“Ülkemizde ciddi anlamda bir çoban sıkıntısı var”
Türkiye'de olduğu gibi Aksaray’da da ciddi anlamda çoban sıkıntısı olduğunu belirten Aktürk, “Hem ilimizde hem ülkemizde gerçekten ciddi bir çoban sıkıntısı yaşanıyor. Yeni nesil çobanlık yapmak istemiyor. Şu anda kendi milletimizden çobanlık yapanlar 60-70 yaşlarında. Onlar da bu işi bıraktıktan sonra gerçekten yerli vatandaşlarımızdan çoban bulamayacağız. Onun yerine Afganistan’dan göçen Özbek kardeşlerimiz bu işe soyundular. Özellikle büyükbaş işletmelerinde yoğun olarak çalışıyorlardı. Şimdi küçükbaş işletmelerde de hayvanlarımızı meralarda otlatmak için Afganlı kardeşlerimizi kullanıyoruz. Türk insanının ekonomik seviyesinin iyileşmesi ve köylerde yaşamamak istememesi, şehirlere göçün artması bu sektörün yapılmamasının en önemli etkenlerinden bir tanesi. 3-4 bin lira maaş almasına rağmen bu işi yapmak istemiyorlar. Herkes çocuğunu okutmak, mühendis olsun, avukat olsun, doktor olsun istiyor. Eğer okutamazsa da ‘meslek sahibi olsun’ diyor. Ama hiç kimse çocuğunun çoban olmasını istemiyor” dedi.“Çobanlık mesleği yok olmayla karşı karşıya”
Mesleğin yok olmayla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Aktürk, “Çobanlık mesleği yok olmayla karşı karşıya. Küçükbaş hayvancılığın yaygınlaştırılması, sayısının, verimin, üretimin artırılması, Türkiye’deki et açığının kapatılması için küçükbaş hayvancılığın geliştirilmesi lazım. Biz de bunun için gayret gösteriyoruz. Ama çoban bulamazsak, bu hayvanları işletmelere kapatırsak bu işten para kazanılması mümkün değil. O yüzden çobanlık mesleğinin devam ettirilmesi gerekir diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Severek, isteyerek ve uyumlu çalışıyorlar”
Afganistanlıların severek, isteyerek ve özverili bir şekilde çobanlık mesleğini icra ettiklerine değinen Aktürk, “Afganistan’dan göç eden Özbek kardeşlerimiz, Afgan diyoruz ama bunlar Özbek kökenli, çok daha uyumlu, çok daha mütevazi. Bu işi de biliyorlar, yapıyorlar. Çünkü Türk milletinin genlerinde çobanlık var. Biz Anadolu’nun düzlüklerine Orta Asya’dan koyunlarla, keçilerle geldik. Bunlar da Orta Asya’dan geldiler. Bu işi zaten orada da yapıyorlardı. Severek, isteyerek yapıyorlar, uyumlu da çalışıyorlar. Bizim insanımız da misafirperverdir. Hem maaşlarını düzgün ödüyorlar. Barınmalarını temin ediyorlar, yiyecek içeceklerini veriyorlar. Herkes memnun” diye konuştu.