Yerel seçimler öncesi gazetemize açıklamalarda bulunan Kızılay Mahallesi Muhtarı ve Türkiye Muhtarlar Derneği ve Federasyonu Başkan yardımcısı Hamza Yılmaz, muhtarlık kurumunun vatandaşın devlete açılan kapısı olduğunu söyledi. 20 yıldır muhtarlık yaptığını ve bulunduğu mahallede birçok şeyin değiştiğini belirten Yılmaz, “Mahalleye hizmet götürülmek isteniyorsa öncelikle muhtar ile görüşmek gerekir. Mahallede yaşanan bütün sorunları en iyi bilen muhtarın kendisidir. Dolayısıyla kapısı ilk çalınması gereken de muhtardır” dedi. 31 Mart tarihinde yapılacak olan yerel seçimler öncesi başlatmış olduğumuz ‘Muhtarın Gözünden’ haber serimizin ikinci durağı Kızılay Mahallesi Muhtarlığı oldu. Görüştüğümüz Mahalle Muhtarı Hamza Yılmaz ilgili kurumlara çağrıda bulunarak, şunları söyledi: “Şahsıma ait büromda hizmet ediyorum. Bana bir muhtarlık yerinin verilmesi için kaç yıldır çabalıyorum. Başvurduğum ve aradığım yerler oldu. Diğer mahallelerdeki gibi bana da bir mahalle muhtarlığı yapılabilir. Bunu talep ettik, mücadelesini verdik fakat yer yok diye yapmak istemdiler. Kaldırımlara birçok taksi durağı ve büfe kurulurken bana bir yerin yapılmaması üzüyor beni. Bunun beklentisi içindeyim. Benim gibi birkaç muhtar daha aynı mağduriyeti yaşıyor. “ Biz sorduk, Kızılay Mahallesi Muhtarı ve Türkiye Muhtarlar Derneği ve Federasyonu Başkan yardımcısı Hamza Yılmaz cevapladı; Hamza Yılmaz kimdir? 1948’den beri bu mahallede yaşıyorum. Üçüncü kuşak olarak mahallemize dört dönemden fazladır hizmet etmekteyim. Yani 20 kusur yıldır Kızılay Mahallesi Muhtarıyım. Yaklaşık 45 bin üyesi bulunan Türkiye Muhtarlar Derneği ve Federasyonu Başkan Yardımcılığı görevini de yürütüyorum. 57 bin muhtarın 45 bini bize üye durumdadır. "BÜTÜN KURUMLARLA İLETİŞİM HALİNDEYİZ" 20 yıldır bu mahalle de muhtarsınız, 20 yılda neler değişti? Biraz yaşanan değişimden bahseder misiniz? 20 yılda pek çok şeyin değiştiğini size söyleyebilirim. Elektrik direkleri üste çıktı, teller kaktı, kaldırımlar yapıldı, alt yapı ızgaraları değişti, çok yere ızgara koydurduk, üst geçitler yapıldı, asfaltlar döşendi, daha halende asfaltın döşeneceği yapılacağı yerler var. İhtiyacımız olduğunda Belediyelerimize bildiriyoruz. Onlar var olan sorunlarımız hallediyorlar. ASKİ, Emniyet vb. yerlerle iletişim halindeyiz. Muhtarlara özel Whatsapp grubumuz var. Aradığımızda, ya da sorunumuzu o guruba yazdığımızda gelip var olan sorunumuzu hallediyorlar. Vatandaşın bu şekilde sorunu hallediliyor.

"BİZ PARTİ ADINA OY ALMIYORUZ HİZMET ETTİĞİMİZ İÇİN OY ALIYORUZ"

Uzun süredir muhtarlık yapan birisi olarak bize muhtarlığı tanımlar mısınız? Muhtarlık nedir? Muhtarlık, vatandaşın devlete açılan kapısıdır. Vatandaşın ulaştığı ilk kapıdır. Muhtar her şey yapacak diye bir durum yoktur. Muhtar elinden geldiği kadarıyla, gücü yettiği miktarda vatandaşın sorununu halledendir. Muhtarın bir sorunu çabuk bir şekilde halletmesi, ne kadar çevresi olduğuna bağlıdır. Yani biraz daha kişisel ilişkilerin güçlü olmasına bağlıdır. Muhtarlık gönül işidir. Akşama kadar birçok insanın işini bu şekilde hallediyoruz. Elbette ki bu bizim görevimizdir ama ondan önce de gönül işidir. Akşama kadar bütün devlet kurularına uğruyoruz diyebilirim. Kısacası bu iş, özveri isteyen bir iştir. Bizim siyasetçilerden çok vatandaşın üzerinde etkimiz var. Milletvekili gelsin kimse tanımaz. Ama muhtarı herkes tanır. Biz parti adına oy almıyoruz hizmet ettiğimiz için oy alıyoruz. Tekrar söylüyorum; muhtar çalışarak oy alıyor. Bir kuruluş, bir siyasi parti adına oy almıyoruz. Hizmetinin karşılığı olarak oy alıyoruz. Mahalle halkının muhtarı sevmesi gerekir. Sevilmeyen muhtar nasıl oy alsın ki. Zaten rakiplerinle yarıştığında ve yüksek oy oranı aldığında, bu durum mahalle halkı tarafından sevildiğinin göstergesidir. Dürüst olmak lazım, elimizden geldiği kadar hizmet etmek gerekir. Özü sözü bir olmak gerekir. İnsanın işi düştüğü zaman sonuna kadar kovalamamız gerekir. Sonuçlandırmak gerekir. "CUMHURBAŞKANININ MUHTARLAR İLE GÖRÜŞMESİ ÖNEMLİ BİR GELİŞMEDİR" 20 yılda muhtarlık yönetmeliğinde neler değişti? