Ağustos’ta Rapsodi filmi Akira Kurusowa’nın 1991 yılında Japonya’da çektiği bir dram filmidir. Kurosawa'nın kariyerindeki son dönem yapıtlarından biri olan bu film, Japon sinemasının önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Film, 6 Ağustos 1945’te, Hiroşima ve Nagasaki’ye atom bombası saldırısının etkisiyle, bir ailenin yaşadığı dramatik geçmiş hikayelerini konu alır. Filmin oyuncu kadrosunda Sachiko Murase, Richard Gere, Hisashi Igawa, Narumi Kayashima, Tomoko Ôtakara, Mitsunori Isaki, Toshie Negishi, Hidetaka Yoshioka, Choichiro Kawarazaki, Mieko Suzuki gibi oyuncular yer almışlardır.
Filmin genel olarak konusu şöyledir; 44 yıl önce, Amerika'nın Japonya'ya atom bombaları atmasıyla sonuçlanan savaşın izleri hala tazedir. Küçük çocuklar, o felaketin yıkıcı etkilerinden habersiz bir şekilde Amerikan kültürüne hayranlık duyarken, o dehşeti yaşayanlar da bu olayı zamanla unutmaya çalışıyorlardır. Bu hikayede de, torunları tarafından ziyaret edilen bir yaşlı kadının yaşadıklarını anlatması ile ilerler. Kocası Nagazaki'deki bomba saldırısında hayatını kaybetmiştir. Zaman zaman torunlarına o günleri anlatıyor, sanki hem hatırlamak hem de unutmak istiyor gibi. Bir gün, yıllar önce Hawaii'ye taşınmış ve bir Amerikalıyla evlenmiş olan kardeşinin oğlu, Clark (Richard Gere), ortaya çıkar. Japonca konuşabilen ve nazik davranan biridir. Ancak Amerikalı olduğunu her haliyle belli etmektedir. Kimse de ona, büyükannesinin kocasını kaybettiği bombadan bahsetmemektedir. Ancak genç adam, beklenenden daha hassas bir tepki vererek mahcupluğunu yavaş yavaş göstermeye başlar. Yaşlı kadının ve arkadaşlarının kocalarını anmak için yaptığı sessiz ritüeli görünce, öğrenmediği gerçekler daha da netleşir. Filmin sonunda yaşlı kadından, halkı adına özür diler.
"Ağustos'ta Rapsodi", savaşın yıkıcı etkilerini ve insanların bu travmayla nasıl başa çıkmaya çalıştığını anlatan bir filmdir. Kane'nin torunları, savaşın ardından gelen nesillerin bu trajik olayı nasıl algıladığını izleyiciye gösterir. Film, geçmişle yüzleşmenin ve tarihi hatırlamanın önemini vurgularken, aynı zamanda affetmenin ve ileriye bakmanın gücünü de anlatır.
Akira Kurosawa' nın yönetmenliğindeki "Ağustos'ta Rapsodi", insan doğası ve tarihsel travmalar üzerine derin düşünceler uyandıran dokunaklı bir yapıttır. Kurosawa'nın ustalığı, film boyunca duygusal bir atmosfer yaratmış ve izleyicileri karakterlerin içsel dünyalarına götürebilmiştir. Savaşın yıkıcı etkilerini ve insanların bu deneyimle nasıl başa çıktığını anlatırken, aynı zamanda umut ve insan bağlarının gücünü de vurgulayan bir film olmuştur. Bu nedenle, film Japon sinemasının önemli bir parçası olarak hatırlanmaktadır.
Filmin çekimleri sırasında Gabrıel Garcıa Marquez ve Akira Kurosawa arasında gerçekleşen bir söyleşide Kurosawa şunları söylemiştir: “Bu film Nagazaki’deki atom bombası saldırısını atlatan ve geçen yaz torunlarınca ziyaret edilen yaşlı bir kadına dair. İnsanı şoka uğratacak gerçekçi sahneler çekmedim. Bunlar hem insanın sınırlarını zorlardı hem de olayın dehşetini tam açıklayamazdı. Anlatmak istediğim atom bombasının milletimizin kalbinde bıraktığı yara ve bu yaranın nasıl iyileştiğine dairdir. Bombanın atıldığını günü daha dün gibi hatırlamama rağmen hâlâ bunun gerçek dünyada vuku bulduğuna inanamıyorum. İşin kötü tarafı Japonlar bu tecrübeyi şimdiden yokluğa sürüklemiş gibiler.” Demiştir.
Kurosawa'nın yönetmenliği, izleyicilere umut dolu bir mesaj vermiştir aslında. Geçmişin acılarına rağmen, insan sevgisi ve dayanışma ile her zorluğun üstesinden gelinebileceği mesajı. "Ağustos'ta Rapsodi", Akira Kurosawa' nın sinema dünyasındaki büyük ustalığını bir kez daha gözler önüne serdiği ve izleyicilere unutulmaz duygu halleri yaşattığı bir filmdir. Bu yüzden bence izlenmesi gereken filmler arasında ilk sırada olmadır.