdenim. Korona olduktan sonra sosyal medyadan mümkün oldukça uzak durmaya çalıştım. İşin açıkçası kendime vakit ayırdım sürekli uyudum, yemek yedim sonra tekrardan dinlendim. Günlerim böyle geçti.
“PLAZMA BAĞIŞINDA BULUNUP BİR HAYAT KURTARMAYI HER ŞEYDEN ÇOK İSTERİM”
Rahatsızlığı tamamen atlattıktan sonra plazma bağışını düşünür müsünüz?
Geçtiğimiz gün İl Sağlık Müdürlüğü'nden gelen telefonla hastalığı tamamen atlattığımın bilgisi verildi. 14 günlük karantina sürecim bitti.. Ben de plazma bağışında bulunacağım. Plazma bağışında bulunup bir hayat kurtarmayı her şeyden çok isterim.
Hastalığı yenmiş biri olarak insanlara ne söylemek istersiniz? Okurlarımıza vermek istediğiniz herhangi bir mesaj var mıdır?
Toplam 25- 30 gündür evde duran birisi olarak okurlarımıza evde kalmalarını söyleyebilirim. Bu süreçte evde kalmak, sosyal izolasyonu sağlamak oldukça önemli. Ben işin açıkçası çok dışarıyla temasım olmadığı ve evde bulunduğum sürede Covid 19'a yakalandım. Eşimde sağlıkçı geçtiğimiz günlerde de oğlum ufak bir rahatsızlık geçirmişti. Nereden ve nasıl kaptığını bilemiyor insan bu yüzden evde kalmak, sosyal izolasyona önem göstermek ve kurallara uymak son derece hayati bir öneme sahip. Bu yüzden Evde Kal Türkiye!
(Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)
Yorumlar