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhtarlarla görüşmesini buna dahil ederek açıklayabilir misiniz? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhtarlarla görüşmesini önemli olarak buluyoruz. Bunu her siyasetçinin yapması gereken bir şey olduğunu düşünüyorum. Ben biraz önce Ak Parti teşkilatından birisi ile görüştüm. Yani hizmet götürmek istiyorsanız öncelikle mahalle muhtarı ile görüşmeniz gerekir. Mahalle de ne var ne yok, hangi sorunlar hali hazırda duruyor, hangi çalışmanın öncelikle yapılası gerekir? Tüm bu soruların cevabını bilen muhtardır. Dolayısıyla ilk kapısı çalınması gereken de muhtardır. Yoksa gelen kişi sokakta kiminle görüşecek. Muhtarın sosyal hakları eskisi gibi değil, haklarımız biraz iyileştirildi. Maaşımız iyi, silah ruhsatını alabiliyoruz. Hemen hemen bu ruhsat bize bedavaya geliyor. Emekli olduktan sora da kendi silahımız aynı haklarla taşıyabiliyoruz. Aslında Cumhurbaşkanının muhtarlara kazandırdığı çok şey var. Bunu eğri oturup doğru konuşmak gerekir. Cumhurbaşkanı siyaseti bildiği için, muhtarlar ile de nasıl görüşüleceğini çok iyi biliyor. Yani oy almak için de, hizmet götürmek için de muhtarı bulman gerekir. Başka da bir şey yok. "BİR ŞEYLER İLE MÜCADELE ETMELİYİZ, EMEK VERMELİYİZ" Yerel seçimler yaklaşıyor, tekrar aday olacak mısınız? Karşınızda sizinle yarışacak bir aday görünüyor mu? Öncelikle tekrar aday olacağımı söylemek isterim. Muhtarın siyasetçiler gibi hareket etme durumu olmaz. Çünkü bizim ilişkimiz belediyeler iledir. Eskiden birçok yazılı belge yazar sorunlarımızın çözümü için taleplerde bulunurduk. Şimdi durum çok farklı, belgeye pek fazla gerek kalmıyor. Whatsapp hattı üzerinden yazı yazıyoruz. Var olan sorunumuzu belirtiyoruz, sonrasında ise bu sorunumuz çok çabuk bir şekilde hallediliyor. Muhtarlara özel hattımıza hemen her türlü sorunumuzu bildiriyoruz. Seçimde adayın olması en güzel şeydir. Zaten kesinlikle birileri ile yarışmak gerekir. Seçimin gerekliliği de budur. Kimsenin size karşı yarışmadığını düşünsenize; gidip oy kullanılacak, sen tek yarış halinde olacaksın. Bunun seçim olarak görülmesi bile yanlıştır. Aday adayın olması iyi bir şey. Seçimin tadı ancak bu şekilde çıkıyor. Seçim demek iddia demek, mücadele demek, amaç demektir. Bir şeyler ile boğuşmalıyız, emek vermeliyiz. Kızılay Mahallesinin o eski bürokratik yapısına da biraz değinebilir misiniz? Babam 1974 yılında bu mahallede muhtardı. Onun zamanında burada siyasetin en üst noktaları oturuyordu. Yetişen küvet komutanlarının en rütbelileri buradaydı. Kenan Paşa yan tarafta oturuyordu. Menderes’in hanımı ve kayınvalidesi Sümer Sokak’ta oturuyordu. İçişleri Bakanı karşı da oturuyordu. Afgan Sefaleti, Macar Sefaleti, Hicaz Sefaleti, hepsi bu mahallede yer alıyorlardı. Zamanla hepsi terk etti. Huber köşkü buradaydı. Meşhur ikiz köşkler yer alıyordu. Fakat zamanla herkes bu mahalleyi yavaşça terk etti. Ve şuan mahalle tamamen iş yererinden oluşuyor. 10 bin kişiden 2 bin kişiye kadar düştük. Seçimler öncesi vermek istediğiniz bir mesaj, söylemek ve dile getirmek istediğiniz bir durum var mı? Şahsıma ait büromda hizmet ediyorum. Bana bir muhtarlık yerinin verilmesi için kaç yıldır çabalıyorum. Başvurduğum ve aradığım yerler oldu. Diğer mahalleler gibi bana da bir mahalle muhtarlığı yapılabilir. Bunu talep ettik, mücadelesini verdik fakat yer yok diye yapmak istemdiler. Kaldırımlara onca şey yapılırken, birçok taksi durağı ve büfe kurulurken bana bir yerin yapılmaması üzüyor beni. Bunun üzüntüsü ve beklentisi içindeyim. Bunun kendim için istemiyorum. Kendi şahsıma villa ya da dinlenecek yer istemiyorum. Benden sonra gelecek kişi de orada çalışacak, mahallemize hizmet edecek. Mahalle muhtarının yeri belli olmalı. Bunu da ilgililere bildirmek istiyorum. Çankaya’da dört ya da beş muhtar benim gibi mağdur durumdalar. Hakikaten insanların yedinci kata çıkıp inmesi zor. Onun için bir muhtarlık yerinin yapılması kaçınılmaz şarttır. (Kadir GÜRHAN)
Muhabir: TE Bilisim