Kültür Sanat

Zamanın Voltaire kimdir?

Zamanın Voltaire kimdir? merak konusu oldu. Peki, Zamanın Voltaire kimdir? Zamanın Voltaire ne demek? Zamanın Voltaire kimin eseri? İşte, Zamanın Voltaire hakkında her şey…

Abone Ol

"Zamanın Voltaire'i" ifadesi, genellikle modern zamanların önemli düşünür ve yazarı olan bir kişiye atıfta bulunmak için kullanılır. İşte, Zamanın Voltaire hakkında her şey…

ZAMANIN VOLTAİRE KİMDİR?

Voltaire, Fransız Aydınlanma dönemi düşünürlerinden biri olup, özellikle din, özgürlük, adalet ve insan hakları gibi konularda yaptığı eleştirilerle tanınır. Zamanın Voltaire'i ifadesi, bir kişinin zamanının düşünsel iklimine büyük etkisi olan, toplumun önemli sorunlarına dair cesur ve eleştirel yazılar yazan bir figür olarak kabul edildiğini gösterir. Bu kişi, toplumsal eleştirilerini açıkça dile getiren, bireysel özgürlükleri savunan ve adaletsizliklere karşı duran biri olabilir.

Ancak, bu ifadeyi kimin için kullandığınıza ve bağlama bağlı olarak, "Zamanın Voltaire'i" ifadesi belirli bir yazar veya düşünürü tanımlamak için kullanılabilir. Eğer bir yazar ya da düşünür hakkında konuşuyorsanız, o kişinin ideolojileri ve toplumsal etkisi Voltaire ile benzer bir düzeyde olabilir.

ZAMANIN VOLTAİRE AVERROES

Aristoyu Avrupalılara tanıtan ve her zaman aklı ön planda tutan Zamanın Voltairesi olarak adlandırılan hekim, fıkıh, matematik ve tıp alanlarında çalışmalar yapan kişi İbni Rüşt’tür. İbni Rüşt aynı zamanda İslam felsefesinde meşşailiğin temsilcilerindendir.

VOLTAİRE HAYATI KISACA

Voltaire (gerçek adı François-Marie Arouet), 21 Kasım 1694'te Paris'te doğmuş, 30 Mayıs 1778'de Fransa'da ölmüştür. Fransız Aydınlanma döneminin en önemli filozoflarından biri olan Voltaire, özgürlük, hoşgörü, din eleştirisi ve akılcılık gibi temalarla tanınır. Katı dinî dogmalara ve mutlak monarşiye karşı eleştirilerde bulunan Voltaire, en ünlü eseri Candide ile toplumsal adaletsizliklere ve savaşlara karşı sert bir hiciv yapmıştır. Hayatı boyunca birkaç kez hapis yatmış, sürgün edilmiştir. Dinî hoşgörü ve bireysel özgürlüğü savunarak, modern felsefenin ve düşünce özgürlüğünün temellerini atmıştır.

VOLTAİRE NASIL ÖLDÜ?

Voltaire, 30 Mayıs 1778'de Fransa'nın Ferney kasabasında, 83 yaşında hayata veda etmiştir. Ölüm nedeni tam olarak kaydedilmemiş olsa da, yaşlılık ve genel sağlık sorunları nedeniyle doğal bir ölüm olduğu kabul edilir. Voltaire'in son yılları, fiziksel olarak zayıf ve hastaydı, ancak düşünsel faaliyetlerine devam etti. Ölümünden kısa bir süre önce, Fransız Akademisi'ne kabul edilmesi için teklif almış, ancak sağlık durumu nedeniyle katılamamıştır. Voltaire'in cenazesi, dönemin Katolik kilisesi tarafından reddedilmiş olsa da, yakın dostları tarafından gizlice gömülmüştür.

VOLTAİRE OSMANLI

Voltaire, Osmanlı İmparatorluğu hakkında yazılarında genellikle hem eleştirel hem de takdir edici bir yaklaşım sergilemiştir. Osmanlı'daki mutlak monarşiyi ve despotizmi eleştirirken, aynı zamanda Osmanlı toplumunun dini hoşgörüye dayalı yapısını takdir etmiştir. Voltaire, Osmanlı İmparatorluğu'nun farklı dini inançlara ve mezheplere olan toleransını, Batı’daki katı Katolik kilisesinin dogmatik yaklaşımlarına karşı bir alternatif olarak görmüştür. Ayrıca, Osmanlı'nın adaletli yönetimi ve halkın barış içinde yaşaması da Voltaire'in dikkatini çekmiş ve bazı yönlerini övmüştür. Bu bakış açısıyla, Voltaire Osmanlı’yı, Batı'nın mutlakiyetçi yönetimlerinden farklı ve daha hoşgörülü bir model olarak değerlendiriyordu.

İBNİ RÜŞD ZAMANIN VOLTAİRE

İbn Rüşd (Averroes), Orta Çağ İslam dünyasının en önemli filozoflarından biri olarak, felsefe ve bilim alanında derin izler bırakmıştır. Batı'da "Zamanın Voltaire'i" olarak anılmasının nedeni, Voltaire gibi, akıl ve mantığın önemini savunmuş olmasıdır. İbn Rüşd, özellikle Aristo'nun eserlerini yorumlayarak Batı'daki felsefi düşünceye büyük katkı sağlamış ve dini dogmalarla akıl arasındaki dengeyi savunmuştur. Voltaire gibi, dogmatizme karşı çıkmış, özgür düşünceyi ve bilimsel aklı teşvik etmiştir. Aynı zamanda, hoşgörü ve din ile akıl arasındaki ilişkiyi sorgulayan İbn Rüşd, Batı'da aydınlanma hareketlerinin temellerini atmış filozoflardan biri olarak kabul edilir. Bu yönüyle, hem Doğu hem de Batı düşüncesinde önemli bir figür olarak tarihsel mirası geniştir.