‘Yuvasız güvercinlerin’ seksenlik dedesi

Yaklaşık 20 yıldır TOKİ Aktaş’ta yuvasız güvercinleri besleyen Mehmet Kara, 60 yaşından beri beslediği bütün güvercinleri torunları gibi gördüğünü söyledi. Evde kal çağrılarıyla birlikte güvercinlerin...

Abone Ol
“YAKLAŞIK 3 BİN GÜVERCİNE BAKIYORUM DİYEBİLİRİM” ‘Çöplere atılan ekmekleri toplayıp buraya getiriyorum, sonra da parçalayıp ıslatıp kendilerine veriyorum’ diyen Kara, “Günlük buraya yemek verdiğim yere yaklaşık 3 bin güvercin ve birçok köpek geliyor. Köpeklerin küçük yavrularını beslemek için çöplerden topladığım bakır, demir ve alüminyumu satıp kemik alıyorum. Bu şekilde de onları besliyorum. Arada sattığım demirlerle yem de alıyorum. Beslediğim hayvanların sularını ise kavşaklarda bulunan havuzlardan getiriyorum” dedi. “İNSANLAR, TÜKETİMİ BİLE İSRAF YAPARAK YAPIYOR” Güvercinleri beslemenin sevap olduğunu vurgulayan Kara, “Bu sevabı işlemek biz insanların görevidir. Hayvanların aklı var ama düşüncesi yok. Biz onları düşünmeliyiz. Yoksa hem aç hem de susuz kalırlar. Herkes kötülük yapar ama herkes iyilik yapamaz. Önemli olan da iyiliği hanemize yazdırmaktır. Bu hayvanların hepsi benim evladım gibidir. Daha kilometrelerce uzaktan bile benim geldiğimi biliyorlar. Yolumu gözlüyorlar. Ben geldiğim gibi de önüme geliyorlar. Önemli olan şey nedir biliyor musun;  yediğimizi ve içtiğimizi her canlı ile paylaşmaktır. Ben de 20 yıldır hayatımı buna adadım. 60 yaşımdan beri güvercin besliyorum. İnsanlar tüketimi bile israf yaparak yapıyor. Bazen ekmek aradığım çöplerde birçok şey buluyorum. Aldığı şeyi yemeden çöpe atıyorlar. Bunların hepsi israftır. Ben de insanların israfını değerlendirip hayvan besliyorum. Ben olmasam da başkası besler, herkesin bu dünyada bir rızkı vardır” şeklinde konuştu. “ÇATILARIMIZI VE BALKONLARIMIZI GÜVERCİNLERE AÇMALIYIZ” Güvercinlerin saklandığı, yuva yaptığı yerlerin balkonlar veya çatılar olduğunu söyleyen Kara vatandaşlara şu çağrıda bulundu: “Aynı alanları insanlarda çok kullanıyor. Yani bir ortak paylaşım alanı var. İnsanlar bu hayvanlara karışmayabilir. Kirli oldukları kadar ürkek hayvanlardır. Dolayısıyla korkutmadan balkonumuzda çatımızda onlara da yer verebiliriz. Bunun çok büyük bir hayır olduğunu düşünüyorum. Balkonunuza gelen güvercinlere karışmayın, besleyin.  Herkesin evinden çıkmamaya çalıştığı bu günlerde, hayvanlar daha çok yiyecek sıkıntısı çekmeye başladı. Güvercinlerin ürkek olması da bu durumu zorlaştırıyor. Birde birçok güvercini yemek ve yem vererek beslemeye alıştırmışız. Bir nevi onları evcilleştirmişiz. Besleme olmadığı zaman açlıktan ölebilirler. Yapacağımız tek şey balkonlarımıza ve evlerimizin önüne ekmek ve su koymaktır. Sadece güvercinler değil, bütün hayvanlar bu durumdan yararlanır.” “BU KUŞLAR TORUNLARIM KADAR DEĞERLİ” Kuşları çok sevdiğinin altını çizen Kara, “Bu kuşlar torunlarım kadar değerli. Kuşları görmediğim gün üzülüyorum. Kuşların yemini, suyunu kim verecek onun hesabını yapıyorum. Kuşlar benim her şeyim. Besleme için gelemeyeceğimi anladığım günlerde biraz daha fazla ekmek koyuyorum. Sabah saat 10 gibi gelirim sularını veririm, onlarla ilgilenirim. ‘Nasılsınız, yavrularım, torunlarım’ diye onları severim. Onlar da bana sanki cevap verir gibi gelir. Ben onlarla çok mutluyum. Akşama kadar besleme yapıp geri dönüyorum. Ekmeklerin ve yemlerin bitimine yakın çevredeki çöp tenekelerini karıştırmaya başlıyorum. Atılmış bütün ekmek tanelerini topluyor ve yem yapıyorum. Bunu gören birçok vatandaş artan ekmekleri çöpe atmayarak direkt bana getiriyor. Güvercinleri ve hayvanları beslemek hayatımın en güzel parçasıdır diyebilirim”  ifadelerini kullandı. “BALKONLARDA KAPANINCA YUVA BULMAKTA ZORLANIYORLAR” Yaklaşık olarak 3 bin kuş beslediğini kaydeden Kara konuşmasına şu şekilde devam etti: “Şu an bunların yavrulama dönemleri. Bulutlu havalarda yiyecek bulamayanlar da buraya geliyor. O zaman bu kuşların sayısı 3 bini geçiyor. Kuşlar yuva bulmakta zorlanıyorlar. Eskiden balkonlar açıktı şimdi herkes kendi balkonunu cam yapıp kapattı. Öyle de olunca güvercinler yuvasız kaldı. Eski kiremitler aralıklı oldukları için yuva yapıyorlardı. Şimdiki çatılarda yassı kiremitler var. O yüzden yuva bulmakta zorlanıyorlar. Yuva bulamayanlar dışarıda sabahlıyor. Kısacası hepsine birer dede ve baba oluyorum. Gün geliyor ayaklarına dolanan ipleri bile çıkarıyorum.” Haber: Kadir GÜRHAN